Toplam 24 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 24 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Bir wat hikayesi (2010, Lake George...)

  1. #1
    Efsane Watçı
    Üyelik tarihi
    Dec 2008
    Yaş
    35
    Mesajlar
    1.300
    Tecrübe Puanı
    17

    Standart Bir wat hikayesi (2010, Lake George...)

    Öncelikle böyle bir yazı yazmak aklımda yoktu ama düşündüm ki ilerde okuyup geçmişi hatırlamak, wat hakkında fikir sahibi olmak isteyen arkadaşlara yardımcı olmak güzel olur. Uçuştan başlayayım…


    Yanlış hatırlamıyorsam 15 Haziran sabahıydı uçuşum. Önceki gece Bursa’dan otobüse binip uçuştan 3-4 saat önce varmıştım havaalanına. (Buraları hızlı geçiyorum sıkıcı kısım) Sağ salim Newark’a ulaştıktan sonra 2 yıldır beni New York’ta ağırlayan tanıdıklarımız karşılamaya geldiler. Newark’tan, Staten Island’a evlerine geçip 1 gece orda kaldım. Ertesi gün Greyhound’a binip Lake George’a doğru yola koyuldum. Lake George’a vardığımda ufak bir sıkıntı yaşadım. Evlerinde kalacağım Bob – Donna ikilisi telefonlara cevap vermiyordu. Otobüste tanıştığım bir arkadaşla beraber milyonlarca Türk’ün kaldığı meşhur (otelin ismi aklıma gelmiyor) yerde 1 gece kaldım. Ertesi gün çalışacağım Holiday Inn’e gittim, Michael (GM) iş seçimimi yaptırdı ve mutfakta çalışmak üzere drug test gibi formaliteleri halletmek üzere beni 6 yazdır orda çalışan Slovak bir arkadaşla yolladı. Konaklama sıkıntım olduğu için bu Slovak arkadaş beni kendi kaldığı motele götürdü. Arkadaş aynı zamanda Slovak şirketlerde danışmandı zaten, ordan gelen öğrencilerle ilgileniyordu.


    Gel zaman git zaman derken ben açık büfede omletçi oldum. Sabah 7, öğlen 1-2 civarına kadar çalışıyordum. Yaklaşık 10 gün sonra sitemizin adminlerinden Fiorex’le tanışma şerefine nail oldum. Meğer kendisi şirketin beni yönlendirdiği motelde kalıyormuş. Ondan gerekli bilgileri alıp, motelle görüştükten sonra 1 temmuzda (doğum günümde) Westbrook Inn’e taşındım. İlk kaldığım yerde de güzel arkadaşlar vardı ama orası towna hakikaten uzaktı, yaklaşık 2 mil… Bundan sonra daha renkli olmaya başladı hayat... Motelde kalan arkadaşlar genellikle güzel insanlardı. Motelde bir de havuzumuz vardı ki ormanın, ağaçların arasında havuza girmek ayrı bir keyif. Zaten Fiorex de hep orda zaman geçiriyordu. Lake George küçük ama sevimli bir yer, gece hayatı da fena sayılmaz. Hemen hemen her akşam F&I’a takılıyorduk. Çok para gitti barlar yüzünden...

    Tabi zaman ilerledikçe travel olayına yavaştan girmek lazım diye düşünmeye başladık. Nereye gidelim derken ilk durak New Jersey 6 flags’i belirledik. Bir araba kiralayıp, 5 arkadaş sabah 6 civarı yola çıkarak 1 günü 6 flags’te geçirdik. Herkese kesinlikle gitmelerini öneririm. İnanılmaz keyifli bir gün geçireceğinizin garantisini verebilirim. Ha şunu söylemem lazım, güzel bir günde giderseniz bir alete binmek için çok uzun süre sırada bekleyebilirsiniz. Neyse ki biz gittiğimizde hava biraz bozuktu da park durgundu. Benim favorim Nitro’ydu, ama Kingda Ka’nın da en önünde oturup, en hızlı roller coaster deneyimini yaşamalısınız. O akşam 1 saatliğine gezmeye Atlantic City’e uğradık. Yolu biraz uzattık ama bu kadar gelmişken gidelim dedik. 1-2 otelin kumarhanesine baktıktan sonra dönüş yoluna koyulduk. Biraz yorucu oldu ama yine de güzel bir geziydi, ben sabah 7de Lake George’a gelince direk iş başı yapmasaydım daha da güzel olabilirdi. Ondan sonra günler yine sıradanlaşmaya başladı, gündüz çalış, gece bara çık, içki iç vs…


    Yaz içindeki 2. Durağımız Boston’dı. Fiorex’in rehberliğinde 7 arkadaş gitmiştik. Hakikaten çok güzel bir gezi oldu, Boston gerçekten çok güzel bir şehir. New York’un bezdirici trafiği de yok ufak şehirlerin sıkıcılığı da… Yaşamak için ideal bir yer denilebilir. Harvard’ın hakikaten kendine has bir havası var, bizim burdaki üniversitelere pek benzemiyor. O muhitte dikkatimi çeken bir başka şey ise, adamların keşi bile kültürlü arkadaş. Yanıma gözleri kaymış, yeni ot çekmiş bir arkadaş oturdu, çantasından bir makale çıkardı onu okumaya başladı bana... Ha ayrıca 2 dolara 1 dal sigara sattık, o da iyi bir alışverişti. İlginç insanlar var Harvard'ın etrafında. Boston’da kesinlikle gidilmesi gereken yerlerin başında Prudential Tower geliyor. Bütün Boston’ı izleyebilirsiniz. Onun dışında New England akvaryumu, müzeler, şehir merkezi vs… görülesi yerler.

