Sayfa 1 Toplam 2 Sayfadan 12 SonuncuSonuncu
Toplam 31 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 30 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Neden İngilizce konuşamıyoruz? Nasıl konuşabiliriz ?

  1. #1
    Uzman Watçı
    Üyelik tarihi
    Jan 2008
    Mesajlar
    374
    Tecrübe Puanı
    17

    Exclamation Neden İngilizce konuşamıyoruz? Nasıl konuşabiliriz ?

    Neden İngilizce konuşamıyoruz? Nasıl konuşabiliriz ?

    Yazan: Belgin Öğrek

    "Neden İngilizce konuşurken zorlanıyorum? Sıkılıyorum? İçerde neler oluyor? Yıllarca İngilizce dersleri, kurslar, özel öğretmenlerden sonra hala iş İngilizce konuşmaya geldi mi konuşamıyorum." diye utanan, sıkılan, kendini yetersiz hisseden hatta suçlayan insan sayısı hiç de küçümsenemez. Bunun farklı nedenleri var kuşkusuz. Oldukça yaygın olduğuna inandığım bir neden, ana dilde düşünmek ve bunu öğrenilen dile çevirerek konuşma stratejisi. Yani, Türkçe düşünmek; ancak İngilizce konuşmaya çabalamak.

    Bu bir alışkanlık mı? Neden böyle bir strateji izlenir? Bu kişiler yaptıklarının farkındalar mı? Bir kişinin Türkçe düşünüp ''İngilizce konuştuğunu nasıl anlarız? Bu kişilerin İngilizce düşünebilmek için ne yapmaları gerekir?

    Ana dilde düşünme ve bunu, konuşulmak istenen yabancı dile çevirme stratejisini kullanan kişiler konuşmalarına başladıklarında uzun, karışık, anlamsız söz dizinleri kullanırlar. Oldukça yavaş, düşüne düşüne konuşurlar. Çoğunlukla sözcük ve cümle aralarında "aa..ıııııh..." gibi boşluk doldurucular kullanırlar, Çünkü bir yandan konuşurken diğer yandan ne diyeceğini düşünür ve orada kullanacağı sözcük veya kalıbın İngilizce nasıl söyleneceğini bulmaya çalışırlar. Sürekli "İngilizce olarak bu nasıl söylenir? Şu sözcük ne demektir?" diye düşünmektedirler.

    Bu durumda zihin çok işlem yapmaktadır. Bu nedenle hem düşünceye odaklanamaz, hem de çeviri yaptığı diller -Türkçe''den İngilizce''ye- birbirinden yapısal anlamda çok farklı olduğu için gramer olarak yanlış, hatta zaman zaman gülünç ifadeler ortaya çıkabilir. Çok bilinen klişe bir örnek vardır bununla ilgili. "Morning moming where are you going?” Bu kişiyle İngilizce iletişim kurabilmek oldukça sıkıcı olduğu gibi başarısızlıkla sonuçlanır.

    Konuşan kişi kendini yeterince ifade edemediği için ana dilinde konuşmayı yeni sökmeye başladığı yıllardakine benzer bir ruh hali yaşar. İngilizce konuşulan ortamlarda yetersizlik duygusuna kapılabilir. Bu durum bir iç çelişki yaratır. Anadil deneyimleriyle donanmış nöronlar durmadan düşünce üretirken, bunun dışa vurumu tam olarak gerçekleşemez.

    Yani kendimizi dış dünyada tam olarak gerçekleştiremeyiz veya temsil edemeyiz. Bu kişilere "İngilizce düşünün."dediğiniz zaman bunu nasıl yapacaklarını bilemezler. "Nasıl yani ???." diye sormadan edemezler.
    Niye İngilizce düşünmeli?


    Çünkü, düşünme ve konuşma aynı sistemin parçalandır. Bir bütünün parçaları arasında uyum olmazsa, sistemde problem yaşanır. Yani düşünme dili ile konuşma dili aynı olmalıdır. Böylece konuşma hızlanacak ve anlam bütünlüğünü bozacak hatalar yapılmayacaktır.

