Önce hayatı tanımlamak gerekir. Hiç birimiz bu dünyaya gelmeyi ya da ebeveyinlerimizi seçmedik, bu bize sorulmadı da.

Bir gün bir okyanusun ortasında, orta boyda bir sal'ın içinde gözlerimizi açıyoruz. Etrafımıza bakıyoruz, uçsuz buçaksız bir okyanus. Bizden başka sal'larda var. Bu salların kimisi bizimkindne çok daha görkemli ve büyük, bazısı ise tam tersine çok daha kötü bir durumda.

Okyanusun ortasında sal'ı değiştirmek gibi bir opsiyonumuzda pek yok. Yapabileceğimiz tek şey, sal'ın dümenini kontrol edebilmek. Yani gideceğin yönü tayin edebilmek...

Bu noktada şu soru akıllara gelebilir, benim sal'ın niye küçük ya da diğerlerinin salları neden daha kötü a.q . diye hafif bir isyan. . .

bir süredir benimde aklıma takılan hatta bu uğurda bir kaç cemaat toplantısına katılmama rağmen, hiç bişeye ayıkmış değilim. Hatta cemaat daha da beyin sulandırıyor.