    Yine yaz aynı tempoda devam ederken 2. Bir iş buldum, daha doğrusu iş beni buldu. Restaurantta serverlık yapacaktım. Ara sıra dishwasher, ara sıra server olarak orda da yaklaşık 1 ay kadar çalıştım. İşle ilgili başımdan geçen bir şey var ki onu kesinlikle anlatmalıyım. Bir gece yine sağlam içmişiz, sabah 6 gibi uyuyup, 7 de Holiday Inn’e çalışmaya gittim. Sabah saatleri genelde 9a kadar durgun olur, ben station’ı kurduktan sonra (küçük ocaklar, omlet malzemeleri vs… koyulan masa) alkolün verdiği etkiyle, -otelin restaurantının yanında ufak bir toplantı odası var, orda da yemek yenilebiliyor tabi,- geçmişim yandaki odaya sandalyelerin üstünde uyuya kalmışım. Hala sarhoşum zaten. Ondan sonra otelin managerlerinden biri (bayandı kendileri) beni o şekilde yakaladı. Aramızda geçen dialog hatırladığım kadarıyla şöyleydi:
    M: hey dudee, what are you doing here? You are supposed to be working.
    B: (uykulu ve sarhoş halde) i’m sorry, i couldnt sleep last night vs…
    M: ok, go to home!
    B: sorry?
    M: just go to home!
    B: ok…
    Bu olaydan sonra acaba kovarlar mı dedim ama neyse bir şey olmadı.


    Artık ağustos aylarının ortalarında biz 3 arkadaş araba almaya karar verdik. En yakınımızdaki Fiorex’in arabasıydı, sağolsun ondan aldık arabayı. İşte bundan sonra başladı asıl olaylar zinciri...
    2.kısım
    Arabayı aldıktan sonra servis taşımacılığı yapmaya başladık. Belli bir ücretle arkadaşları çevre şehirlere götürüyorduk. Bu çerçevede gittiğimiz yerler, Boston, Niagara Falls, DC, Nyc, Nj... Arabayı aldıktan sonra, hiç rahat yüzü vermedik. Bir yerden geliyordu, geldiği gibi başka yere gidiyordu. Benim ilk görevim, 6 arkadaşı Niagara'ya götürmek olmuştu. Gece 3 gibi yola çıktık. Aralarından hiç biri Türk değildi ve hepsi de uykucuydu, gidiş yolu çok sıkılmıştım o yüzden. Yol yaklaşık 6-7 saat civarlarında sürüyor. Diğer sıkıntı da benden başka kimsenin ehliyeti yoktu. Uzun yollarda tek şoför olmak nasıldır, bilenler bilir. Her neyse biz 9-10 civarı geldik Niagaraya. Kahvaltıydı, etrafı gezmekti, aktivitelere katılmaktı, casinoya gitmekti, şelaleyi gece de görelim falan derken saati 11 yaptık. Yola koyulduk ama bana nasıl uyku bastırdı. Önceki gece zaten 3-4 saat uyuyup çıkmıştım yola, üstüne 20 saattir uyanığım ve bütün gün gezince, inanılmaz bir yorgunluk bindi tabi üstüme. 1-2 redbullarla falan idare ettikten sonra en sonunda ben dayanamıcam deyip yol kenarında dinlenme yerine çektim arabayı. Orda yaklaşık 45 dakka uyumuşum. Ondan sonra tekrar koyulduk yola. Uykulu uykulu eve kadar geldik. Eve kadar dediğim daha 5 mil falan yolumuz var. Arabada herkes uyuyor, sadece en arkada sağda bir rus kız uyanık. Ben arabayı kullanırken, birden görüntü gitmiş. Hiç bir şey hatırlamıyorum. Ama gözleri hala açık bu sırada. Sonra sanki gözümdeki perde inmişçesine ben kendime bir geldim, en sol şeride gelmişiz, yoldan çıkmak üzereyiz. Hemen arabayı düzelttim, gözler flaan fal taşı gibi açıldı tabi. Dizlerim titremeye başladı, o kadar korktum. 1 saniye daha görüntü gelmese, belki de şu an bu satırları yazamıyor olacaktım. Ondan sonra ben arkadaki kıza "az önce kaza yapıyorduk farkında mısın" dedim, "niye" dedi, "uyumuşum, yoldan çıkacaktım az daha" dedim sonra verdiği cevap da şaşırtmıştı beni, "ben aynadan sana bakıyordum, gözlerin açıktı, nasıl uyumuşsun" dedi, o an anladım ki insan o yorgunlukla kesinlikle araba kullanmamalı. Yanındaki adam uyanık bile olsa, gözler açık uyudun mu, mazallah kaza kaçınılmaz olabilir. Her neyse biz Lg'a geldik ben herkesi evlerine bıraktım, ondan sonra bir baktım ki saat 7. Lanet olsun ki bir de o yorgunlukla işe gittik...

    3.kısım
    Ciddi bir ölüm tehlikesini de atlattıktan sonra hayat yine normale döndü. Yine günler geceler aynı tempoda devam ederken benim yaz boyunca yaşadığım en yoğun iki gün geldi çattı. 5 tane Kazak öğrenciyle uygun fiyata anlaştıktan sonra ilk önce Niagara'ya götürecektik, dönüşte de Washington'a götürüp, orda gezdirdikten sonra Jfk bırakıp Lake George'a dönecektik. Bunları Niagara'ya götürdükten sonra gece 5 civarı Lake George'a geldiler. Benim 2-3 gün off'um olduğundan dolayı bunları Dc'ye ben götürecektim. Sabah 5 gibi LG'dan yola çıktık ve öğlen 2 civarı Dc'ye vardık. Yaklaşık 430 mile (700 km) civarı... 8 saatlik yorucu bir yolculuktu. Bu arada tek şoför benim yine... Burda Kazak arkadaşları önce WV'da bir tanıdıklarına getirdikten sonra Dc mall'a götürüp bıraktım. Saat 4 civarı olduğu için merkezde park edecek yer yoktu. Ben de arabayı hayvanat bahçesinin oraya bir sokağa çektim ve 45 dakka uyudum burda... 7 gibi buluşmak üzere sözleşmiştik arkadaşlarla ki ben buluşma yerine gittiğim de 1 saat gelmelerini bekledim. Telefonları da yok garibanların. Bunlar geldikten sonra hadi Jfk'ye dedim ama "yaaa biz daha Lincoln'ü gezemediiiik" demezler mi... Bende de yufka yürek olduğundan dolayı iyi dedim gelin, oraya da götüreyim. Sonra 9:30 civarı Dc'den yola çıktık Jfk'ye doğru... Orası da yaklaşık 5 saatlik yol. Gece 2, 2:30 civarı bunları Jfk'ye bıraktıktan sonra LG'a dönmek üzere yola çıktım. Yine yaklaşık 4 saatlik yol... Nj'den çıktıktan sonra artık gözümden uyku akmaya başladı benim. Interstate'deyim gece vakti, başka araba da yok denecek kadar az, ucuza redbull aldıktan sonra benzinlikten, ben yola devam ettim. Dönene kadar 2 kutu redbull içtim... Bu arada ben Jfk'ye gelmeden önce arkadaş telefon etti, Niagara'ya yolcu bulmuş. Ben LG'a döner dönmez, Niagara'ya gidecek araba... Eee dedim kim götürecek? Hepsi işte, ihale yine bize kaldı. İyi dedim o zaman...

