@Sincili arkadaşımın iğnelemesi üzerine hemen görüşlerimi ve yaşadıklarımı açıklayayım. Öncelikle benim bulunduğum yerde abartısız 150+ Türk arkadaş bulunuyordu. Bunların tam 28'ini daha oraya gitmeden önce net üzerinden tanıyordum. Oraya gidince kaynaşıp fikir alışverişi yapmakta kolay oldu doğal olarak. DüşÃ¼nürmüsün kalabalık bir grupla karşılaşıyorsun, hiç tanımıyorsun.... Tek ortak yanınız aynı dili konuşuyor olmanız. Bu insanlar yanlış şeyler yapıyorlar elbet. Ben sana şimdi bir soru sormak istiyorum. Sen Türkiye'de sokakta gördüğün, hiç tanımadığın ancak aynı dili konuştuğun kaç kişiyi yanlış hareketlerinden dolayı uyardın? Eğer uyarmadım ve uyarmadığım için eleştirmeye hakkım yok diyorsan, bu onların yaptıklarını es geçtiğin anlamına gelir. Ancak bu durum ,sosyal paylaşım ağlarında insanların yanlışlarını görmelerini sağlamak adına yapacağın eleştirilerin önüne bir blok koyamaz. Bırak benim Forum Yöneticiliğimi. benim yöneticiliğim sadece forumun düzeniyle alakalı. Fikirlerimi bir güruh adına değil şahsım adına aktarıyorum foruma. Kendi adıma yapılması gereken bütün uyarıları tanıdığım kişilere yaptım ve onlarında tanıdıkları kişileri uyarmalarını istedim. Ancak büyük bir topluluğu idare etmek, uyarmak senin dediğin gibi kolay değil cidden. Siz 20 kişiymişsiniz. Sayı arttıkça bağlılık azalır.. Bağlılık azaldıkça... Özgürlük çoğalır.. Özgürlük çoğaldıkça azgınlık artar.. Ben senin tabir ettiğin tarzda insanları da gördüm ama yüzdeye vurmak gerekirse %5'i geçmiyordu.
Burada bildiklerimizi yazacağız ki insanlar bilinçlensin. Belki şu satırları okuyan bir arkadaş bile kendine şimdiden çeki düzen vermeye başlayacak... Güzel olmaz mı? Ne dersin?