"...
İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.
Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dagıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.
Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hiyanet içinde bulunabilirler.
Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
..."
Yukarıdaki satırlarda yazanlar tek tek gerçekleşiyor. Yapılan özelleştirmelerle memleketin her yeri işgal edildi, bütün kaleleri, tersaneleri zaptedildi, şimdilerde de ordusu sindirilmeye çalışılıyor... İktidar sahiplerinin de kendi çıkarları için neler yaptığı gayet ortada...
Atatürk'ün hitabesinin sonuna doğru yaklaşıyoruz yani... Bundan sonraki aşama muhtemelen istiklâl ve cumhuriyetimizi müdafaa etme zamanımızın gelecek olmasıdır.
"Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır!
Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!"
Bookmarks