    Sabah 7 gibi LG'a geldim ve direk 4 Türk arkadaşı alıp yola çıktık yine. Orası da 6 saatlik yol. Ben yolun yarısında arkadaşa verdim arabayı, yeter dedim artık, halisülasyonlar görmeye başlamıştım.. 1 saat falan uyuyabildim giderken. Arkadaşların muhabbeti iyiydi... Öğleden sonra Niagara'ya gelip bütün günü burda harcadıktan sonra gece 11 civarı LG'a dönmek üzere yola çıktık. Yorucu b,r yolculuktan sonra nihayet sabaha doğru vardık ve ben direk yatağa attım kendimi... Bu 2 günde yaptığım yaklaşık 1500 mile (2400) kmlik yolculuktan kalan en komik anı, arkadaşın yaklaşık 10 kez telefonla aramasında sorduğu "nerdesin" sorusuna, "yoldayım" cevabı olmuştur...

    Bu ilginç ve bir o kadar da yorucu yolculuktan sonra artık yavaş yavaş sezon sonuna geliyorduk. Arkadaşlarımız bir bir evlerine döner oldular. Bu arada LG'da 10 Eylül dolaylarında düzenlenen, 3 gün süren "Car Show" festivali, belki de LG'un en yoğun olduğu dönemdir. Ben garsonluk yaptığım restaurantta, 5 saatlik shiftimde 170 dolar yapmıştım 1 gün... Kasabaya çok fazla sayıda klasik araçlar geliyor ve millet arabalarını sergiliyorlar birbirlerine... Tüm Amerikada görülebilecek her çeşit arabayı görebilirsiniz bu festivalde...

    Ve hemen hemen çevremizdeki bütün arkadaşları da yolladıktan sonra bizim de gitme vaktimiz gelmişti. 4 kişi travela başlayacaktık. Seyahat planımız, LG'dan yola çıkıp bir gece VA'da benim geçen yıl çalıştığım yerden arkadaşlarımda 1 gece konaklamak, ertesi gün yola çıkıp non-stop Miami'ye devam etmek. Va'da kalacağımız gün için arkadaşlarla sözlenmiştik, kimiyle akşam yemeği yemek, James'te de gece konaklamak üzere... Ama evdeki hesap çarşıya uymadı, çoook sıkıntılı bir yolculuk yaşadık... Onu da bir sonraki sefere tek seferde anlatacağım...
    Konu ayhn tarafından (25-04-2011 Saat 12:16 AM ) değiştirilmiştir.
    2009 Work and Travel (Virginia-North Carolina)
    2010 Work and Travel (Lake George, New York)
    2011 Internship (Germany)
    2012 Internship (???Bratislava)

  2. #2
    Uçuşa Hazır Watçı
    Üyelik tarihi
    Dec 2010
    Mesajlar
    116
    Tecrübe Puanı
    14

    Standart

    devamını bekliyoruz o zmn

  3. #3
    Uçuşa Hazır Watçı
    Üyelik tarihi
    Feb 2011
    Yaş
    34
    Mesajlar
    122
    Tecrübe Puanı
    14

    Standart

    aynenn

  4. #4
    Efsane Watçı
    Üyelik tarihi
    Dec 2008
    Yaş
    35
    Mesajlar
    1.300
    Tecrübe Puanı
    17

    Standart

    Ara ara bu şekilde güncelleme yapacağım arkadaşlar... Günce misali olsun Gerçi fazla ilgi yok, yazmasam mı boşuna napsam
    2009 Work and Travel (Virginia-North Carolina)
    2010 Work and Travel (Lake George, New York)
    2011 Internship (Germany)
    2012 Internship (???Bratislava)

  5. #5
    Deneyimli Watçı
    Üyelik tarihi
    Dec 2010
    Mesajlar
    152
    Tecrübe Puanı
    14

    Standart

    ilgi olmazmı bu hikayeler heyecan yapıyo bizdee

  6. #6
    Uçuşa Hazır Watçı
    Üyelik tarihi
    Dec 2010
    Yaş
    33
    Mesajlar
    105
    Tecrübe Puanı
    14

    Standart

    hocam okadar bara falan gitmişsin hiç kız falan düşmedi mi?yani hikayede hiç yer almıyorlarda ondan sordum

  7. #7
    Efsane Watçı
    Üyelik tarihi
    Dec 2009
    Mesajlar
    1.088
    Tecrübe Puanı
    16

    Standart

    yakın da ben de basımdan gecenlerının hepsını yazacagım. pek bı actıon olmadı bende ve kımselerı de gormedım forumda hıkayesını yazan bu sene ondan yazmak ıstemedım ama yazacagım ramazanda ıftara Turk aılenın evıne gıdısımı,a aırlıneste 2 saat boyunca hosteslerle sohbet edısımı,yaslı zencı kadının sırf bana adres gostermek ıcın ınmesı gerekn durakta ınmeyıp benımle bırlıkte 3 durak daha gelmesını,facebook umu ısteyen kız ıle saatler uyusmadgından bır turlu gorusemdgımı ve baskasının kaptıgını kızı ,Nyc de bayan polıse 'sir' deyısım ve aldıgım tepkı,daha usa ya gıtmeden Turkıyede ıs secımınde dustugum tuzak kendımce magdurıyetım ve sırketımle yasadıgım sıkıntı gunlerı,yalnız gıtmeme ragmen 6 Turk ıle aynı evde kalmak,gece saat 24 te ormanda bısıkletle gıderken geyıkle yasadıgım bı actıon olay .. hepsı geleck yakında
    "20 years from now, you will be more disappointed, by the things you didnt do, than by the ones you did. so explore, dream, discover...'' Mark Twain