    Farkında Olmadan Öğrenme [unconscious learning]

    Yapılan bir araştırmaya göre; “Öğrenmenin yüzde 20''si bilinçli bir şekilde okul, kitap, öğretmen yoluyla gerçekleşirken, yüzde 80''i farkında olmadan yapılan bilinçdışı kayıtlar ile gerçekleşir.” Ana dilimizi de bu şekilde öğreniriz. Beynimiz, biz farkında olmadan ana dilimizi, konuştuğumuz ortamda milyonlarca işitsel ve görsel veriyi kaydeder. İnsan sesleri ve onlar ile ilintili renk, koku, duyguların hepsi birlikte biz farkında olmadan kaydedilmektedir. Beyin bu veriler üzerinde "aynı"," farklı", "...öyleyse…’ mantığını kullanarak duyduğu seslerden oluşan sistemi, yani dilin şifresini çözer. Bir süre sonra öncelikle bize söylenenleri anlamaya, sonra da konuşmaya başlarız.

    Yeni bir dil öğrenmeye başladığımızda belleğimizde bu dil ile ilgili yeni bir klasör açılır. Bunu bir bölgede yer kaplayan alana benzetelim. Bölge belleğimiz olsun. Bu bölgede elbette ki anadil alanımız daha büyük yer kaplamaktadır. Sonradan öğrendiğimiz dilin kapladığı alan daha küçüktür. Düşünmek için düğmeye bastığımızı varsayarsak daha büyük olan alan daha baskın olur. Böylece düşünme anadilde gerçekleşir. Bir iletişim ortamında bize İngilizce olarak söyleneni anlarız. Ona cevap vermek için, zihnimizde anadilde düşünürüz. Sonra bu düşündüğümüzü tekrar İngilizce’ye çevirmeye kalkarız.

    NELER YAPILABİLİR?

    Ana dilini konuşan insanlar ile sonradan öğrenilen dili konuşanlar arasındaki en önemli farklardan birisi şudur: Ana dilini konuşan insanın kendisini ifade edebilmek,için çok seçeneği vardır. Yüzlerce farklı biçimde kalıp kullanabilir. Seçenek zenginliğine sahiptir. Sonradan öğrenilen dil kullanılırken ise öğrenilmiş kalıpların dışına çıkılamaz. Dolayısıyla seçenekler, zengin değildir. Bu nedenle gerek sözel, gerekse yazılı ifade becerisinde kişi sınırlı düzeyde kalır.

    Tekrar "alan" metaforuna dönersek, öğrenilmiş dilin bellekte kapladığı alanın sınırlarını ne kadar genişletirsek, o dilde düşünmek o kadar mümkün olur.
    Yani "farkında olmadan öğrenme" süreci zenginleştirilmelidir.

    Bunun için neler yapılabilir?Öğrenilen dilin konuşulduğu ülkede bulunun
    Bir dili öğrenirken o dilin konuşulduğu ortamda olmak çok önemli. Öncelikle anadilimizi nasıl öğrendiğimizi hatırlayalım. Beynimiz biyolojik olarak dil öğrenmeye programlanmıştır. Doğal olarak, verilen kalıplan algılama ve bunları ayrıştırarak depolama, anlamlandırma yetisine sahiptir.

    İşte bu nedenledir ki, biz ana dilimizi öğrenirken hiçbir özel çaba sarf etmedik. "Bilinçli öğrenme" süreci olmadan, hiçbir endişe ve kaygı duymaksızın dinledik tüm söylenenleri. Böylece anadilimizi edindik..

    İkinci dilin bellekte kapladığı alanı genişletebilmenin yollarından birisi, öğrenilen dilin konuşulduğu ülkeye gitmek, orada bir süre yaşamaktır. Sokakta, alışverişte, otobüste her yerde İngilizce konuşulan bir ortamda bulunun. Ben İngilizce dilinin konuşulduğu bir ülkeye, İngiltere''ye, ilk gittiğimde ilk şaşkınlığımı havaalanında yaşamıştım. İki temizlik görevlisi kendi aralarında konuşuyorlardı.. Açıkçası bu durum beni şok etmişti. Bizim yıllar süren çalışmanın sonunda gelemediğimiz düzeyde bir İngilizce''yi büyük bir doğallıkla konuşuyorlardı ! Bu nedenle, İngilizce öğrenmek isteyenlere önerim, İngilizce konuşulan bir ülkede kısa veya uzun bir süre kalmaları olacaktır.

