bnde anlatym barı gece gece eglenelım. temel denız kenarından gecerken bırden bı adamı gormus adam megersm turıstmıs HELP HELP dıe cırpınıomus temelde uzaktan seslnmıs buna ula ıngılızce ogrnecegıne ılk once yuzmeyı ogren da
bnde anlatym barı gece gece eglenelım. temel denız kenarından gecerken bırden bı adamı gormus adam megersm turıstmıs HELP HELP dıe cırpınıomus temelde uzaktan seslnmıs buna ula ıngılızce ogrnecegıne ılk once yuzmeyı ogren da
Rakıyı evde unuttuklarını anlayınca, Temel arkadaşlarını bırakıp eve dönmüş. Geri geldiğinde İdris ile Dursun'u bıraktığı yerde bulamamış. Bir müddet arandıktan sonra çalıların arasından bazı sesler geldiğini farkedip yaklaşmış. Yanlarına gidince bir de ne görsün: İdris, Dursun'un arkasına geçmiş, ikisi uygunsuz bir vaziyette ilişki halindeler. Temel şaşırmış:
- Ula napiysinuz siz?
- Hava çok sıcaktı, sen gelinceye kadar biraz göle girelim deduk ama pizim Tursun yüzme bilmiyormuş. Boğulma tehlikesi geçirdu. Pen de ona yardımcı oliyrum.
- Ula boğulma tehlikesi geçirene benim pildiğum suni teneffüs yapılır.
- Valla piz de öyle başladuk ama iş buralara kadar geldi.![]()
İtalya;da "uzun evliliğin sırrı" konulu seminerde konuşan 50 yıllık evli Guiseppe diyor ki:
- Eşime hep iyi davrandım, memnun ettim, en önemlisi 25. yıldönümümüzde onu Amerika;ya götürdüm. Sormuşlar:
- Peki 50. yıldönümünde eşin için ne yapacaksın?
- Gidip onu geri getireceğim...
koptum ya....![]()
Japon' un biri,
Rize'de bir kahveye girmis ve,
herkese kafa tutmuş :
--- 'Var mı ? Aranızda delikanlı ?
Varsa ? Çıksın dışarı...'
TEMEL kapıya doğru yürümüş,
--- 'Çıkıyorum ulan !
Görelim bakalım erkekliğini...'
Birkaç dakika sonra, TEMEL ağzı-burnu dağılmış bir vaziyette,
kahveye geri dönmüş...
Peşinden de, JAPON kasılarak içeri girmiş
ve kahvedekilere TEMEL'i göstererek :
--- 'Ona, 'Toyokumi' ustanın, 'Katakori' tekniğiyle vurdum.'
Ertesi gün JAPON yine gelmiş. Yine meydan okuma.
Yine TEMEL' den rest. Ve birkaç dakika sonra kapıda yine,
ağzı-burnu dağılmış bir TEMEL.
Ve peşinden kasılarak yaptığı oyunu açıklayan JAPON :
--- 'Ona,'Kuyotomi'ustanın,'Kihotomi' tekniğiyle vurdum.'
Ertesi gün yine aynı hikaye.
Dayak yemekten ayakta duramaz hale gelmiş TEMEL ve
hergün değişik bir stil kullanan JAPON :
--- 'Ona, 'Toyohama' ustanın, 'Kimanto' tekniğiyle vurdum.'
--- 'Ona, 'Tiyotoki' ustanın, 'Kohimato' tekniğiyle vurdum.'
.............. derken,
Bu böyle bir hafta devam etmiş.
Ve sekizinci gün ! JAPON yine kahveye gelip,
yine herkese kafa tutmuş.
JAPON' un restini gören yine TEMEL olmuş tabii...
Birkaç dakika sonra, herkes yine suratı dağılmış bir TEMEL beklerken,
Bu kez JAPON,
ağız-burun dağılmış, hoşaf ! Kanlar içinde kapı da belirmiş ? ? ?
TEMEL' de hemen arkasından girmiş içeriye,
JAPON' u göstererek :
--- 'Ona, 'Toyota' nın 'Krikosuyla' vurdum' demiş...
Rakıyı evde unuttuklarını anlayınca, Temel arkadaşlarını bırakıp eve dönmüş. Geri geldiğinde İdris ile Dursun'u bıraktığı yerde bulamamış. Bir müddet arandıktan sonra çalıların arasından bazı sesler geldiğini farkedip yaklaşmış. Yanlarına gidince bir de ne görsün: İdris, Dursun'un arkasına geçmiş, ikisi uygunsuz bir vaziyette ilişki halindeler. Temel şaşırmış:
- Ula napiysinuz siz?
- Hava çok sıcaktı, sen gelinceye kadar biraz göle girelim deduk ama pizim Tursun yüzme bilmiyormuş. Boğulma tehlikesi geçirdu. Pen de ona yardımcı oliyrum.
- Ula boğulma tehlikesi geçirene benim pildiğum suni teneffüs yapılır.
- Valla piz de öyle başladuk ama iş buralara kadar geldi.
on numara fikra olmus...![]()
Alkolik kocasından çok dayak yiyen bir kadın bir gün kocasını öldürmeye karar vermiş. Sonra hayatını hapislerde çürütmemek için uygun bir yol bulmuş. Eve bir piton yılanı almış. Adam akşam eve yine zil zurna sarhoş gelmiş, kendini yatağa atmış, atar atmaz da uyuyakalmış. Kadın yılanı adamın donunun içine sokmuş ve beklemeye başlamış. Bir kaç dakika sonra adam ani bi çığlıkla uyanmış hemen tuavelete koşmuş. Kadın kulak kabartmış ve adamdan şunları duymuş: ' Ne bakıyon lan işesene!!!'
lütfen çok önemli sorularınız olmadıkça pm atmayın.
http://img60.imageshack.us/img60/1031/dscn5152vs4.jpghttp://img219.imageshack.us/img219/540/dscn5305eb0.jpg
Adamcağız hayli alkollü ve de bitkin üstelik gecenin saat üçünde evine
gelir. Karısı son derece zinde, duruma kesinlikle hakim, kocasını
sorgulamaya başlar.
- Söyle bakalım Süpermen. Neler yaptın bu akşam?
- Valla karıcım, patronla beraber müşterileri yemeğe çıkarttık.
- Eeee, sonra ne yaptınız süpermen?
- Oradan striptize gittik. . . Ben sadece seyrettim.
- Yani sen bir şeyler yapmadın değil mi, süpermen ?
- Ben hiç bir şey yapmadım, ama sen niye bana ikide bir süpermen diyorsun?
- Valla, ben donunu pantolonunun üstüne giyen bir seni bir de süpermeni
gördüm.
evt cok güzel fıkralar toplanmış buraya...
herker amerikayla ilgili anlatmıs biaten de ben yazıyım o zaman.
temel amerikaya gelir ucaktan iner passaport olayi filan falan
immigration office alirlar bunu memur sorar :
- what's your name sir?
-temel
-surname?
-kaya
-sex?
temel gayet sakin cevaplar
- 3 times a week
memur sasirir ve olayi toparlamaya calisir...
- sir you understood me wrong..i mean male? or female?
temel yine hic beklemeden cevaplar
- doesn't matter![]()
bi değişik versiyonu da burda
-name?
-abdul al-rhazib.
-sex?
-three to five times a week.
-no, no i mean male or female?
-male, female, sometimes camel.
-holy cow!
-yes, cow, sheep, animals in general.
-but isn't that hostile?
-horse style, doggy style, any style!
-oh dear!
-no, no! deer too fast
amerika'da yasayan bir cocugun istedigi bir oyuncagi alabilmesi icin 100 dolara ihtiyaci olur. bu 100 dolara sahip olabilmek için günlerce, gecelerce dua eder. sonunda, sahip olamayinca da tanriya mektup yazmaya karar verir. amerikan posta idaresi, üstünde yazili adres olarak sadece "tanri, abd" olan mektubu baskana vermeye karar verir.
baskan mektubu alinca cok hoslanir, cok duygulanir fakat 100 dolarin kücük bir cocuk icin fazla oldugunu düsündügü için; 100 dolar yerine 5 dolar koyar. cocuk gercekten de 5 dolara sahip olmakla tatmin olur ve tanrıya tesekkür mektubu yazmaya koyulur:
- sevgili tanrim, parayi yolladigin için tesekkürler. ama mektubu beyaz saray üzerinden yollamissin ve tabii her zamanki gibi oradaki ib** de 95 dolarini kesip silah almis olmali. bana 5 dolar ulasti. yine de tesekkürler.
cok guzel ve bazende manalı fıkralar cıkıyor harikalar gercekten go on....
adam karısını sevgilisiyle yatakta basmaya kararlıymış. evden çıkınca bindiği taksinin
şöförüne olayı anlatmış. taksici şahit olmayı kabul etmiş ve bu ikili adamın
evine geri dönmüşler. tabi beklenen gibi adam karısını sevgilisiyle içerde.
çarşafı kaldırınca karısıyla adamı beraber görmüş. kocası sinirli neredeyse adamı
öldürecek ,karısı demiş "dur!!" "niye?" diye sormuş adam."şimdi oturduğumuz evi kim aldı
biliyor musun? çocukları "amerika"da kim okutuyor sanıyorsun. bodrumdaki yazlıkla
yeni tripleks villayı kim yaptırıyor zannediyosun. hepsini bu adam yapıyor.
kocası bunları duyunca daha çok sinirlenmis. beraber baskın yaptıkları şahit olacak olan
taksiciye sormuş:"ne yapayım ben bu adama ha söyle demiş ne yapayım ?
taksici çok sakin bi sesle:
-üstünü ört abi üşümesin...
New York' da küçük bir çocuğu azgın bir köpeğin dişlerinden kurtaran ve hayvanı boğan iri yarı delikanlının yanına koşan gazete muhabiri sormuş: “Kahraman Amerikalı çocuğun hayatını kurtardı, diye yazabilir miyim?” Adam “Ben Amerikalı değil, Pakistanlı’yım” demiş. Ertesi gün New York Times’da manşet: "Köktendinci Müslüman, Central Park'ta bir köpeği boğdu. FBI olayın El-Kaide bağlantısını araştırıyor..."
amerika'da zencinin biri pasaportunu kaybetmis. tam da turkiye'ye tatile gidecegi gun. aksilik bu ya...
uçagi kaciracak, kara kara düsünürken yolda bir pasaport bulmasin mi ?!..
hemen almis yerden, bir bakmis ki leanardo di caprio'nun pasaportu.. "ne olursa olsun" demis ve sansini denemeye karar vermis.
çikarmis leonardo'nun fotografini, kendi fotografini yapistirmis.. uçmus türkiye'ye.
atatürk hava limaninda görevli gümrük memurunun karsisina geçmis.. kim olabilir memur.. tabi ki temel... :-)
almis pasaportu eline temel adamin ismine bakmis :
''leonardo di caprio", fotografa bakmis, bir zenci.
adama bakmis ayni zenci... bir kaç saskin bakistan sonra
temel obur masaya seslenmis,
ula cemal, bu titanik batmis miydi, yanmis miydi?
Bir Amerikali, bir Ingiliz ve bir Irakli kahvede oturmus cay iciyorlar.
Amerikali cayini bitirince bardagi havaya firlatmis,
silahini cikarip bardaga ates edip parcalamis:
'Bizde bardaklar o kadar ucuzdur ki biz
Amerika'da ayni bardakla iki kere cay icmeyiz'
Ingiliz de bunun uzerine cayini bitirip bardagi havaya firlatmis
ve ates ederek bardagi parcalamis:
'Bizim Ingiliz kumsallarinda bardak yapacak cam icin
o kadar cok kumsal vardir ki, ayni bardakla iki kere cay icmeyiz'
Bunun uzerine Irakli da cayini bitirmis, bardagi havaya firlatmis,
silahini cekip Amerikali ve Ingilizi vurup oldurmus...
'Bagdat'ta bu Ingiliz ve Amerikalilardan o kadar cok var ki,
biz ayni adamlarla oturup iki kere cay icmeyiz...
Tarihte ilk kez Kars'a ayna gitmiş.Adamın biri aynayı görüp eline almış.Daha önce hiç kendini görmediği için ölen kardeşine benzetmiş karşısındakini.
Adam:
- Ey gidi gardaşımm. Seni bi daha görmek nasipte varmış.Aynayı eve götürüp sarılıp uyumuş kardeşine.
Karısı bakmış adam bişeye sarılıp uyuyor,aynaya bakmış bir kadın allah belanızı vireee. Bu karıda kim. Bi bokada benzese diyerek feryat figan evden çıkar kadı efendiye gider.
Kadın:
-Kadı efendi adam beni bu çirkin karıyla aldattı.
Kadı aynaya bakar ve şöyle der:
-Yav bu karıdan çok kavata benziir.))
TÜRKLERiN MESLEK YORUMLARI
>1
>- Yahu sen inşaat mühendisiydin di mi?
>- Evet??
>- Baksana bu bina yıkılır mı?
>- Ne bileyim ben, bisürü testi var bu işin öyle karpuza vurur
>gibi anlaşılmaz bu işler!
>- Ne biçim mühendissin lan sen?
>-.......
>
>2
>- Bölüm ne?
>- Makine mühendisliği
>- Kaç tane kız var lan sizde ??
>-........
>
>3
>- Ne çıkacan mezun olunca?
>- Gemi inşaat muhendisi.
>- Ha, kaptan felan yani.
>- Yok ebe olacaz.
>
>4
>- Mesleğin ne evladım?
>- Kimya muhendisiyim amca.
>- Sabun, şampuan felan...
>- Yok amca öyle değil; daha bi zor.
>
>5
>- Abi senin bölüm bilgisayardı di mi?
>- Evet?
>- Ya 6 haneli icq numarası nası aliyoruz? Öğretmişlerdir
>size....
>- (tabi tabi. okulda ders var ICQ101 diye) Ama, öğretmediler,
>bilmiyorum.
>
>6
>-Ne mühendisisin?
>-Endüstri mühendisi
>-Ne endüstrisi?
>
>7
>Arkeoloji bölümünde okuyan bir kişi tarafından, bilgisayar
>mühendisliğinde okuyan bir kişiye yöneltilmiş soru:
>- Abi sen bilgisayar mühendisliğinde okuyordun dimi?
>- Evet.
>- Size hacker lik yapmayı öğretiyorlar mı, böyle bir ders var
>mı?
>- Lan, siz de tarihi eser kaçakçılığı diye bir ders var mı?
>-?!
-Hangi Bölümdesin?
-Antropoloji
-O Neki?? (Eğer Karşındakinin Karizma Veya Bilgili Durması Gerekmiosa Bu Cevabı Alıosun)))
2.
-Hangi Bölümde Okuyorsunuz??
-Antropoloji
-(?????!!!) Yaa Öylemi Çok Güzel Bi Bölüm Gerçekten Harika Bir Tercih Yapmışsın Bende Çok Severim O Bölümü
-Öylemi Neresini Seviosunuz??
-Yani İyi Bi Bölüm ..kem kümm öyle işte( ne zorluyon lan bilmios işte)
-Ne okuysun sen?
-Gıda mühendisliği abi
-Hee yemek yani iyi para var iyi
-Evet abi tek amacım lokanta açmak!!!
-Bölümün neydi senin?
-Halkla ilişkiler ve tanıtım
-Hmmm ne olucan peki mezun olunca
-Halkla İlişkiler elemanı ya da reklamcı
-Oğlum manyak mısın 4sene okuyup eleman mı olcan git müdür ol reklamcı ol başka bişi ol.
güzelmişşş.....
süper gercekten..
Oldukça seçkin görünüşlü bir bayan uçakla İsviçreden dönmekteydi.
-Yanında oturmakta olan rahibe 'Özür dilerim peder, sizden bir iyilik isteyebilir miyim?' diye sordu.
Rahip 'Elbette kızım, senin için ne yapabilirim? ' diye cevapladı.
-Kadın açıkladı: 'İşte problemim; kendime yeni bir epilasyon aleti
aldım ve buna oldukça yüklü bir para saydım. Sanırım limitlerin oldukça
üzerine çıktı ve gümrükte elimden alırlar diye korkuyorum.Acaba gümrükten
geçişte bunu cübbenizin altına saklayabilir misiniz?'
Rahip 'Tabi ki yapabilirim evladım ama biliyorsunuz ki ben yalan
söyleyemem.' diye yanıtladı.
-Kadın 'Çok temiz ve dürüst bir yüz ifadeniz var peder, eminim ki
size soru filan sormazlar' dedi ve pahalı epilasyon aletini pedere verdi.
Uçak havaalanına vardı. Peder gümrükten geçeceği sırada görevli:
'Peder, bildireceğiniz herhangi bir yükünüz var mı?' diye sordu.
Bunun üzerine Peder: 'Başımdan kuşağıma kadarki bölümde
açıklayacağım herhangi birşey yok, evladım' dedi.
Bu yanıtı garip bulan görevli 'Peki kuşağınızın altında kalan
bölümde neyiniz var?' diye sordu.
Peder yanıtladı: 'Kadınların kullanımı için dizayn edilmiş mükemmel,
küçük bir alet var, ancak şimdiye kadar hiç kullanılmadı!! '
Görevli kahkahadan kırılarak: 'Tamam peder geçebilirsin,
sıradaki!..'
Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)
Bookmarks