  8. #8
    Acemi Watçı
    Üyelik tarihi
    Feb 2011
    Mesajlar
    31
    Tecrübe Puanı
    0

    Standart

    hikaye güzelmiş devamını bekliyoruz

  9. #9
    Efsane Watçı
    Üyelik tarihi
    Dec 2008
    Yaş
    35
    Mesajlar
    1.300
    Tecrübe Puanı
    17

    Standart

    Yavaştan güncelledim
    2009 Work and Travel (Virginia-North Carolina)
    2010 Work and Travel (Lake George, New York)
    2011 Internship (Germany)
    2012 Internship (???Bratislava)

  10. #10
    Üstad
    Üyelik tarihi
    Apr 2010
    Mesajlar
    1.908
    Tecrübe Puanı
    21

    Standart

    eline saglık ya aslında bu wat resimlerimizi paylaşsak forumda herkes 5 foto koysa yeter güzel bi arşiv olur
    ya olduğun gibi görün yada gözüme görünme!!!

  11. #11
    Efsane Watçı
    Üyelik tarihi
    Dec 2008
    Yaş
    35
    Mesajlar
    1.300
    Tecrübe Puanı
    17

    Standart

    Alıntı matador_36 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    eline saglık ya aslında bu wat resimlerimizi paylaşsak forumda herkes 5 foto koysa yeter güzel bi arşiv olur
    Şu anlatımı bitireyim de araya bir kaç foto serpiştiririz. Daha güzel olur dediğin gibi
    2009 Work and Travel (Virginia-North Carolina)
    2010 Work and Travel (Lake George, New York)
    2011 Internship (Germany)
    2012 Internship (???Bratislava)

  12. #12
    Efsane Watçı
    Üyelik tarihi
    Dec 2008
    Yaş
    35
    Mesajlar
    1.300
    Tecrübe Puanı
    17

    Standart

    4.kısım
    Ve sonunda travel kısmana başlama vakti gelmişti, asıl macera bundan sonra başlıyor. Dediğim gibi 4 kişi Miami'ye kadar inecektik arabayla. Ama New York City'e de gidecek arkadaşlarımız vardı. Toplamda 8-9 kişi olmuştu NYC'ye kadar gidecek arkadaşlar. Biz de 2 sefer yapmaya karar verdik. Onca bavul ve eşyayla 6 kişi NYC'ye geldik. Ben Staten Island'da kaldım o akşam. Diğer 4 arkadaş (2si bizle Miami'ye gelecek arkadaşlar, 2si de NY'a hostel'a yerleştireceğimiz arkadaşlar) NYC'ye gezmeye ve 2 arkadaşa hostel bulmaya gittiler. Diğer arkadaş ta LG'a dönüp kalan 2 arkadaşı ve kalan eşyaları almaya döndü. Ben o gece Staten Island'da kaldım. Ertesi sabah arkadaşlar beni de almaya geldiler ki bir de ne göreyim. 2 arkadaşa kalacak yer bulamamışlar ve 1 arkadaş daha bizle DC'ye gelecekmiş. Malum biz VA'ya gidiyoruz, yol üstü onları da bir hostela bırakırız diye. Toplam 7 kişiyiz araba tıka basa eşya dolu. Çekişten düştü araba, gitmez oldu. O vaziyette öğlen 11 gibi yola çıktık. 3 gibi DC'de olup, 1 saat orda oyalanıp akşam 7-8 gibi VA'da olmayı planlıyorum. Malum sözleştik arkadaşlarla. Yola çıktık planladığımız saatlerde DC'ye geldik. Ama o da ne, lanet DC trafiği yüzünden bir sürü zaman kaybettik şehir içinde. Bir de üstüne gittiğimiz onca otelde yer bulamadık arkadaşlara. Şehirde kongre tarzı bir şey varmış, bütün hotel, hostel her yer dolu merkezde... Beraberimizdeki kız arkadaşın da bir arkadaşı DC'ye geldi öğlen 2 gibi, bizle buluşup beraber otele yerleştirecektik 4ünü. Ama biz bir sürü zaman kaybettiğimizden 6 gibi falan buluştuk sanırım bu arkadaşla. Onda da telefon yok 3-4 saat oturmuş sözleştikleri yerde bir yere ayrılmadan. Her neyse burayı özet geçeyim binbir türlü stresten sonra arkadaşları bir motele yerleştirdik saat 9 olmuştu. Benim bütün planlar suya düştü. Gece 12 civarı VA Newport Newse geldik. Arkadaşları arıyorum ama telefondaki sıkıntıdan dolayı yolda attığım mesajların hiç biri gitmemiş. Kimisini arıyorum uyumuş, cevap vermiyor. Biz de gece 1 gibi geçen yıl kaldığım motele giriş yaptık.

    Ertesi gün öğlen saatlerinde otelden çıkış yapıp önce Williamsburg'taki outletlere gittik. 2 arkadaşı bıraktıktan sonra ben Mehmet'le ilk önce tamirciye gidip ön ve arka lastikleri çapraz olarak değiştittirdik. Direksiyon titreme yapıyordu. Sonra Geçen yıl çalıştığım yerde yemeğe gittik, arkadaşlarımla görüştüm vs... Ardından tekrar outletlere dönüp biraz da biz alışveriş yaptıktan sonra Miami yollarına koyulduk. Akşam 6 civarıydı sanırım.

