Neden Work and Travel ?
Sevgili Öğrenciler,
Belki de bu konu onlarca mesajın sıralandığı uzun bir başlık olacak. Çünkü konuyu tam olarak analiz edebilecek, fikirlerin yer aldığı ciddi bir başlık göremedim ve bu nedenle söyleyeceği çok şey olan kişiler olacaktır. Bunlar arasında programın mağdurları olduğu gibi programı mutlu şekilde tamamlamış olanlarımız da olacaktır mutlaka. Şimdi konuya dönelim.
Work and Travel programını duymayan üniversiteli yoktur; en azından öyle tahmin ediyorum. İlk olarak 1999 yılında 100'den az kişinin katıldığı bu programa bugün 10.000'in üzerinde öğrenci katılıyor ve bu sayı her sene artıyor. 2008 sezonunda maksimum katılımcı sayısına sahip olan ve Türkiye'den 12.000'in üzerinde katılımcısı olan bu programa 2009 sezonunda ise krizin etkisiyle hatırı sayılır bir azalma yaşanmış ve 10.000 e yakın üniversite öğrencisi ABD'nin çeşitli eyaletlerinde çalışmaya gitmiştir. Her ne kadar dünyada ABD'ye bu programla en çok öğrenci gönderen ikinci ülkesi olsak da birinci sırada yer alan Rusya ile gönderilen öğrencilerin sayısı bakımından çok büyük bir fark var.
Türkiye'nin genç nüfusu o kadar büyük ki, Work and Travel ile ABD'ye giden öğrenci sayısı bu rakamlara bakılırsa çok az diyebiliriz. Bunun en büyük nedenlerinden biri üniversite gençliğinin programı çok fazla bilmemesinin yanı sıra çoğu şirketin bilgilendirmeden öte kayıt hırsı yüzünden öğrencilere sadece masraflardan bahsetmesi ve birkaç özgürlük anıtı önünde çekilmiş öğrencilerin fotoğraflarını göstermesi bu programın öğrencilerin ve dolayısıyla ailelerin bütçelerine bir lüks gider gözükmesinden öte bir durumdan uzaklaşmamasına neden oluyor. Ancak Work and Travel programı bir lüks değildir. Neden?
Bugün dünyanın dört bir yanından milyonlarca insan, enternasyonel bir dil olan İngilizce'yi öğrenmek ya da ilerletmek adına Amerika'ya gidiyor; üstelik bunun için binlerce dolar ödüyor. Bir Work and Travel öğrencisinin programa katılım masrafları uçak bileti dahil 2300 USD civarındadır. Bu masrafla ABD'ye ayak basan öğrencinin diğerlerinden bir farkı vardır; o da Work and Travel katılımcısı olması. Peki Work and Travel katılımcısı olması ne gibi faydalar sağlamıştır bu öğrencilere?
1-) Work and Travel'a katılmış olan öğrencinin atlantiğin öteki yakasında bugün milyonlarcasının kaçak olarak çalıştığı işlerde yasal olarak çalışma imkanı vardır.
2-) Yasal olarak çalıştığınız işten belirli bir geliriniz olur. Çoğu öğrenci bu gelirle program masrafını çıkarır üstelik dönerken hayalindeki birkaç elektronik cihazı da beraberinde getirir.
3-) Öğrenciler Amerikan kültürünü tam manasıyla yaşarlar çünkü çevrenizdeki Amerikalılarla iç içesiniz ve devamlı iletişim halinde olursunuz böylece İngilizce'niz siz istemeseniz de gelişmek durumunda kalır.
4-) Onlarca farklı ülkeden yine onlarca arkadaş edinirsiniz. Sadece Amerikan kültürünü değil diğer birçok ülkenin kültürüne burada şahit olursunuz.
5-) Dünyadaki birçok insanın yaşamak ve seyahat etmek istediği Amerika'yı gezme şansına sahiptir Work and Travel öğrencileri.
6-) Belki de hayatınızda ilk defa bir iş deneyimine sahip olacaksınız ve ayaklarınızın üzerinde kendi kazandıklarınızla duracak, yaptığınız masrafları çıkaracak, konakladığınız yere kira ödeyecek ve ekonomik olmayı, yaşamayı öğreneceksiniz.
