@aCHeRoN (Pleasanton Ave. / CA) 2009
Herkese yurekten merhaba'
28 haziran sabahi saat 2'de evden cikmam ile basladi USA yolculugum.Saat 05.50 de istanbul'dan amsterdam'a uctum..3.5 saat suren guzel ama geceden uykusuz oldugum icin cok farkli gecen bir yolculuktu..Amsterdam'da hava genelliklede oldugu gibi sisli ve bulutluydu.Pilotumuz neredeyse mukemmele yakin bir inis yapti.Oyleki indigimizde bile halen havada oldugumuzu saniyordum.Amsterdam'da aktarma icin 2 saat kadar bekledim.Burada ilk ucaktaki gibi fazla olan Turk ogrenci sayisi azalmisti cunku herkes kendi ucagi icin farkli kapilara yonelmisti.
2 saat sonra siranin en onunde yerimi alarak kontrolden gectim ve ucaktaki yerimi aldim.Ucagim Boeing 747 tipi oldukca buyuk bir ucakti. Yerim Turkiye'de iken Check-in isleminde soylemeyi unuttugum icin koridordaki 4 siralik koltugun ortasindaydi..Boyum 1.85 cm ve ben neredeyse rahatlikla oturabildim.Ucak havalandiginda gozlerimi tv'den alamiyordum cunku ucak hizla yukseliyor (12000 mt) ve hizlaniyordu (1000 km/s belki daha hizlidir ben gorememisimdir) Hostes sayisi 4 yada 6 idi.Guler yuzlu ve bir dedigimi ikiletmeyen' bilete verdigim 1864 tl'yi hak edecek cinsten yemekler ickiler ve ikramlar vs.. Uyku sorunu yasadigimi siddetle dile getirebilirim, uyumak gercekten benim icin cok zor oldu. 11 saat suren Amsterdam-San Francisco yolculugumda zaman zaman kalkip ucagin icinde dolastim, cogunlukla portakal suyu ve nescafe icerek zinde kalmaya calistim.Cunku ne yaptiysam bir turlu uyuyamadim(en fazla 3-4 saat uyumusumdur) Ucakta fazlasiyla ispanyol vardi, sanirim bir gezi yada organizasyon icin Usa'a gidiyorlardi. Ucakta dil okulu icin Usa'a giden biriyle tanistim hosbes muhabbet ama nereye kadar?? Arka tarafta cam kenarina gecerek son bir kac saati disariyi izleyip fotograf cekerek gecirdim.Usa saatiyle saat 13.30 da karaya ayak bastim. Ve kendime dedimki iste macera basliyor..Daha sonra Usa ve diger vatandaslar icin ayrilan kontrol noktalaraina yoneldim..Ilk baslarda cok sira var gibi gozuksede ufak tefek kaynak yontemleri ile on siralara geci verip, beklemeye basladim.Sira ban geldiginde vise alirkende oldugu gibi heyecan sifirdi..Daha sonra memur ben cagirdi ve ne okuyorsun? nerede calisacaksin? ve de Turkiye'nin ekonomisi ne alemde? sorularini gulumseyerek cevapladiktan sonra islem bitti ve ucus numaram ile ayni olan bagaj alma bantina yoneldim. Bagaji aldiktan sonra cikisa yoneldim, patronum Michael ve karisi Sandi beni bekliyorlardi..Bulusmanin ardindan Turkiye'yi arayabilmak icin izin istedim ve telefon edip evdekilere iyi oldugumu haber verdim..Daha sonra Amerika maceram tam anlamiyla basladi...
San Francisco hava alanindan harika bir araba ile ayrildik (8 silindirli 3.5 motorlu harika bir kamyonet) Daha sonra kaldiklari yere gittik.(yaklasik 30 dakika surdu) Vee iste o anda olan oldu oda nesi?????Yuzlerce karavanin oldugu mukemmel bir park
Karavana yerlestikten sonra buraya 5 dakika mesafade olan festival alanina dogru yola ciktik..Festivallerde calisan biri patronum..Buyuk bir tiri var ve tir restorant haline geliyor
Dunde San Francisco'nun altina ustune getirdik..Gez dolas canim cikti bile diyebilirim..(2 gunde 900 fotograf cektim)
Off be yetti ama hee amma cok yazdim..
Eeee peki simdi ne yapiyorum gunesin batisini izledim elimde nefis bir meksika birasi..Patronum ve onun arkadaslariyla muhabbet ediyorum.Ingilizce seviyem cok iyi olmasada espiri yapabiliyorum..Bana hangi birayi seviyorsun diye soranlara ise ''beer is beer" diye yanit veriyorum ve gulmekten yikiliyorlar
American Dreamdedikleri bu olsa gerek !!!
Take care of yourself, See You Soon..
Alıntı
yakuza Nickli Üyeden Alıntı
Bookmarks