    Durmaksızın değişe değişe 12 saat kadar yol gittikten sonra başımıza çok talihsiz bir olay geldi. Genellikle ben ve Mehmet kullanıyordu arabayı. Arkadaşların birinde ehliyet yoktu, diğeri de acemiydi, pek pratiği yoktu direksiyonda. Biz Mehmet'le arkalarda uyurken, tam South Carolina'nın çıkışlarında müthiş bir sarsıntı ve gürültüyle birden uyandık. Kaza yapmıştık. Arkadaş exit'e girerken dikkatsizliği sonucu kaldırıma çarpmıştı sol ön lastiği. Neyse ki ciddi bir şey olmamıştı ama lastik patlamıştı. Yolda duran hispanic ve hiç ingilizcesi olmayan bir dayının da yardımıyla stepneyi takıp GPS'den en yakın lastikçileri aramaya başlamıştık. 5-6 yere sorduktan sonra en sonunda Georgia sınırları içersinde ufak bir dükkan bulmuştuk. Ama henüz kapalıydı. 1 saat civarı gelmesini bekledik elemanın. Saat 10 civarı olmuştu sanırım. 1-2 saatlik lastik değiştirme işleminden sonra yaklaşık 5-6 saat ve 150 $'a mâl olmuştu bize bu kaza...

    Öğlen 12 gibi otelde olmayı planlarken, akşam üzeri 6 civarı otele giriş yapmıştık nihayet Miami Doral Area'daki Holiday Inn'e. Bu arada ben Holiday Inn'de çalıştığım için büyük bir personel indirimi kazanmıştık. 4 kişi 6 gece 240 dolara kalmıştık otelde. Otellerde çalışırsanız bunu aklınızda bulundurun. İlk gece bir şeyler yedikten sonra South Beach'te nabız yoklamaya gitmiştik tabii ki... Mangos Tropical Cafe'ye gittik ilk gece. Güzel bir mekan. İçersinde çeşit çeşit alanlar var. Hemen her tür müzikleri bulabilirsiniz. Yorgun olduğumuzdan 2-3 civarı dönmüştük sanırım. Ertesi gün plaja gittik. Ve asıl Miami'nin tadını çıkardığımız şeyi keşfetmiştik akşam üstü. Miami Intenational Travellers Hostal!.. South Beach'te olan bu hostel hemen her gece bir mekana götürüyor insanları. İster orda kalın, ister kalmayın listeye adınızı yazdırdığınızda girişi 20-40 dolar arasında değişen mekanlara hem 5-10 dolar gibi bir ücrete giriyorsunuz, hem de Vip'den içeri alınıp sıra falan beklemiyorsunuz. O gece etkinlik Mansion Club'taymış. Miami'nin en sağlam clubu orasıdır bence... İnanılmaz bir atmosfer, dizayn, müzikler her şey on numara. Gece 11 gibi mekana girişimizi yaptık. 5 dolara ve Vip'den... Sanırım sabah 5e kadar orda kaldık. İçkiler biraz pahalı bu arada. Bira 8 küsür dolardı ama 10 dolar verip üstünü beklemiyorsunuz tabii ki... Vodka tarzı içkiler yanlış hatırlamıyorsam 18 dolardı. Onlardan içmediğim için hatırlamıyorum. Biz Mehmet'le hazırlıklıydık ama... Otelden çıkmadan kafaları biraz dumanladıktan sonra, geldik mekana. Mekanda da birer biraz içtikten sonra gaza geldik ve o gecenin hareketini yaparak 350 dolara bir şişe vodka söyledik. Ama unutulmaz bir gece oldu tabii ki...

    Ertesi gün yine plaj falan gittikten sonra gece ne yaptığımızı hatırlamıyorum sanırım Nikki Beach'e gitmiştik. Nikki Beach'e gitmiştik de o gece miydi hatırlamıyorum. Standart geceler geçirdikten sonra belki de Amerika tarihinde yaşanan en garip olay başımıca gelecekti. Aslında olay garip değil de yaptığımız tam bir delilikti.

    Kararlaştırdığımız üzere Key West'e gitmek üzere yola koyulduk. Öğlen 11 civarıydı sanırım. Yolculuk Mehmet'in yediği 280 $ trafik cezasından sonra biraz tatsızlaşmıştı. Bu arada polis arkamızda arabasında cezayı falan hazırlarken geç kalması yüzünden ben aynadan el hareketi yapmıştım. Polis bunu görecek ki hemen kapısını açıp bize yöneldi. Beni ter bastı tabi ayvayı yedik diye, adam camıma gelip "kusura bakmayın bağlantıda yaşadığım problem yüzünden geç kaldım. Sakin olun birazdan döneceğim." Polis gider gitmez gülme tutmuştu bizi. Cezamızı da yedikten sonra Key West'e vardık. Townu gezip purolarımızı falan da aldıktan sonra akşam 5 gibi plaja gittik. Biz plajdayken Mehmet ve Soner (kazayı yapan arkadaş) arabayla bir yere kadar gitmişlerdi ama geldiklerinde arabanın şanzımanının arızalandığını ve 2. vitese geçmediğini söyledi Mehmet. Öyle deniyoruz olmuyor, böyle deniyoruz olmuyor. Bir türlü vites atmıyor araba. Tamirci falan bulduk mesai bittiği için bizi kovmaktan beter ettiler. Bizim de Miami'ye dönmemiz lazım, orda kalırsak ertesi gün de arabayı yaptırabileceğimiz muamma... Bir deli cesaretiyle yola çıktık. 160 mil civarı yol var önümüzde ve arabadaki arızadan dolayı 2. vitese dahi geçiremiyoruz (bu arada otomatik araç) arabayı. O şekilde yola koyulduk. Yaklaşık 15 dakika sonra yolda polis çevirdi. 911'i arayıp bizi şikayet etmişler. Tehlikeli kullandığımız nedeniyle. Yaklaşık yarım saat polisle konuştuk. Adam bizi salmamaya kararlı. İlla diyor ki arabayı burda bırakın, otelde kalın, yarın tamir ettirirsiniz. Hatta arabayı da orda bırakamazmışız toll car çağırmamız lazımmış. Çekici gelse bir dünya para isteyecek. Binbir yalvardıktan sonra adamı GPS'ten gösterdiğimiz 2 mil ötedeki bir motele gideceğimize ikna edebildim. İsterseniz siz de gelin peşimizden dedim emin olmak için ama neyse ki adam sizle uğraşacak vaktim yok deyip motele gitmemiz üzere gidiş iznini verdi bize. Biz de o göz var mı motelde kalacak, Miami'ye dönemezsek ayvayı yeriz. Biraz ilerde bir benzinliğe girdik ve yolluklarımızı alıp yola devam ettik. Bu sefer direksiyona ben geçtim. Şansımıza da müthiş bir yağmur ve fırtına, Mehmet'le Soner arkada uyuyor, biz Gökhan'la muhabbet ede ede gidiyoruz. 1. viteste ortalama 20 mil hızla 6-6.5 saat durmaksızın gittik. Bizimkiler uyandığında Otele gelmek üzereydik ki tak arkadan bir polis daha. Çektim sağa, geldi yanıma polis, "neden bu kadar yavaş gidiyorsun?" dedi, otobandayız, asgari hız 40 mil, ben 20yle gidiyorum, ben de "hava yağmurlu, lastiklere pek güvenemiyorum" dedim. Polis hafifçe başını eğip lastiklere bakarak bana döndü, "peki beyefendi, iyi yolculuklar, dikkat edin"... Bizdeki rahatlama anlatılamazdı. Ve otele varıp 150-160 millik, 7 saat süren yolculuğumuzu tamamlamıştık...