    İngilizce TV, film izleyin

    Dinlerken mümkünse kulaklık kullanın. Böylece beyniniz, işitsel dikkatiniz dağılmadan doğrudan kayıt yapabilir. Bu sırada filmi anlamayabilirsiniz. Hiç önemli değil. Unutmayın, beyin doğal olarak dil kalıplarını bir süre sonra ayrıştırma, benzetme becerisine sahiptir. Siz dinlemeye devam edin. Bir süre sonra hiç anlamadığınız uzun bloklar halindeki söz dizinleri kendiliğinden, anlayabildiğiniz daha küçük parçalara ayrılacaktır. Film izlerken hoşlandığınız dil kalıplarını yazacağınız bir defteriniz olsun. Bunları not alın ve filmde duyduğunuz tonlamayla tekrarlayın. Bunları yeri geldikçe kullanmaya özen gösterin. Aynı filmi birden çok kez izleyin.

    Filmin sesini kısın. Kişilerin ne söylediklerini hatırlamaya çalışın, seslerini zihninizde canlandırın. Filmdeki kişilerin ne dediği kadar nasıl söylediği de çok önemlidir. Bu nedenle kişilerin beden dillerine, mimiklerine, tonlamalarına, özellikle dudak hareketlerine dikkat edin. Yeni öğrendiğiniz dil kalıplarını onlar gibi konuşarak yüksek sesle prova edin, tekrarlayın. Kendi kendinize konuşun. Mümkünse kendi sesinizi kaydedin.

    Dinleyin. Filmdeki ile kıyaslayın. Mükemmelliği yakalayana kadar devam edin. Film ekranını görmeyecek şekilde oturun. Sadece sesleri dinleyin. Seslerden hangi sahne olduğunu zihninizde canlandırmaya çalışın. Çıkaramadığınız durumlarda ekrana bakabilirsiniz. Tüm bu alıştırmalar keyifle tek başına yapabileceğiniz alıştırmalardır.

    İngilizce Şarkılar Öğrenin


    Şarkı sözlerinin anlamlarını araştırın, öğrenin. Şarkı sözlerini yazın. Ezberleyin. Birlikte söyleyin. Söylerken anlamını düşünün. Ne kadar çok şarkı öğrenirseniz dil alanınızın sınırlarını o kadar geliştirirsiniz. Özellikle sağ beyin işlevi olan ritim/müzik zekası ve ritim hafızası, sol beyin işlevi olan sözel zeka ve hafıza ile birlikte tetiklendiğinde öğrenme çok uzun dönemli olarak gerçekleşir. Bu anlamda, şarkılar ile dil becerinizi geliştirmek sizin için hem çok zevkli, hem de beyin uyumlu bir tekniktir. Sonuç ise mükemmeldir.


    İngilizce Konuşabileceğiniz Ve Duyabileceğiniz Ortamlarda Bulunun
    Ülkemiz bu açıdan bir cennet. Özellikle Akdeniz ve Ege kıyılarımız bu açıdan bize çok zengin seçenekler sunuyor. Plajda gözlerimizi kapatıp güneşlenirken alfa duruma geçmiş beyin dalgalarımız, dışarıdan gelen İngilizce konuşmaları hiç tereddüt etmeden beyne kaydeder.

    Okuyun

    İngilizce kitap, dergi, gazete, broşür ne bulursanız okuyun. Yanınızda tıpkı film seyrederken olduğu gibi küçük bir cep defteriniz olsun. Beğendiğiniz ve kullanabilmeyi istediğiniz dil kalıplarını, sözcükleri içinde bulunduğu cümle ile birlikte defterinize yazın ve tekrarlayın. Bir kalıp veya sözcüğün sizin olması demek, onu uzun dönemli hafızaya atmış olmanız demektir. Bellek ile ilgili araştırmalar, yeni bir bilginin uzun dönemli belleğe yerleşebilmesi için en az 7 kez tekrar edilmesini gerektiğini belirtir.


    ....... devam ediyor
    !!! VİZEDE FİRE VERMEYEN TEK FORUM !!!

  2. #2
    Uzman Watçı
    Üyelik tarihi
    Jan 2008
    Mesajlar
    374
    Tecrübe Puanı
    17

    Standart

    Sözlük Kullanmayı Öğrenin

    Mutlaka İngilizce''den-İngilizce''ye sözlük kullanın. "Nasıl olacak?" dediğinizi duyar gibiyim. Çünkü bu, benim çok sık karşılaştığım bir sorudur. Öncelikle seviyenize uygun bir sözlük alın. Evde bulunan herhangi bir sözlük işe yaramayabilir. Sözlük, dil seviyenizin çok üzerinde olursa bir sözcüğün çok farklı anlamlan ile karşılaşabilirsiniz. Hatta açıklamasını anlamak için tekrar sözlüğe gerek duyarsınız. ''Bu nedenle pek çok kişi, İngilizce karşılıklı sözlüğe bakmaktan nefret eder. Çünkü anlamaz. Oysa seviyeye uygun sözlük alınırsa bu durum oltadan kalkar.

    Sözcüklerin yanında parantez içinde phonetic transcription (ses alfabesi) vardır. Bu bilgi, genelde sôzlük1erin ön sayfasında açıklamalı olarak verilir. Bunu iyi kullanırsanız, öğrendiğiniz yeni sözcüğün nasıl telaffuz edildiğine de vakıf olursunuz. İngilizce, yazıldığı gibi okunan bir dil olmadığı gibi vurgulaması da ana dilimizden farklıdır. Yanlış vurgu, sözcüğün anlamını değiştirebilir. Bir kelimenin anlamına bakarken, vurgunun hangi hece üzerinde olduğuna dikkat edin. Örneğin çok temel sözcükler olduğu halde hala bazı sözcükler vurgu hatası yüzünden çok yanlış söylenmektedir. Bear-beer hatası oldukça yaygındır. Denemek için isterseniz bir sözlüğe bakın. Bakalım siz vurguyu doğru kullananlardan mısınız?

    Kelimenin tekil, çoğul hali, yapım ve çekim ekleri, hangi sözcük öbeğiyle kullanıldığı gibi çok değerli bilgileri de sözlükte bir bakışta görebilirsiniz. Sözcüğün İngilizce açıklamasıyla birlikte örnek cümle verilmesi, öğrenen kişinin yazının başında vermiş olduğum bölge-alan metaforunda sözü edilen İngilizce alanını genişletecektir.

    OLUMSUZ İNANÇ VE DİL KALIPLARI

    Olumsuz inanç ve sınırlayıcı dil kalıpları da İngilizce konuşmanın önündeki bir diğer engeldir. Geçmişte yaşanmış olumsuz bir deneyim, arkadaşların yapılan hataya gülmesi, öğretmenin hata yapıldığı zaman kızması, sabırsızlık göstermesi, hatanın düz***ilme biçimi, anne babanın "Bu kadar para verip özel okula gönderiyoruz, hala konuşamıyorsun." şeklinde konuşması gibi farkında olmadan yapılan kimi hatalar, bazı kişilerde yetersizlik duygusu ve kendine güvenin yitirilmesine yol açar.

    Kağıt üzerinde İngilizce bilgisi yeterli olmasına rağmen konuşma güçlüğü çeken kişi sayısı çoktur. Bu durum, bir tür sahne fobisine benzer. Bu kişiler İngilizce konuşmak için ağızlarını açtıkları zaman herkesin kendilerini dinlediği, hatalarını bulacakları, gülünç duruma düşecekleri korkusunu yaşarlar. Ağızları kurur, zihinleri dağılır, kalp atışları hızlanır, ve İngilizce konuşmak çok sıkıntı veren, bunaltıcı bir deneyim olur. Bu tür korkulan aşmak için hataya bakış açısını değiştirmek gerekir.

    “Hata yapmak , öğrenme sürecinin doğal sonucudur.” İlkesini kabul edersek, hatalar bizi geliştirir. Bu durumda “Hatalar” rehber görevi üstlenir. Bizi yönlendirir. Hangi “alanda” hata yapılıyorsa “o” alan güçlendirilecek “öncelikli alandır”.

    Bu arada, beyin tesadüfi hatalar yapar. Bu çok doğaldır. Bunları bir süre sonra kendi kendine düz***ir. Doğru kayıtları aldıkça, yanlışları ayıklar. Siz beyne doğru kayıtlar vermeye devam edin.

    ASLA PES ETMEYİN
    !!! VİZEDE FİRE VERMEYEN TEK FORUM !!!