Work and Travel uzun vadede hemen hemen tüm öğrenciler için hem maddi hem de manevi anlamda kazançtır. Maddiyattan çok kişilik anlamında bir kazançtır. Başka hiçbir program size İngilizcenizi pekiştirirken vasıfsız kolay işlerde çalışmanıza ve kazanç sağlamanıza, farklı bir kültürle iç içe olmanıza olanak sağlamaz. Üstelik Work and Travel'a katılım şartları kolaydır ve Amerikan vizeleri arasında en kolay alınabilen vize türü Work and Travel programını içine alan J-1 vize türüdür.
Peki herşey bu kadar basit ve güzel mi?
Şimdi de Work and Travel'ın olumsuzluklarını anlatalım. Aslında bu cümle yanlış oldu ve bunu Work and Travel'ı olumsuz hale getirenleri anlatalım şeklinde değiştirmemiz daha uygun olur. Work and Travel'ı olumsuz hale getirenler kimdir? Buna katkısı olanları yukarıdan aşağı sayacak olursak:
1- Firma
2- Öğrenci
Konuyu biraz daha irdeleyelim
ABD'ye çeşitli pozisyonlar için öğrenci gönderen ismi duyulmamış bazı firmalar bazen iş bulma konusunda problem yaşarlar ve işleri kaynağı belirsiz fakat görünürde resmi olan iş bulma sitelerinden bularak anlaşmalarda bulunurlar. Bu anlaşmaları kontrakter dediğimiz geçen sene bir çok kişinin tutuklandığı kişilerle yapan firmalar bu kişilere belli miktarda ödemeler yapıyor. Dolandırıldıklarının farkında bile olmayan söz konusu firmalar öğrencilerini ABD'ye olmayan bir işe gönderiyor ve sonuç olarak öğrenciler mağdur kalıyor. Bu nedenle kayıt olduğunuz şirketin sizin için bulduğu işlere dikkat edin, ABD'ye gidene kadar mutlaka işvereninizle görüşün ve hakkında internette araştırmalar yapın.
Bazı danışmanlık firmaları öğrencilerin dil seviyelerine bakmaksızın işlere yerleştirmelerde bulunmaktadır. Orta derecede İngilizce seviyesine sahip bir öğrenci Advanced dediğimiz ileri seviyede İngilizce bilgisi isteyen bir işe yerleşirse, işverenle öğrenci arasında iletişim yönünden problemler çıkar ve sonuç olarak öğrenci başka bir pozisyona yerleştirilir; açık pozisyon yoksa işine son verilir. Böyle bir durumda öğrenci mağdur duruma düşer ve firmanın bu öğrenciye yeni bir iş bulması zorunludur.
Binlerce katılımcı ABD'ye vasıfsız işlerde de olsa çalışmak için gidiyor. Öğrenciyi işine kabul eden işveren basit de olsa öğrencinin disiplin içerisinde yapmasını istiyor. Hangi milletten olursa olsun iş disiplininden uzak öğrenciler problemlere vesile olur ve işvereniyle sorunları çıkmaya başlar. Bu böyle devam ederse işveren öğrencinin ya pozisyonunu değiştirir ya da işine son verir. Bu işverenin hakkıdır. Çünkü kimse işletmesinde iş yapmayan birine boşuna para ödemek istemez. İkincisi, bazı öğrenciler kültür şokunun yarattığı etkiyle ortama ayak uyduramaz ve mutsuz olurlar. Bu gibi durumlarda programa belli bir masraf yapan öğrenci sorumluluğu kaldıramaz ve suçu kendisini kötü bir yere gönderdiğini iddia ettiği firmada bulur. Bu da en çok rastlanan durumlardan birisidir. Böyle durumlarda öğrenci durumunu Türkiye'deki firmasıyla paylaşmalıdır ve bir çözüm yolu aramalıdır.
Sonuç olarak, Work and Travel organizesi zor bir programdır. Her bir basamakta ve süreçte farklı kişilerin sizin için işlem yaptığını görürsünüz. Programın doğası gereği herhangi bir basamakta bazı sorunların çıkması kuvvetle muhtemeldir. Bu gibi durumlarda şikayet etmek yerine problemi çözmeye çalışmak en doğru yoldur. Düzgün ve yapabileceğiniz bir işe yerleştikten sonra adaptasyon konusunda da bir problem yaşamayacaksanız unutulmaz bir yaz geçireceğinizin ve dönerken birçok anılarla döneceğinize garanti verebilirim.
Sorularınıza bu başlık altından cevap vereceğim.
Herkese mutlu bir wat 2010 sezonu dilerim...
Alıntı
Bookmarks