    Ertesi gün Miami'deki sanayi bölgelerine gittik arabayı tamir ettirmek için... Gezdiğimiz onca dükkandan en ucuza tamir edecek olanı, 880 $ istemişti ve 2 gün zaman lazımdı tamir için. Şanzımanda 5 tane parça yanmıştı. Komple şanzımanı indirip tamir etmeleri lazımmış, o da 2 gün sürecek. Ama bizim ertesi sabah Miami'den ayrılmamız lazım. Satsak kaça alırsınız diyoruz, 200 $ veririz diyorlar. Bizde moraller bozuk şekilde otele dönerken, bir JEEP kiraladık. Bizim arabayı craiglistten satıp New York'a Jeep'le dönecektik. 3 günlük kira bize 480 dolara mâl olacaktı. Jeep'i kiralayıp, otele döndük ve ben craiglistten arabayı satmak için sağa sola mesaj atmaya, telefon etmeye başladım. En sonunda 300$'a biriyle anlaşıp adresi aldık. 7 millik bir yoldu sanırım, biz 2 araba önlü arkalı yola çıktık. Ama araba o kadar kötü hale gelmişti ki 7 millik yolu yarım saatte anca gidebilmiştik. En sonunda arabayı satacağımız elemanın kaldığı siteye geldik. Bayağı büyük bir siteydi, bayağı nüjuslu insanların kaldığı kapıdaki güvenlikten falan belliydi. Elemanla buluşup arabamızı sattıktan sonra içimizi bir hüzün kapladı ister istemez. Bir duygusal bir şekilde ordan ayırıldık ve Miami'de son gecemizi geçiriyorduk. İlk önce Hooter'a gidip wingslerle biralarımızı içtik ve tekrar South Beach'e gittik. Bu sefer farklı bir mekana gidelim dedik ve Madonna Club'a gittik. Gidenler bilir nasıl bir yer olduğunu...