  3. #3
    Hayalperest Watçı
    Üyelik tarihi
    Jan 2008
    Mesajlar
    18
    Tecrübe Puanı
    0

    Standart

    güzel paylaşım kesinlikle
    dilbilgisi,okuma,kelime bilgisi deyince herkes çok iyi ama iş konuşmaya gelince biraz zorlanıoruz tabi ki.konuşma tüm bilinenlerin uygulaması ve bir çeşit transferi,dolayısıyla oldukça üst düzey bir dilsel beceri.bunun için buradaki yöntemler güzel,bi de bizim gibi amerikaya gitmek en güzel çözüm bence bu soruna

  4. #4
    turkishwat inc. shinoda - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2006
    Mesajlar
    1.257
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart

    Amerika'da Amerikalıların dilini rahat anlayanların ortak özelliği nedense hep CNBC-e oluyor. Prison Break sağolsun
    admin (at) turkishwat.net

  5. #5
    Deneyimli Watçı
    Üyelik tarihi
    Dec 2007
    Mesajlar
    180
    Tecrübe Puanı
    17

    Standart

    Alıntı shinoda Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Amerika'da Amerikalıların dilini rahat anlayanların ortak özelliği nedense hep CNBC-e oluyor. Prison Break sağolsun
    Katılıyorum gerçekten amerikan dizilerinin yabancı dilimize katkısı büyük.

  6. #6
    Uzman Watçı
    Üyelik tarihi
    Jan 2008
    Mesajlar
    374
    Tecrübe Puanı
    17

    Standart

    Alıntı shinoda Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Amerika'da Amerikalıların dilini rahat anlayanların ortak özelliği nedense hep CNBC-e oluyor. Prison Break sağolsun
    prison break i kısa kestiler bu dönem gidince şikayet kutunasa yazıp atıcam
    bende full dizi izliorum geliştirmek için umarım yararını görürüz ilerde
    !!! VİZEDE FİRE VERMEYEN TEK FORUM !!!

  7. #7
    Hayalperest Watçı
    Üyelik tarihi
    Mar 2008
    Mesajlar
    3
    Tecrübe Puanı
    0

    Standart

    well,seeing as the emphasis is on the importance of teaching yourself a foreign language and how to keep it up,it's not so hard to prognosticate the idea of taking up a foreign language is the first sign of consenting to broaden your vision to see further ahead.

    moreover,the elation and the awareness of competence as we are pacing through a whole set of procedures on the way to the completion of a well-structured learning process and of course the revel beyond words is indefinably wonderful.if you really set your heart upon,it will surely turn out the way you plan.

    expressing oneself in a language other than his own holds a vital importance in today's world.english is the key to the most of it all for that matter.

    another thing is that you don't necessarily have to be in a country where english is used as the primary language in order to learn it.you could as well do that in your own country but of course having the chance to do it in an english speaking country will contribute to your understanding of the world a great deal and by meeting new people from various cultural backgrounds.

    you know it takes a great man to be a good observer and above all to try and get a good grasp of what he's been putting effort into.it sure is not easy as nothing in life is but it is not impossible either.take me for example,i am not a native english speaker nor have i learned it in an english speaking country but i knew one thing for sure which is that if you want to see the light at the end of the tunnel,you should run towards it at full speed.

    resorting to american tv series for "aural" practice is a good way of getting acquainted to the colloquial usage of the language.i guess cnn international or bbc world (for those who like the british accent) would still serve as some good source of practice in that matter.

    cheers!
    Konu Buckthorn tarafından (15-03-2008 Saat 04:43 PM ) değiştirilmiştir.

  8. #8
    Deneyimli Watçı
    Üyelik tarihi
    May 2008
    Mesajlar
    201
    Tecrübe Puanı
    17

    Standart

    teşekkürler güzel bir paylaşım

  9. #9
    Deneyimli Watçı
    Üyelik tarihi
    May 2008
    Mesajlar
    201
    Tecrübe Puanı
    17

    Standart

    teşekkürler güzel bir paylaşım

  10. #10
    Deneyimli Watçı
    Üyelik tarihi
    Apr 2008
    Mesajlar
    235
    Tecrübe Puanı
    17

    Standart

    Bu yazı güzel olmuş. Şu anda korku içinde olan arkadaşlar için yararlı bi yazı.

    Gençkene okuduğum bi kitap vardı. Kadının küçükken bir İtalyan dadısı varmış ve arada bir yüksek sesle İtalyanca gazete okurmuş. Kadın böyle uyuyunca fln (ya da kendinden geçince, ki bunu hipnotize yaparak da denemişler ve olmuş) İtalyancayla alakası olmadığı halde İtalyanca konuşuyormuş.

