İŞ görüşmesi

[cadbury]

Fuarda bana sorulan sorular;
*Neden Amerika'ya gitmek istiyorsun?
*Hiç yurtdışına çıktın mı?
*Hobilerin neler?
*Daha önce çalıştın mı? İşverenlerinle hiç problem yaşadın mı?
*Bu işi neden istiyorsun? İşle ilgili bilgin var mı?
*Eğer Amerika'daki işinde bir problem yaşarsan bunu nasıl çözersin?

Çok rahattı ama gerçekten çok da iyiydi konuşmaya gelen temsilciler gözlemlediğim kadarıyla, o yüzden heyecan yapmadan soruları dinleyip rahat bir şekilde cevap verebiliyorsunuz.

[Ugur]

Fuarda bana sorulan sorular;
*Neden Amerika'ya gitmek istiyorsun?
*Hiç yurtdışına çıktın mı?
*Hobilerin neler?
*Daha önce çalıştın mı? İşverenlerinle hiç problem yaşadın mı?
*Bu işi neden istiyorsun? İşle ilgili bilgin var mı?
*Eğer Amerika'daki işinde bir problem yaşarsan bunu nasıl çözersin?

Çok rahattı ama gerçekten çok da iyiydi konuşmaya gelen temsilciler gözlemlediğim kadarıyla, o yüzden heyecan yapmadan soruları dinleyip rahat bir şekilde cevap verebiliyorsunuz.

Hocam bunlara nasıl cevap verdiğini yazarsan örnek bi görüşme diyaloğu olurBundan sonra bu konuyu okuyan herkeste faydalanır

[cadbury]

Hocam bunlara nasıl cevap verdiğini yazarsan örnek bi görüşme diyaloğu olurBundan sonra bu konuyu okuyan herkeste faydalanır

Tamam o zaman, anlatayım baştan.
İlk önce tabiki bir hal hatır sorma faslı oldu, ondan sonra "Amerika'ya neden gitmek istiyorsun?" diye sordu. (Why do you wanna go to America? veya, Why do you want to participate in this program? şeklinde sormuş da olabilir.) Ben de klasik, saydım herşeyi: İngilizcemi geliştirmek, yeni kültürler tanımak, gezmek görmek filan, ne geliyorsa aklıma. Daha sonra "Hiç yurtdışında bulundun mu?" diye sordu. "İngiltere" dedim. O da, "Neden tekrar İngiltere'ye değil de, Amerika'ya gitmek istiyorsun peki?" dedi. Ben de, "İngiltere'yi zaten gördüm, çocukluğumdan beri Amerikan filmlerini izleyerek büyümüş bir kız olarak o yerleri kendi gözlerimle görmek güzel bir şans olacak benim için." dedim. O da güldü, güzel cevap falan diye gaza getirdi biraz da tabii. Sonra hobilerimi sordu (What are your hobbies? veya, What do you like to do in your spare times? şeklinde), onlardan bahsettim biraz. Sonra da (Have you ever worked before? diye sordu, sormadıysa da CV'me bakmıştır, tam hatırlayamadım.=D) Ama konu, "daha önce işverenlerinle hiç problem yaşadığın oldu mu"ya geldi. (Have you ever had any problems with your previous employers before?) -Sonra kendisi, olmadığını varsayıyorum diyerek güldü- Ben de evet olmadı, dedim. (Böyle de rahatlar dediğim gibi, hiç telaş yapmaya falan fırsatınız olmuyor yani, sakin sakin gidip konuşun gülün hep derim, ben devamlı bir sırıtma halindeydim konuşma boyunca. ) Herneyse.. Amerika'da problem yaşarsan işinle ilgili nasıl çözersin? diye sordu. (If you'd have a problem about your job in the US, what would you do? gibi bir soruydu.) Ben de, kendi kendime çözebiliyor muyum diye uğraşırım önce, eğer olmuyorsa işverenimle konuşurum, o şekilde çözmeye çalışırım, eğer hala olmuyorsa şirkete danışırım, gibi birşeyler attım o sırada olduğu kadar.
Bu şekildeydi yani, eğer hatırladığım başka bir soru olursa, onları da yazarım daha sonra. Umarım faydası olur.