    O geceyi de geçirdikten sonra ertesi sabah otelden çıkışımızı alarak Miami'ye veda ettik. Koyulduk yola Orlando'ya doğru... Yeni araba kullanan açısından diğerinden kat kat daha rahattı ama yolcular için geçerli değildi bu, özellikle arkada oturanlar için... Eski araba 7 kişilik olduğundan rahatça yatabiliyordun, Gökhan ve Soner koskoca Jeep'i beğenmediler bu yüzden. Orlando'ya Universal Studios'a geldik ve orayı gezdik. Sonra Orlando outletlerine gidip bir kaç alışveriş daha yapıp, Orlando Downtownda da bir tur attıktan sonra yola koyulduk. Dcye kadar durmadan devam ettik yola. 16-17 saat kadar gitmişizdir. O gün boyunca DC'yi de gezip o gece DC'de bir motelde kaldık. İyice uykumuzu aldıktan sonra ertesi gün Delaware'e geldik. Iphone'ları alma vakti. Ben Delaware'da ciddi bir kaza tehlikesi atlattım bankadan para çekmeye giderken. Neyse ki arabanın inanılmaz yol tutuşu sayesinde atlattık. Alışverişimizi yaptıktan sonra doğrudan Staten Island'a geldik. Beni 2 yıldır ağırlayan Türk aileye uğradık. Ali abiyle (ailenin babası) muhabbet edip kahve falan içtikten sonra biz arabayı teslim etmek üzere açık olan tek şubeye La Guardia havaalanındaki enterprise şubesine gittik. Arabayı aldığımız saatten 2-3 saat geç bırakmıştık. Nerden bilelim sonra sıkıntı olacağını... Bu arada arabayı bırakmadan önce NYC'de arkadaşlara bir otel bulmuştuk. Dexter. Merkeze biraz uzaktı ama yakında metro durağı vardı, 2 kişilik oda kiraladık Gökhan ve Soner için, ben ve Mehmet de beraber kaldık. Bizim artık paramız çok az kalmıştı. Ertesi gün yani pazar akşamı ben tekrar Ali abilere döndüm. O gece orda kaldım. Soner pazar günü Türkiye'ye dönmüştü. Gökhan p.tesi ben de Mehmetle salı günü dönecektim. Pazar gecesini de Mehmet Gökhanla geçirdikten sonra p.tesi bunu yolcu etmişti. P.tesi günü ben de Manhattan'a geldim akşam üstü ve o gece Mehmet'le son alışverişlerimizi falan yaptık. Bir kaç parça daha bir şey alacaktık ama ilk önce enterprise'ın benden kestiği 250$ depozitoyu bekliyorduk. Biz 5 kuruşsuz bir vaziyette o gece Manhattanda konakladık. Metroya binip, son durağa gidip geldikten sonra 1-2 saate yakın zaman harcadık zaten. Sonra Times'taki Mcdonald'da takıldık, en son gece 3 gibi Burger King'e bekledik ve 3 Bulgar bayanla beraber burda sabahladık. Ertesi sabah 7 gibi Türkiye'deki bankaları arayıp bana gelen 2000 lirayı kullanabilmeye çalıştım. 2 tane iphone siparişi almıştım ama kartımın süresi dolduğu için kullanamıyordum. Mehmet'in hesabına bir şekilde transfer ettik ama nafile bu sefer de başka bir sıkıntıdan dolayı yine kullanamıyorduk parayı. Sonra bir şekilde para hesaba geçmiş ve biz 400 dolar çekebildik. Ama BOA'ya gidip enterprise'ın bizden arabayı geç bıraktığımız için 160$ daha kestiğini öğrenince iyice kahrolduk. Son kalan toplam paramız 150 dolar falandı, üstüne bir dünya borç var tabii... Mehmet'te 60 $ bende de 80$ falan kaldı. Bankadan çıktık, metroya binip merkezden Staten Island'a dönecektik Ali abilerden valizlerimizi almak için. Ben bir de metroda cüzdanımı çaldırdım tam dönüş yolunda. İyice son dakka golü oldu. Mehmet'in uçağı 5te benimkisi 9daydı sanırım. Biz Ali abilere gelip eşyalarımızı falan aldık, Mehmet önden çıktı biz bunla vedalaştık... Sonra 1-2 saat sonra Ali abiden bana telefon, Mehmet uçağı kaçırmış... Haydaa... Beni de Ali abinin kızıyla eşi havaalanına bıraktılar ve ben ilk Mehmet'in yanına gittim. Bir şekilde yalvar yakar inanılmaz bir şansla ertesi güne 40 $ farkla bilet bulmuş. Ben buna kalan paralarımla kontör aldım ve vedalaştık, ben uçağıma bindim. Türkiyeye vardığımda cebimde 40 $ para kalmıştı. 20 $ı havaalanında bozdurdum, 5 liraya taksiyle Taksim'e geçtik toplam 4 kişiydik takside, 20 liraya da Bursa'ya otobüs biletimi aldım ve cebimde 21 $ ve bir sürü iyi, kötü hatırayla resmen bir WAT sezonunu daha kapatmıştım.
    The end.
    Arkadaşlar sonlara doğru akıcılık kayboldu muhtemelen, mümkün olduğunca kısa yazmaya çalıştım ama benim de kafam karıştı artık olayları hatırlamaya çalışırken. Bu anlatılanların yanında bir sürü şey da var tabii ki yaşadığımız her şeyi buraya aktarmamız zor oluyor. Özet olarak geçen yılki tecrübelerimde zannedersem Wat'a katılan herkesin hayal edebileceği her şeyi yaşadım. Çok dolu bir yaz oldu. Umarım herkes için unutulmaz yazlar olur...
    edit: arkadaşlar görüntüyü hoş hale getirmediği için bütün smiley'leri sildim, duyguları ifade etme açısında yetersiz bir metin olabilir ama en azından göze daha hoş geliyor.

    edit 2: Hikaye kısmı bitti, aralara fotoğrafları da ekleyip, daha güzel hale getireceğim.
    2009 Work and Travel (Virginia-North Carolina)
    2010 Work and Travel (Lake George, New York)
    2011 Internship (Germany)
    2012 Internship (???Bratislava)

  13. #13
    Hayalperest Watçı
    Üyelik tarihi
    Feb 2011
    Mesajlar
    3
    Tecrübe Puanı
    0

    Standart

    Sonuç olarak Araba alalım mı dersin yada kiralayalım mı
    Deneyimleri aktardıgın için teşekkurler

  14. #14
    Hayalperest Watçı
    Üyelik tarihi
    May 2012
    Mesajlar
    9
    Tecrübe Puanı
    0

    Standart

    araba alın bence. ben yazıyı hiç sıkılmadan okudum. Kiralamayın ucuza alırsınız aracı

  15. #15
    Efsane Watçı
    Üyelik tarihi
    Dec 2008
    Yaş
    35
    Mesajlar
    1.300
    Tecrübe Puanı
    17

    Standart

    Hey gidi günler hey... Siteye çok uzun süredir girmiyordum. Zamanla hayattaki öncelikler değişiyor tabi... Bir zamanlar günün hemen her saati online olduğum siteye en son ne zaman girdiğimi dahi hatırlamıyorum. Aklıma geldi, bu gece bir göz atayım dedim. Yazdığım bu hikayeyi hatırladım, üç yılı geçti artık üstünden. Artık tamamen hafızada kalan küçük ve güzel hatıralara dönüştü o günler. Hayat işte...
    2009 Work and Travel (Virginia-North Carolina)
    2010 Work and Travel (Lake George, New York)
    2011 Internship (Germany)
    2012 Internship (???Bratislava)

  16. #16
    Efsane Watçı
    Üyelik tarihi
    Dec 2009
    Mesajlar
    1.088
    Tecrübe Puanı
    16

    Standart

    okurken ben bıle korktum araba surerken uyuya kalman bı an o anı yasadım gıbı cok tehlıkelı seyler bunlar.tanrı korumus ayhn


    ben de uzun suredır gırmıyorum foruma.bankada calısıyorum.hep bılgsyr basında oturark calısıyrz bu nedenle 83 kılo oldum haftaıcı yogun calısıyoruz haftasonları arada bı bakabılıyorum nete falan.ogrenım kredısı borcu ıcın para bırıktrıp askerlıgımı beklıyorum.guzel gunlerdı herseyıyle wat gunlerı yenı katılck arkdslara basarılar
    Hürriyet Arama Mobil
    http://www.turkishwat.net/basinda-wa...aci-kayip.html
    Konu sucre tarafından (16-11-2013 Saat 06:11 PM ) değiştirilmiştir.
    "20 years from now, you will be more disappointed, by the things you didnt do, than by the ones you did. so explore, dream, discover...'' Mark Twain

  17. #17
    Efsane Watçı
    Üyelik tarihi
    Dec 2008
    Yaş
    35
    Mesajlar
    1.300
    Tecrübe Puanı
    17