    Kısacası beyin ister istemez kaydediyor yani. Daha doğrusu bilinçaltı.

  11. #11
    Wat Profesörü
    Üyelik tarihi
    Feb 2008
    Yaş
    38
    Mesajlar
    617
    Tecrübe Puanı
    17

    Standart

    Alıntı shinoda Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Amerika'da Amerikalıların dilini rahat anlayanların ortak özelliği nedense hep CNBC-e oluyor. Prison Break sağolsun
    hem heyacanlı hem öğretici değilmi shınoda bu arada shınoda senın kendı resmın yokmu hergün sitede 1-2 saatlığıne koyda herkes gorsun aynen diğer yonetıcıler içinde soyluyorum bunu madem yonetıcısınız. yonetılenlerın görmeye hakkı var değilmi

  12. #12
    Uçuşa Hazır Watçı
    Üyelik tarihi
    Feb 2008
    Mesajlar
    143
    Tecrübe Puanı
    17

    Standart

    kesinlikle ama kesinlikle yabancı dizi ve filmler... ana dili ing. olan biriyle, ing. 2. dil öğrenmiş kişiler arasında büyük fark oluyor çünkü. örneğin benim eğitim dilim ing. ama hocaların konuituğu o garip ingilizceyi 10 saat dinleyeceğime 1 saat lost izlerim.
    ayıca türkçe veya ing. alt yazılarında katkısı oluyor bence. yani diziyi izlerken alt yazılarıda takip etmenin.

  13. #13
    Deneyimli Watçı
    Üyelik tarihi
    Mar 2008
    Mesajlar
    202
    Tecrübe Puanı
    17

    Standart

    Zaten bence okulda Ingilizce gramer dayayacaklarina ogrencilerin onlerine bilmem kac sene boyunca her sene 10 film izletseler eminim daha cok ise yarar. Oyle ki ilkokul 4. siniftan beri Ingilizce goruyorum. Bu sene universite 3teyim ve gecen seneye kadar 4. siniftaki Ingilizcenin katlarini gorduk resmen. Su sistemle ogrencilerin Ingilizceden korkmasi cok normal.

  14. #14
    Hayalperest Watçı
    Üyelik tarihi
    Aug 2008
    Mesajlar
    18
    Tecrübe Puanı
    0

    Standart

    speaking açısından o kadar eksik hissediyorum ki kendimii.. şirketteki mülakat ve vizze görüşmesi aklıma gelince titriyorum kursa kaydoldum.. kurs binası içerisinde türkçe konuşmak yasak ilk günlerdeyim,biraz zorlanıyorum ama faydasının olacağına eminim.. bir yandan da ingilizce şarkı dinliyorum ve film izliyorm..çabalar boşa gitmez umarım

  15. #15
    Efsane Watçı
    Üyelik tarihi
    Mar 2008
    Mesajlar
    1.346
    Tecrübe Puanı
    19

    Standart

    Alıntı narsistcadi Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    speaking açısından o kadar eksik hissediyorum ki kendimii.. şirketteki mülakat ve vizze görüşmesi aklıma gelince titriyorum kursa kaydoldum.. kurs binası içerisinde türkçe konuşmak yasak ilk günlerdeyim,biraz zorlanıyorum ama faydasının olacağına eminim.. bir yandan da ingilizce şarkı dinliyorum ve film izliyorm..çabalar boşa gitmez umarım
    istanbuldaysan çık dışarı bir sürü Turist var konuşmaya çalış bedava dil kursu gibi istanbul

  16. #16
    Hayalperest Watçı
    Üyelik tarihi
    Sep 2008
    Mesajlar
    10
    Tecrübe Puanı
    0

    Standart

    bence tek eksiğimiz konuşurken gramerde hatamı yapıyorus die endişelenerek cümle kuramayışımız.. akışına bıraksak ve heycan yapmasakbelkide yanlş yapa yapa doğruyu öğrenices ama yanlş konuşmaya bile cesaret edemiors ) ben senelerdir ing. gördüm derslerde vs.. ama inanın gramer gelştrmekden başka bi işe yaramadılar konuşabilomusun die sorsanız gramerde full çekerim ama konuşamam ) çünqü ne pratik var nede o cesaret.. işte buyüsden wat la amerikaya gtmek istiorum belki kendime güvenm gelir..(e tek başına iş halletmek zorunda kalırsam gelr herhalde :P )

  17. #17
    Hayalperest Watçı
    Üyelik tarihi
    Jul 2008
    Mesajlar
    14
    Tecrübe Puanı
    0

    Standart

    dil dile degmeden dil ogrenilmez diyorum
    arbeit mach frei

  18. #18
    Acemi Watçı
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Mesajlar
    34
    Tecrübe Puanı
    0

    Standart

    listening is the building stone of acquising a second language. as it is difficult people ignore it.

