offf allahım offf, sonunda yazma fırsatı buldum caanım forumuMA..
ilk önce işten ayrılan yada talihsiz şeyler yaşayan arkadaşlara geçmiş olsun diyorum...
yaklaşık bir ay oldu taşı toprağı altın memlekete geleli... ilk başlarda çektiğim sıkıntı gerçekten nlatılmazdı.... az saat veren patronamı söversin, patronun kafadan çatlak kocasınamı çatarsın, kendini bi halt zanneden bulgar yavşağamı kızarsın, prto rikodan gelmiş, bartender olmuş güzel ama aptal kızlamı uğraşırsın , daha neleeer nelerr...
yemekleri yadırgamadığım için kültürel şok yaşamadımı zannetmiştim en başta, ama 2, 2,5 hafta öncesi forumda bilmem kimin konusuna yazdığım isyanmış aslında kültürel şok...
nerden başlasam bilmiyorum... dur bakalım ilk önce şu saat mevzuundan bahsedeyim biraz... belki yeni gelecek arkadaşlara yardımcı olur... ilk geldiğimde haftada 25 saat vermişti patron... yada ben öyle algılamışım... haftanın 6 günü çalışıodum fakat, en yoğun olduğum günler 5 saat çalışabiliodum... buda haftada 25-28 saate denk geliodu... dedim noluyor arkadaş... biz böyle bırak program parasını, yemek parasını zor çıkarırırz... sonra ilk başlarda ayar olduğum bulgar çocuk girdi devreye... geçen sene benim yaptığım işi yaptığını söyledi ilk başta ve 11.000 dolar para kazandım dedi, küçük bir siiii......ir in ardından savdım başımdan. sonra patronuma az saat aldığımı şikayet ederken patronda aynı şeyi söyledi... georgi geçen sene 11.000 dolarımı götürdü giderken... bence biaz daha uğraşmalısın... allaaah allaaah diooom kendim kendime... ulan iş yok bu nası çalışmış bu kadar... heralde patronun evini fln boyamış dedim kenddime... sonra bir gece biranın çalışanlara , yani bizlere 2 dolar olduğu, hatta can lerin 1 dolar olduğu güzel barımızda georgiyle koyu bi sohbete daldık... incedende taklıooz tabii , sonra bu başladı anlatmaya... bak dedi kardeşim, bu işte işi hızlı yapman önemli değil, güzel yapman önemli, kalk dedi sabah 7 de, uğraaaş akşam 2ye 3 e kadar.... dedim tamam , abicim ben bi başladım, tam 3 e kadar çalıştım ama bi görseniz, sallana sallana... patron geldi aferin dedi, bugün baya çalıştın hadi git biraz dinlen... anaaaa, ne güzel beee, normalde 4 saatte yaptığım işi 8 saatte yaptığıma sevindi kadın... dedim tamm bu iş bu kadar , çözdük işin bu kısmını...
sıra geldi beraber geldiğim kız arkadaşımın sorunua, aynı benim durumda , food runner olarak çalışıoo, ama sadece 5 saat... bu nası olacak dedik?? o sırada bizle beraber çalışan 2 roanyalı çift vardı... (biz bunlarla konuşuoz tabi, saatler az , gidelim burdan fln die, hatta beraber iş bulup ev tutalımda konaklama ucuzlasın dedik) ulen bi baktık bunlar patronla tutuşmuşlar koyu bi sohbete, aklılları sıra rest çekecekeler, işte biz 1 haftaya gidiioz , saatler düzelmezse gideriz fln diee... bende o arada temizlik yapıoom barda... kulağımda onlarda... patron demesinmi şimdi gidin... istemiiom sizle çalışmak.... tabi bunlar dumura uğradı, eeee, kadın resti gördü ve elindeki büyükleri sürdü ortaya... herneyse birde üstüne azcık hızlı olunda son ferry i kaçırmayın demezmi... bunlar surat 5 karış toparlandı fln... bastı gittiler... bu arada ben dışarda kum taşıyom... kadın geldi yanıma, yanınada kız arkadaşımı almış... benim ingilizce zayıfya , dedim heralde bi iş söyleyecek, onun için geliyoo... gerçektende iş söyledi... ama ne iş , neymiş efendim giden romenin yaptığı bulaşıkçılık işini yaparmıymışım haydiiiiiiii, dedim yaparım ama biliosunuz sabah erken kalkıom ve işim çok zor... dedi ben onuda düşündüm , sabah kız arkadaşında senle çalışsın, akşmda 7 de başlarsın artık kapanışa kadar... kız ark. nın işi bittikten sonra oda yardım eder sana... tamam dedim , bana uyar...
kız arkadaşımın saat olayınıda hallettik bu şekilde... şu anda allaha binlerce kez şükürler olsun günde 12-13 saat kız arkadaşım, 10-12 saatte ben çalışıoom... bide otel temiliği fln da oluo ara sıra, ordanda inceden bahşiş kalıoo... yeter ...

sıra geldi çalışanlarla ilişkilere ... georgiyi anlatmıştım zaten, şimdi aramız kıyak, oda gelio arasıra yanıma saat almak için, çim fln biçioo geçinip gidiooz... bi aşçı vardı gıcık olan, angelo, italyan bi eleman işte.. ben bulaşığa başlayınca mutfakta bunlada samimiyeti kurduk,. şimdi beleşten yiyoz içioz allaha şükür... porto rikolu kız desen kankayız, halbuki ne kadar iyi bi kızmış.... ara sıra çalışma saatlerimiz denk gelioo, hemmmen bi vodka limon oda şirketten....


şimdi patronla konuştuk, benim okuldaki bölümden dolayı fotoğrafa ilgim var, nacizane bi tanede canon 350d makinem var... bu kadın bizim gazetecilik ookuduğumuzu öğrenince, bana menü için fotoğraf çektirmeye başladı, bende dedim hemen party geceleri fotoğraf çekip basalım, 6doalr bana 4 dolar sana kırışalım nasıl olur dedim?? hemen dedi bende bunun için konuşacaktım senle, varmı dedi sende baskı makinesi, var dedim hemen (oysaki yok) tamam dedi bu hafta sonu başlayalım. tmm başlayalım dedim ve odaya çıktım... hemmmmmeeenn amazonu.com u açtım bi tane baskı makşnesi sipariş ettim... iyi para verdim($119) ama olsun, çıkacak işallah parası... işte böyle arkadaşlar, benim wat hikayemde bu şekilde gelişiioo... çok sık yazamıom kusara bakmayın ama biriktirip yazmak daha güzel oluyor...


neyse fishers island,NY dan herkese selamlar sevgiler.... tüm turkishwat ailesine ve amerikadaki tüm wat çılara allah kolaylık versin...


naim...