    Standart

    Suat nasıl üzüldüm yahu sana, ne kadar sıkıcı bir düzen kurmuşsun kendine
    2009 Work and Travel (Virginia-North Carolina)
    2010 Work and Travel (Lake George, New York)
    2011 Internship (Germany)
    2012 Internship (???Bratislava)

  18. #18
    Efsane Watçı
    Üyelik tarihi
    Dec 2009
    Mesajlar
    1.088
    Tecrübe Puanı
    16

    Standart

    Alıntı ayhn Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Suat nasıl üzüldüm yahu sana, ne kadar sıkıcı bir düzen kurmuşsun kendine
    somurulmeye ve ayrana devam


    yenı watcılar ıcın guzel bı vıdeo var burda
    ABD'yi sallayan görüntüler - DÜNYA - Haber 7 TV
    "20 years from now, you will be more disappointed, by the things you didnt do, than by the ones you did. so explore, dream, discover...'' Mark Twain

  19. #19
    Üstad
    Üyelik tarihi
    Apr 2010
    Mesajlar
    1.908
    Tecrübe Puanı
    21

    Standart

    sucre bey sahalara dön artık çok uzak kaldın
    ya olduğun gibi görün yada gözüme görünme!!!

  20. #20
    Efsane Watçı
    Üyelik tarihi
    Dec 2009
    Mesajlar
    1.088
    Tecrübe Puanı
    16

    Standart

    Alıntı matador_36 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    sucre bey sahalara dön artık çok uzak kaldın
    nyapalım atıldık ıs hayatına uzak kaldık artık


    bı gun amerıkaya tekrar gıdersem tek yapmak ıstedgım Chicago'da elimde poşetle dolasmak olacak chıcagoda sehrın merkezınde elınde posetlı bırı gorursenız kesın Turktur


    espırıyı sız bılmıyosunz tabı foto paylasılan bır konu baslıgı vardı
    ('cesur ol foto paylas' sanırım konu baslıgı) forumda oraya bakarsanız cozersınız espırıyı
    arkdsın bırı chıcagoda elınde posetle gezıyor

    ama sanirsam silmisler konuyu eror veriyor size gostermek icin arama yaptim forumda
    http://www.turkishwat.net/serbest-ku...hlight=po%FEet


    bir de azuhazu adli arkdsin atletli resmi de fena degildi unuttuk sanma azuhazu
    Konu sucre tarafından (20-11-2013 Saat 02:06 AM ) değiştirilmiştir. Sebep: ekleme yapmak suretiyle
    "20 years from now, you will be more disappointed, by the things you didnt do, than by the ones you did. so explore, dream, discover...'' Mark Twain

  21. #21
    Üstad
    Üyelik tarihi
    Apr 2010
    Mesajlar
    1.908
    Tecrübe Puanı
    21

    Standart

    Alıntı sucre Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    nyapalım atıldık ıs hayatına uzak kaldık artık


    bı gun amerıkaya tekrar gıdersem tek yapmak ıstedgım Chicago'da elimde poşetle dolasmak olacak chıcagoda sehrın merkezınde elınde posetlı bırı gorursenız kesın Turktur


    espırıyı sız bılmıyosunz tabı foto paylasılan bır konu baslıgı vardı
    ('cesur ol foto paylas' sanırım konu baslıgı) forumda oraya bakarsanız cozersınız espırıyı
    arkdsın bırı chıcagoda elınde posetle gezıyor

    ama sanirsam silmisler konuyu eror veriyor size gostermek icin arama yaptim forumda
    http://www.turkishwat.net/serbest-ku...hlight=po%FEet


    bir de azuhazu adli arkdsin atletli resmi de fena degildi unuttuk sanma azuhazu
    resimleri buldumda poşetli resimler gitmiş normal var
    ya olduğun gibi görün yada gözüme görünme!!!

  22. #22
    Uçuşa Hazır Watçı
    Üyelik tarihi
    Jan 2015
    Mesajlar
    109
    Tecrübe Puanı
    11

    Standart

    soğuk diye duydum mayıs aylarında çok güzel hikaye

  23. #23
    Efsane Watçı
    Üyelik tarihi
    Dec 2008
    Yaş
    35
    Mesajlar
    1.300
    Tecrübe Puanı
    17

    Standart

    Ben bu konuya 2 senede bir goz atmaya devam edeyim.
    2009 Work and Travel (Virginia-North Carolina)
    2010 Work and Travel (Lake George, New York)
    2011 Internship (Germany)
    2012 Internship (???Bratislava)

  24. #24
    Site Yöneticisi
    Üyelik tarihi
    Mar 2008
    Mesajlar
    5.415
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart

    Alıntı ayhn Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Ben bu konuya 2 senede bir goz atmaya devam edeyim.
    2 sene az 5 senede bir gel

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Benzer Konular

  1. Lake George, NY
    Konu Sahibi miniq Forum Work and Travel'da Sosyal Yasam ve Travel
    Cevap: 49
    Son Mesaj : 05-01-2015, 09:47 PM
  2. lake george gidenler aranıyor.WAT 2011 (six flags)!!!
    Konu Sahibi golgi Forum Tanışalım-WAT Arkadaşı arıyorum!
    Cevap: 87
    Son Mesaj : 08-05-2012, 09:59 PM
  3. Acısıyla tatlısıyla bir WAT hikayesi (WAT 2009)
    Konu Sahibi Fiorex Forum Work and Travel Hikayeleri
    Cevap: 19
    Son Mesaj : 07-04-2012, 04:21 PM
  4. 2010 Lake George , NJ ta olacak olanlar kimlerrrr ??? :)
    Konu Sahibi Chuwambara Forum Tanışalım-WAT Arkadaşı arıyorum!
    Cevap: 1
    Son Mesaj : 03-05-2010, 12:44 AM
  5. Bir WAT Hikayesi Daha - 2009
    Konu Sahibi cell Forum Work and Travel Hikayeleri
    Cevap: 5
    Son Mesaj : 01-01-2010, 03:34 AM

Bookmarks

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •