bu wat hikayesi bir gün interrail yapmaya karar veren 3 arkadaştan birinin (ben) wat a giden birisiyle konuştuğu gece interrail den vazgeçmesi ile başladı. halbuki wat sezonu için geç bi tarihte zira mart ortasında karar vermiştim. hemen ertesi gün arkadaşın bana önerdiği şirkete gittim ve geç olduğunu bildiğimi fakat kesinlikle bu sene gitmek istediğimi söyledim. bana kayıt ücretini yatırtana kadar gösterdikleri işleri sonradan iptal oldu diye yutturduktan sonra seneca corp. diye bi yer var(bak bak bak) mısır fabrikasıdır iyi parası var ne diyorsun dediler. bn biraz düşüneyim dedikten bir gün sonra bana eğer bu sene gitmek istiyorsan bu tek şansın dediler gidenlerle konuşturdular falan filan derken bn sinirlenip o ara sıkarım böyle aşkın ızdırabına deyip kabuledivermişim. iş 28 temmuzda başlayacak benim okul ise 30 haziranda bitiyordu. vize olayı da çözüldükten sonra bn dedim ki arkadaş 1 ay boşum ne de olsa alayım bileti gideym 1 ay new york'ta takılayım. bilmiyorum ki o sıra new york türk konsolosluğunda 30 kişinin iş bekliyor olacağını. neyse aldım bavulu cebimde 300 dolarla çıktım yola. ilk 2-3 günü jfk'de geçirmeye hazırlamışım kendimi ama o ara bir arkadaşımın arkadaşının ny'da olduğunu öğrendim. iner inmez aradım. hayatında ilk defa konuştuun birisinden deli mi şey yaptı lafını duymak sanırım durumun ne kadar vahim olduunu gösteriyordu. neyse ki adam sağlam çıktı gel bizim eve yarın bakarız aslında bi iş var ama bulaşıkçılık ne dersin demez mi . abi ne iş olsa yaparım ifadesi indiğim andan itibaren yüzümdeymiş ki cevabımı beklemeden sabah gidelim o zaman dedi

gittik. türk restoranı peki. haftada 500 oley. sadece bulaşıkçılık değil bikaç bişi var falan hmm tmm. 1 gün de off veriyoruz ohhyşşş. anlaşma yapıldı başladım çalışmaya. ''anam coşmaz mı bunlar'' her işi bn yapıyorum anılarım tekrar canlansın istemiyorum geçiyorum 2 hafta sonrasına. 2 hafta boyunca sadece kaldığım yere para verdiğim için cebimde 1000 dolar falan birikti. o sıra şanslıyım ya bir de new yorkta liseden arkadaşım varmış haberim yok. neyse buluştum arkadaşla craigslistten de yer ayarladık mı ucuza

başladık gezmeye elimizde manhattan haritası artı forumdan aldığımız ny'ta gezilmesi gereken yerler listesi. manhattan a doyana kadar 1 hafta geçti. bu arada astoriada kaldığımız yerin ev sahibi misafirim var çıkın demez mi. laan!! demeye kalmadan kadın çirkefleşmeye başladı mecbur aldık valizleri çıktık. uğradığımız ilk hostelde bizi başta kötü olduğunu düşündüğümüz fakat esasında iyi bi sürpriz bekliyomuş.
PARANIZLA REZİL OLACAKSINIZ REZERVASYONUNUZ YOK S.... GİDİN.
o an arkadaşa gülerek bakmanın bedelini mnik bi küfürle ödemişim
7 gün manhattan ın dibine vurunca para suyunu cekio tabi temkinliyiz paramızı pahalı hotellere de veremiyoruz versek o gece son gecemiz olacak fani alemde. neyse gittik times meydanına geceyi geçirecek yer ararken aklımıza post authority bus station geldi normalde biletsizseniz gecenin belli saatinden sonra almıyolar. bi şekilde içeri girdik başka çaremiz yoktu. içeri girdiğimizde gözler beyaz adamdaydı zira sadece 2 beyaz adam vardı tahmin edebileceğiniz gibi

hadi ! uyuyabiliyorsan uyu bakayım orda. neyse düşüne dururken yapmayı planladığımız niagara şelalesi turu geldi aklımıza. laaaan ! 3 günlük tur manhattanda kalmaktan daha ucuza geliyor gidelim mi .
GİTMEZ MİYİZ

hemen aldık biletleri kredi kartlarının son nefesleriyle( döndüğümüzde 300 limitli kartın borcu olmuştu nerdeyse 400)
sabahı 30ar rüya sığdırdığımız ama aslında en fazla 1 saatlik uykuyla ettik. daha çok kabus

sabahın erken saatinde china town a doğru çıktık otobuse bi girdik ki eee ? yine 2 farklı kişi biziz gerisi çekik gözlü kısa boylu konuştuklarını anlamasak da ileri derecede itici gelen bi otobus çinli
yok burası o kadar kotu değil allahtan sonradan 2 avustralyalı hatunun otobuse binmesiyle bir ohh çektik. niyetimiz kötü değildi kesinlikle sadece ingilizce konuşabilecek kendimizi normal hissettirebilecek birileri yanlış anlamadığınıza eminim (!) hoş buraya kadar okuyan olabileceğinden şüpheliyim de neyse

çıktık yola ilk durak thousands islands sonra niagara sonra washington dc ve son durak philedelphia geri geldik new yorka burda ayrılıyoruz artık asıl işin olduğu yere wisconsine gitme vakti gelmiş. amma bnm milwaukee yakınlarındaki işe gitmek için aldığım bilete bir gün daha var. para yok tek secenek var laguardia havaalanında bir gece gecirecez.
yok artık diyeceksiniz belki ama son paramı havaalanına gitmek için kullandım akşam saat 19.00 havaalanı b terminalinde inmişim yanlışlıkla b terminali de sadece delta firması için çalışan o saatte pek kimsenn olmadıı bi yer. içimden olm new york city havaalanı nasıl bu kdar tenha olabilir diyorum. 20.00 den sonra ne gelecek uçak var ne gidecek ta ki sabah 8e kadar hal oyle olunca tabi terminaldeki yolcu gibi gözüken son kişi olduğum için ne iş lan diyor pakistanlı bi arkadaş durumu açıklıyorum arada bi de espri sokmaya çalışıyorum uçağım milwaukee ye ama 16 saatim var kaçırmak istemedim erkenden gelip garantiye alayım dedim diyorum
Şans mı değil mi birileri müdahale mi ediyordu yemin ederim o gece 2-3 saat bunu düşünmüşümdür belki çünkü görevli dönüşte elinde 2 battaniye bi yastıkla geri dönüp şurda kimsenn buyuk ihtimalle uğramayacağı bi oda var oraya geç he bi de açsan yemek getireym dedi AND İ JİZZED İN MY PANTS
yüzüm kalmamış nasıl olsa kaybedeceğim bişey yok yemeğe de evt dedim. adam döndü first class a verilen yemek takımlarıyla. çelik bıçak çatal porselen tabak içinde cordon blue meğerse bunlar kullanıldıktan sonra atılacakmış nerden bileyim gittim adama geri götürdüm tabakları. adam güldü tabi ayıp olmasa kıçıyla gülerdi herhalde. neyse at gel bakalım senn uçak hangi terminalden kalkacak deyince düştü benm jeton.
sonradan anladım ki doğru terminale gitsem aç uykusuz rezalet bi gecenn üstüne gidip fabrikada 12 saat ayakta duracakmışım. bi açıklması vardır herhalde bi yerden sonra bıraktım şansı müdahaleyi düşünmeyi.
seneca esaretin bedelindeki hapishane gibidir farkı ilk gece meksikalılar kimin ağlayacağı değil kimin bayılacağı üstüne bahse girer. tabi gece vardiyasında çalışıyorsanız. boyle boktan bi iş olmasına sosyal hayatın çok az olmasına ve hispanic çetelerin eski üyelerine ev sahipliği yapmasına rağmen para biriktirilebilecek bir yerdir seneca haftada herşey dahil gideriniz 70 dolar çünkü kalcağnız yeri fabrika sağlıyor ve tabi iyi taraflarından biri hayatımın en hızlı geçen 1 ayını burda geçirdim. zaman ,çok acayiptir, hızlı geçiyormuş bu işte. haftada gece vardiyasında en az 75 saat yaparsnız ve tüm enerjinizi tükettiğinzden bazen kuşun hala uçtuğundan şüphe duyarsınız

o noktada ayda bir verilen toplu izin günü ve dolayısıyla parti giriyo işin içine.
neyse oyle boyle 48 gün geçti seneca mısır fabrikasında toplmda 5000 dolara yakın param vardı milwaukeeden miami'ye biletimi aldığımda yalnız bu sefer yalnızım çünkü kimsenn parasının hepsinin harcama niyeti ve seceneği yok bn dalgasına gezmeye gelmişim ve kendime elektronik almamaya söz vermişim

hedefimde MİAMİ - KARAYİPLER - LOS ANGELES - LAS VEGAS - ATLANTİC CİTY ve dönüş için bikaç gün daha canını sevdiğimin NEW YORK CİTY war. milwaukee de havaalanında gecirdiğim geceden sonra öğle vakti miami'ye vardım. deco walk hostele varır varmaz south beach in büyüsüne kapılıp

5 günden 8 güne çıkardım kalacağım gün sayısını. hostel hayatı gece hayatı 4 günümü götürdü sonrasında tanıştığım bi türk kızı aklımı başıma getirip miami go card denen turistik yerleri gezmek için kullanılan kartı almamı sağladı. o ara bahamalara 130 dolara cruz ship ilanını hostel duyuru tablosunda görünceeeee laan karayipler sen mi büyüksün ben mi ananı s. karayipler ! laflarının ağzımdan çıktığı yer BAHAMALAR ın NEWPORT denen bi adası oldu tabi 1 gece de orda kaldım oralar yeşillkle dolu zaten her türlüsünden ot kafalar güzel sabahladık 6 saatlik gemi dönüş yolculuğu uyuyarak geçince miami gecelerine dönüşümü türk bodyguardların olduğu mansion'dan yaptım. evt international night tabi ki

los angeles las vegas ve geri nyc var daha ama devam edeyim mi bilmiyorum
buraya kadar okunur mu bilmem. bn yazdım yazılıomuş

özet geç pi. diyenler tabi ki olabilir ama üzgünüm bu zaten özet wallahi

Bookmarks