Gitmeden önce WAT'ın kısmen bir amelelik olduğunu düşÃ¼nürdüm. Hatta gitme amacım ülkemin ve yaşam standartlarımın kalitesini kendimce kanıtlamaktı. Kanıtladım da. Amerika'da kültür ve yaşam o kadar farklı ki mukayese etmek büyük bir hatadır. Ordayken gurbet özlemiyle dönmeyi ve bir daha oraya gitmemeyi düşÃ¼nüyordum ama şu foruma girmememin sebebdir bu sene tekrar aynı heyecanı yaşayamamak. Arkadaşlar; ABD öncesi ve gidişi uzun tuttum çünkü bence yolculuğun en heyecanlı kısmı oralar. Sizinle o heyecanı paylaşmak istedim Oraya varınca her şey o kadar olağan oluyor ki sanki yıllarca orada yaşıyormuş gibi. Kusura bakmasınlar ama kesinlikle de bir Türk'ün dünyaya değer olduğunu düşÃ¼nüyorum. Bir amerikalı evini tanıyamazken biz her yeri öğrenip, çakallıkları öğrenip, her şeyden faydalanıyorduk. İş yerinde herkesi parmağımızda oynatıyorduk. Bana sataşan bir çocuğu suda boğmama rağmen işten atılmadım( diğer arkadaş cinsel tacizden diğer parka transfer edildi o ayrı konu) Amerikalı kasarak günde 500 foto çekerken biz 50 dakika oturup gezip 10 dakika çalışarak aynı sayıyı çekiyorduk. Ve yabancı olmamıza rağmen baya sattırıyorduk. O kadar çok örnek verebilirim ki biz Akdeniz insanları oldukça zekiyiz oranın insanlarına göre.
Bir diğer konu ise oranın kültürüdür. Damak tadı olmayan ,ki Teksas bile damak tadında ön sıralardadır genel amerika ortalamasında, hayatları iş ve içkiden ibaret, eğlence anlayışları eğlence parklarına para bayılmaktan başka bir şey olmayan insanlar. Zaten bizim muhattabımız her diğer watçılardı. Ayrıca zenci insanlar kadar nazik, sıcak, dostça ve temiz kalpli görmedim orada. Kimse sakın aksini düşÃ¼nmesin.
Alışverişten de bahsetmeden edemicem. Ben Teksas ve NYC(New York City) de bulundum. Teksasta bolca walmart ve malller var. Ayrıca yer yer outletler var. Ama en güzeli kaynağını bulursanız pawn shop'lar ve giyecek dükkanları. Pawnlarda 2. el ya da kullanılmadan satılan inanılmaz ucuza aklınıza gelecek her türlü elektronik eşya, müzik aleti, bisiklet vb gibi şeyler bulabilirsiniz. Elbise shoplarda ise 2. el elbiseler ya da iplik hatası nedeniyle defoya ayrılmış Hollister American Eagle gibi markalar bulursunuz. mağazasının 2 3 katı ucuza satıır ve mükemmeldirler.
Yemek konusunda da her yerde bulunan Çin lokantalarından vazgeçmeyinTürk damağına en uygun etler ve otlor oradadır. Ayrıca suşi gibi extreme deniz ve kara ürünleri denemek için de idealdir. Fiyatları caziptir ve açı büfe olması en güzel yanı.Ayrıca ilk günlerde çok garibime gitmişti ama süper olduğu kadar bir o kadar da kötü konu sınırsız içecek. Yani fast foodçuda aldığınız bardakla sınırsız içebiliyorsunuz. Ama maalesef kötü sonuçları oluyor bunun..
Neyse, kapanış duygularımı belirteyim sana.Bazen düşÃ¼nüyorum tekrar gideyim oraya diye aynı yerde çalışayım. Ama bir kaç kişi dışında aynı insanlar olmayacak orda. Aynı şeyleri yaşayamayacağım. Yaşadıklarımın büyüsü bozulacak ve güzel anılarım yerini tatminsizliğe bırakacak. o Yüzden zaman zaman o anıları düşÃ¼nüp kederlenmek, gitmek isteyip özlemek ama gitmemek gidememek bana hoş geliyor. O yaz yaşadıklarım ve duygularım, dinlediğim şarkısından attığım adımına kadar her şey benzeri bir daha olmayacak şeylerdi. İş için veya başka amaç için o ülkeye o yere tekrar gitsem de o "İLK" i yaşayamayacağım.
Ne kadar kötü bir şey değil mi?
Zaman zamanfotoğraflara bakınca bile mesela otoban kenarında yürrüken bir arabadan sırtıma çarpan kola şişesini ve sırtımın kızarmasına bile gülüyorum. Hatta iş aralarında yediğim günlük iğrenç peynir ekmek sandviçi ve bir bardak koladan duyduğum tiksinti bile hoş geliyor. Evin kapısında nöbet tutan ve kapıyı açınca içöeri dalan hamamböceklerine duyduğum nefret ve korku.. .San Antonio'da nehirin başından sonuna kamyon tekerine oturup gidişimiz, akıntıda devrilip suda çırpınmam, ayağıma değen yosunlar ve bağırışlarım. Bir daha zor gideceğim <NASA gezisi boyunca uyuklamam.Kaçırılan uçaklar stresler.Çin lokantasında haftada bir kez kendimize ödül olarak verdiğimiz açık büfe ziyafetler ve etraftakilerin şaşkın bakışları sırasında sırayla götürüp getirilen tabaklar; ızgaralar, balıklar, meyveler...walmarttan paraya kıyıp zevkle yediğimiz bir tane yeşil elma. çıkmaz sokağa girip yarım saat bilmeden yürümemiz ve yolu tekrar dönmememiz.Ve bir çoğu. En değişiği de ney biliyor musun? İstanbula dönünce Gencay'ın babasının dolmuşuna binip eve giderken geride bırakdıkların ve gerideyken özlediğin şeylere kavuşma heyecanı. O karışık ve hüzünlü duygu...
![]()
Bookmarks