Oradayken Türkiye'yi aramanız için sınırsız seçenekler var. Burada biraz en makul seçenekten bahsedeyim istedim.
Telefon kartı sistemi : Her market, benzinci, bakkal, manav vb. esnafın sattığı telefon kartlarından biri alınır. Bu kartların $2,$3,$5,$10,$20 gibi seçenekleri mevcut. sonrasında iki seçeneğiniz var. Ya bölgesel şirket numarayı arayıp cent atacaksınız ve paranız bu şekilde gidecek, ya da 1-800'lü numarayı arayıp konuşma sürenizi azaltacaksınız. İki seçenekten hangisinin daha uygun olduğunu bilmiyorum ama bu tür kartların genel prensibi "bir kere aç ve saatlerce konuş"tur. En yüksek konuşma süresini bu şekilde elde edersiniz. NY'da kulübelerden telefon görüşmesi yapmak vergiye tabi olduğundan açılış ücreti olarak bir miktar hesaptan düşüyor. Bu nedenle sürekli kapat-aç yapmak pek mantıklı değil. Bir kere görüşme başlayınca uzun süre konuşabilirsiniz.
Cep telefonu : Bu konuda farklı seçenekler mevcut. Birincisi ve en saçma olanı buradaki hattınızı götürmektir. Neden mantıksızı derseniz, size Turkcell'den mesaj atmanın 20 kontör olduğunu söylerim(ev arkadaşımdan biliyorum). Görüşmelerde ise hem sizden, hem de aradığınız kişiden kontör gidiyor. Onun için bu seçeneği hemen geçiyorum. Oradan bir cep telefonu almak istediğinizde-ki kesinlikle öneriyorum-birkaç seçenek mevcut. Faturalı bir hat almanız zaten pek olası değil çünkü bir senelik kontrat ve sabit ücretle uğraşmayı kimse istemez. Kontörlü hatlar içinse yine çeşitler mevcut. WallMart, RadioShack gibi her yerde bulunan marketlerde satılan kontörlü hatların hepsi yanında bir de telefon verir. Bu telefon genelde Motorola olur-ki 3 ay kullanmak için gayet hoş telefonlardır. Alacağınız telefona göre fiyatlar 10$ gibi bir fiyattan başlar ve 80$'a kadar çıkar. Ben 15$ verip bir motorola almıştım. Kısa süreli kullanacağınız için size de bunu öneriyorum. Bu ucuz hatların tek eksisi hem aradığınızda, hem de arandığınızda kontör gitmesidir. T-Mobile gibi esaslı bir şirketten hat alırsanız(35-40$) hoş bir telefonunuz ve bir hattınız olur. Bu şirket sadece yaptığınız aramalardan para alır. Sizi biri aradığında para ödemek zorunda kalmazsınız. Genel olarak durum böyle olmakla birlikte, kendi hattımın özelliklerinden bahsedeyim biraz.
Tracfone'dan aldığım hattın içinde 20 kontör vardı. Herhangi bir ayrım yapmadan, tüm aramalarınızın dakikası 1 kontör. Atacağınız SMS'ler de 1 kontör ve işte güzel haber geliyor:
Türkiye'deki hatlara SMS atmak ta 1 kontör!
Ardından bir kötü haber daha vereyim. Size gönderilen SMS'ler için de 1 kontör düşüyor. (Sıra güzel haberde

) Operatörün kendine özel 1-800 ile başlayan numarasını arayıp Long Distances servisine bağlanıyorsunuz ve bu numara üzerinden
Türkiye de dahil olmak üzere 60 ülkedeki sabit hatları dakikası 1 kontöre arayabiliyorsunuz. Ve son olarak şu berbat haberi belirtmeliyim ki, diğer hatlarda nasıl bilmiyorum ama bu hatlarda telefondan 8 kez sinyal sesi geldikten sonra hâlâ cevap verilmediyse telesekretere yönlendiriyor. Malesef telesekreter özelliği kapatılamıyor. Eğer arkadaşınızda da bu hattan varsa, 8 defadan fazla çaldırmamaya dikkat etmelisiniz, yoksa kontörünüz düşer.
Sitesinden bakarsanız güncel fiyatların şu şekilde oludğu görülüyor:
Bu linkten telefon modellerini ve fiyatlarını görebilirisiniz. Bendeki model C139.
http://www.tracfone.com/phones.jsp?t...Task=allPhones
3. Skype veya MSN kullanmak
Tartışmasız olarak en ucuz, en hızlı ve en kolay yol interneti kullanmaktır. Eğer bir bilgisayara erişiminiz varsa otomatik olarak internete de olacaktır.

Bu noktadan sonra tek yapmanız gereken MSN veya Skype tarzı bir programı kullanmak. Şahsen görüntülü veya sesli konuşmalar için Skype öneriyorum. Gayet hızlı ve kullanışlı bir program.
Son olarak şunu belirtmeliyim ki, havaalanına iner inmez burada anlattığım tüm ekonomik yöntemleri unutun ve hemen bir telefona koşun. Ne şekilde olursa olsun evinize haber verin. Ben 2 hafta boyunca aramadığım için bayağı bir karışmış ortalık.

Bookmarks