  19. #19
    Site Yöneticisi break - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Mar 2008
    Mesajlar
    5.193
    Tecrübe Puanı
    10

    Standart

    I have to need a Tell me more . (pc program)
    # Holiday in America: 2008 , 2009 , 2010 ...

    # Internship in Israel: 2011 ...

    # MSc. and I. Europe Trip: 2012 ...

    # Retired Worker & Traveler: 2013 ...

    # Maldive Island: 2016

    # II. Europe Trip: 2017

  20. #20
    Uçuşa Hazır Watçı
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Mesajlar
    116
    Tecrübe Puanı
    16

    Standart

    ıf u wanna learn engilish really, you may learn english very well ın usa

  21. #21
    Üstad
    Üyelik tarihi
    Feb 2008
    Mesajlar
    2.129
    Tecrübe Puanı
    20

    Standart

    the best way to learn english is to find an american girlfriend . you will do your best to express yourself to her and finally you will be amazed at how fluent you speak english.that's it!
    Şirket Seçim Yönergesi
    VİZE BİTİŞ TARİHİ VE MAKSİMUM KALMA SÜRESİ


    BİZİM GÜCÜMÜZ YALNIZ KARDEŞİMİZİ YENMEYE YETİYOR!!! AZERBAYCAN 1 - 0 TÜRKİYE

  22. #22
    Uçuşa Hazır Watçı
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Mesajlar
    116
    Tecrübe Puanı
    16

    Cool

    Alıntı Roma Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    the best way to learn english is to find an american girlfriend . you will do your best to express yourself to her and finally you will be amazed at how fluent you speak english.that's it!


    ı agree roma....but ıf u have a bad english...you wıll work english so much ın usa

  23. #23
    Wat Profesörü
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Mesajlar
    620
    Tecrübe Puanı
    16

    Standart rüzgarın oğlu

    Alıntı dalyancan Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    dil dile degmeden dil ogrenilmez diyorum


    Şunları söyleyebilirim ki çalıştığım yerde bir kelimeyi 3-4 defa tekrarlayıpta , beni anlamamaları kadar iğrenç bir durum yok, veya 3 yaşında konuşmaya çalışan bebeyi herkes anlıyo ulan ben bi kelime ediyom ortam krizz
    wat a yeni katılanlar bu gibi durumları hesaba katmalı ve sabır katsayılarını arttırmalılar.
    Yani eminim ordakiler başta ingilizce namına hiç bir şey bilmediğinizi zannediyo ama daha sonra kelime haznenizi anlayınca wışşş diyebiliyolar da.
    Ammaaa,
    işyerinde muhabbet esnasında cümleler peşpeşe geldi mi , hızımın sonradan farkına vardım mı da, adamı bu kadar
    multi-satisfied eden bir şey yok bee
    Fırsat bulduğunda çılgınlık yapmayan, bilge olamaz.

  24. #24
    Araştırmacı Watçı
    Üyelik tarihi
    Feb 2009
    Mesajlar
    74
    Tecrübe Puanı
    16

    Standart

    Alıntı senep Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    bence tek eksiğimiz konuşurken gramerde hatamı yapıyorus die endişelenerek cümle kuramayışımız.. akışına bıraksak ve heycan yapmasakbelkide yanlş yapa yapa doğruyu öğrenices ama yanlş konuşmaya bile cesaret edemiors ) ben senelerdir ing. gördüm derslerde vs.. ama inanın gramer gelştrmekden başka bi işe yaramadılar konuşabilomusun die sorsanız gramerde full çekerim ama konuşamam ) çünqü ne pratik var nede o cesaret.. işte buyüsden wat la amerikaya gtmek istiorum belki kendime güvenm gelir..(e tek başına iş halletmek zorunda kalırsam gelr herhalde :P )
    Katılmamak elde değil.
    Direk özetlemişsin.

