yaaa bu arada patronun kafadan çatlak kocasından bahsedeyim zamanım varken...
abicim bu adam iş hastası... normalde newlondon da sigortacılık yapıo hafta içi, hafta sonuda karısının oteline gelip stress atııo.. işte gidiio ağaç buduyo, ormandan ot biçioo( çok gereksiz gibi görünüoo ama böyle), işte televizyon tamir ediyo, vs... ama bu ileri yaprken yanında daima beni görmek istioo, işte şunu ver, bunu getir, bunu götür, arabayı çek şuraya, git şunu al bana, su getir fln.... aslında hiç çekilcek işler gibi durmuyo ama adam hafiften kafadan kırık olduğundan devamlı espri fln yapıoo, bişiler ısmarlıo, gidioo mmarketten siz bundan yememişinizdir deyip değişik şeyler alıoo fln fln... ar sıra bin dioo kamyonete, basıoz gidiozz çöp dökme bahanesiyle adayı gezdiriiooo bana, bak diioo burda kilise var fln(banane??), işte sonra yoruluyo ve bırakıo işi, hemen çıkarıo cepten bi 20$ para verioo, al dio bu extra, kimseye söyleme fln.... akşam barda duruuo, devamlı beleş bira, redbul vs ısmarlıoo... yani onlada aram çok iyi oldu....
birde karşımdaki odada kalan 2. şeften bahsedeyim.... ismi gerry , şeker bi insan, devamlı sarhoş, ya ot içioo, ya bira... ara sıra onlada takılıooz, tabi içtikten sonra çok anlamıoom dediklerini ama genelde gülüüozz ota bokaböyle işte yaaa...
ama size bi tavsiyede bulunmamı isterseniz , kesinlikle ve kesinlikle çok zorda kalmadan işyerinizi değiştirmeyin... iiş yerindeki problemlerin hemen hemen tümü iletişim eksikliğinden kaynaklanıoo... sadece bunu gidermeye bakın... yoksa hiç birşey problem değil... sağlıcakla kalın....
Bookmarks