  25. #25
    Wat Profesörü
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Mesajlar
    620
    Tecrübe Puanı
    16

    Standart önce listening sonra speaking

    merhaba arkadaşlar ben, bana çok faydası olan ve herkese faydalı olabileceğini
    düşündüğüm bir yöntemden bahsedeceğim ingilizce anlamayı geliştirmek için,
    çok farklı birşey değil şöyle ki;
    ben internette sörf yaparken veya bilgisayar başındayken bilgisayarın kulaklığını takıp, online radyo dinliyorum, wat da 3 ay kaldığım yerin radyosunu dinliyorum, veya gidilecek yerin radyosu da dinlenebilir.
    arda şarkılar arada kısa konuşmalar oluyor ve zihnimi sürekli radyoya vermeye de gerek yok bilinaltı da çalışıyor zaten,
    ve ertesi gün televizyonda al-jazeera/english da kanallar arasında geçiş yaparken bile 1 cümle duysam hatta bu sırada çayıma şeker katmakla meşgulde olsam anlıyorum,
    bu da listening in ilerlediğini ifade ediyor,
    tavsiye ederim ve uygulayanların sonuçları yazması da fena olmaz
    Fırsat bulduğunda çılgınlık yapmayan, bilge olamaz.

  26. #26
    Wat Profesörü
    Üyelik tarihi
    Oct 2008
    Yaş
    36
    Mesajlar
    692
    Tecrübe Puanı
    16

    Standart

    Alıntı Roma Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    the best way to learn english is to find an american girlfriend . you will do your best to express yourself to her and finally you will be amazed at how fluent you speak english.that's it!
    aahahhaha

  27. #27
    Wat Profesörü
    Üyelik tarihi
    Oct 2008
    Yaş
    36
    Mesajlar
    692
    Tecrübe Puanı
    16

    Standart

    arkadaşlar bende bir öneride bulunim amerikan dizileri hakkında. bence prison break fln çok gereksiz cünkü cok ileri seviye kelimelerle dolu yok general çipin üstüne oturdu yok bilmemne oldu çok kasıyor o. Benim izledigim bir dizi var cogunuzda biliyorsunuzdur belki "how i met your mother" tam bir günlük dil ayrıca cok güzel zaman geçirmenin yolu tavsiye ederim herkese

  28. #28
    Wat Profesörü
    Üyelik tarihi
    Oct 2008
    Yaş
    36
    Mesajlar
    692
    Tecrübe Puanı
    16

    Standart

    her bölüm farklı bir konu üzerine oldugu icin o topicle ilgili kagıda fln yazarak çalışırsan cok yardımcı oluyor konuyla ilgili cogu kelimeyi ögrenebiliyorsun

  29. #29
    Efsane Watçı
    Üyelik tarihi
    Nov 2008
    Mesajlar
    1.111
    Tecrübe Puanı
    17

    Standart

    gecen bnm ev arkadasi izliyordu cizgi film..gercekten cok faydali..gercek ingilizce kurallari kullanildigi icin ogrenme daha yuksek..normal filmlerde sokak ingilizcesi agirlikli oldugu icin, ogrenme baya zor..ama cizgi filmlerde kucuk cocuklarin ingilizce seviyesinde oldugu ve dillerinin duzgun ogretilmesi icin gramere uygun bi sekilde veriliyor..bu durumda net bir ingilizce aciga cikiyor..sonuc duzgun bir grammer ve ogrenme cok kolay
    S-pectacular



    ____________________________________

    **Newyork-boston-massachusetts-philedelphia-atlantic city-new jersey-washington**


    --------------------------------------------
    did you start to feel it!!! by@S-pectacular

  30. #30
    Wat Profesörü
    Üyelik tarihi
    Oct 2008
    Yaş
    36
    Mesajlar
    692
    Tecrübe Puanı
    16

    Standart

    ama sıkıcı

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Benzer Konular

  1. Academix
    Konu Sahibi zaxurani Forum Work and Travel Danışmanlık Şirketleri
    Cevap: 66
    Son Mesaj : 08-05-2011, 11:48 PM
  2. Sıfır İngilizce İle Vize Almak
    Konu Sahibi BannedUser Forum Vize ve Pasaport Süreci
    Cevap: 29
    Son Mesaj : 28-04-2011, 05:38 AM
  3. Obama mı Clinton mı, neden?
    Konu Sahibi shinoda Forum Siyaset / Politika
    Cevap: 30
    Son Mesaj : 10-10-2008, 09:33 AM

Bookmarks

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •