İşte Bu, 2010 Yazını California'da Nasıl Geçirdiğimin Hikayesidir
Merhaba değerli arkadaşlar,
Bu forumda bilgi edinme amaçlı olarak uzun zamandır bulunuyordum ancak ilk defa tecrübelerimin üstünden zaman geçmesini bekleyerek bazı faydalı olabilecegine inandığım bilgileri sizinle paylaşmak istedim.
Öncelikle hakkında zaten birçok bilgiye sahip olduğunuz 'Work and Travel' programı birkaç püf noktayı da içinde barındıyor. Bu püf noktaları kendinizin bizzat keşfetmesi orada daha sağlıklı bir programı tecrübe etmeniz açısindan önemlidir.
Peki nedir püf noktalar? Nasıl keşfedebiliriz?
İkinci kez "WAT" programına katılmayı arzu eder miydiniz sorusuna verilen cevaplardan; kesinlikle katılmam cevabını verenlerin sayısı % 65-70 dolaylarındadır. Bu sonuç bize aslında programın basit bir yaz tatili geçirme olmadığını, bazı konularda hassas olmamız gerektiğini de işaret etmektedir.
Tabii ki %30-35 lik dilime girmek de zor değil. Hangi tarafta yer alacağınıza siz karar vereceksiniz.
Önceliklerinizi belirleyin
Bu programın en önemli unsurlarından birinin, oraya gitmeden önce orada bulunma sebebleriniz ile programın özelliklerinin ne kadar kesiştiğini bilmeniz olduğuna inanıyorum. Eğer ne istediğinizi önceden belirlerseniz, Türkiye'ye güzel bir tebessümle döneceğinizden emin olabilirsiniz. Bu yüzden orada öncelikleri belirlemek ve uygulamak çok önemli.
California 2010, Six Flags: Magic Mountain
Buradaki tecrübelerim, ilk defa programa katılacak veya California'da bulunacak kişiler açısından bir ön bilgi niteliğindedir.
Bu maceram, Thy'nin İstanbul-New York uçuşuyla başladı. Rahat yolculuğumun ardından, aktarma yapacağım New York-Los Angeles uçagını bekleyecektim ki, iner inmez beni polis odasınının yanında 1 saat bekleten memurun pasaport ve kişisel hayatım hakkındaki soruları beni biraz olumsuz etkiledi. 1 saatlik konuşmanın en can alıcı noktası, benim bu ülkede ne iş yapacağım sorusuna bir eğlence parkında roller coaster kullanacağım cevabı vermeme karşılık memur bey'in: "what is roller coaster?" şeklinde tepki vermesi oldu. Tabii bu soru yağmurlarından sonra bağlantılı uçuşumu kaçırmam dışında bir aksilik olmadı. Memur'un son sözleri bu konuşmaların rutin bir prosedür olduğuyla ilgili beni telkin etmesiyle alakalıydı. Ancak diğer uçagı yaklaşik 6 saat kadar beklemem beni daha da yormuştu.
American Airlines mı? Bir daha asla
Uzun bir bekleyişin ardından yorgun bir halde Los Angeles istikametli uçagıma bindim. Thy'nin müthiş ikram ve konforundan sonra American Airlines ile uçarsaniz belediye otobüsüne binme duygusundan başka bir şey hissetmeniz imkansız. Eski, rahatsız koltuklara sahip uçakların yanısıra ikramsız geçen 5 saat'lik yolculuk tam bir işkenceydi.
Zorlu Los Angeles uçuşumdan sonra kafilenin Alitalia ile gelecek diger kısmını beklemeye koyuldum ve yine uzun bir bekleyişin ardından hiç tanımadiğımız birbirimize yolculuk hikayelerimizi anlatarak kalacağımız evlere shuttle ile vardık.
Evlerimizin olduğu bölgeye varır varmaz, görevli bir bayan bizi karşıladı ve evlere yerleşimimizi yaptı.Evlerden parka ulaşım için iki otobüs değiştirmemiz gerekiyordu.Umarım bu sene oraya gidecek arkadaşlar daha yakın bir yerde kalırlar.
İşteki oryantasyon devresinden sonra her birimiz işlerimize başladı.İlk gözlemim, iş yerindeki disiplin konusuydu. Oryantasyonda her gün belirtilen, cep telefonuna bakmanın yasak olduğu kuralını; ilk iş gününde telefonundaki saate baktığı için kovulan arkadaşımda gördükten sonra biraz tedirgin de olduk açıkçası.İlerleyen zamanlarda çalışan Amerikalıların gizli saklı olarak sürekli telefonlarına bakması ve birbirlerine göz yummaları hiç hoş bir davranış değildi ancak oraya gitmiş yabancı bir öğrenci olarak yapacak çok fazla bir şey yok çünkü şikayet etmeniz gereken kişi de o bölgede çalışan kişilerle çok yakın olduğu için zor durumda kalacak kişi siz bile olabilirsiniz.
Çalışma arkadaşlarımla aramı iyi tutmanın faydalarını bir iki konuda çok iyi gördüm.Amerikalıların espri anlayaşını biraz olsun yakalamaya çalışıp orada eğlenmenize bakarsanız en azından huzur ortamını yakalarsınız.Beraber çalıştığım kişilerin başka bir bölgeye gitmeleri ve beni de takım arkadaşı olarak görüp oraya yanlarında götürmeleri sayesinde 5-6 farklı roller coasterda çalışma deneyimini yaşadım.Bu değişiklik sayesinde çevreniz daha da gelişiyor tabii.Bunun dışında, biraz da tatlı-sert ısrarlarım sayesinde "Batman" adlı rollar coasterı kullanma şansını yakaladım ki bu 8 saatlik bir eğitimi ve ardından sınava girmenizi gerektiyor.Ama bunun için ilk başta orada çalışan kişilerle samimi olmanız ve sizi kırmayacak kişilerden rica etmeniz gerekiyor zira orada çalışan Amerikalılar için sizin orada yetkili olmanız onların canını sıkabilir çünkü siz rollar coaster kullanırsanız asıl sizin yapmanız gereken kemer bağlama veya sırayı kontrol etme işi onlara kalır ki bu da onlar için sıkıcı bir şey.Bu yüzden ilk başta işinizi güler yüzle, istekli olarak yapın. Bu tutum sizi rollar coaster kullanmaya kadar götürür ve inanın bana orada en yetkili kişi olmak, mikrofondan dilediğinizi söyleyebilmek hayatınızın en zevkli işi olacak.
California'nın Ermeni nüfusu gerçekten çok yüksek. Burada bize yardım eden bir çok Ermeni arkadaşımız, abimiz olduğu gibi bir kez benim ve arkadaşımın önünü kesip nereli olduğumuz sorusuna Türkiye cevabı alır almaz bıçağını gösteren 3 kişiyle karşılaşmamız çok kötü bir akşam geçirmemize neden olmuştu. Böyle bir durumda hiç tereddüt etmeden bir polise gidin ve durumu elinizden geldiğince anlatın. Bizim kaldığımuz Santa Clarita polisleri gerçekten oradaki WAT öğrencilerine her daim yardım eden kişilerdi ve problem çıkaran kişileri çok iyi tanıdıklarını ilk başta oryantasyon sırasında bize söylemişlerdi.
Six Flags'te çalışan; Çin, Tayland, Fransız ve Ukrayna'lılar ile Türkiye'den gelen bizlerin aynı bölgede kalması oradaki etkileşim açısından çok güzel olmuştu.Zira her akşam farklı bir evde parti olması ve sürekli olarak iletişim içinde olmamız İngilizce açısından pratik yapmamızı da sağladı.
Oraya gidip de alış-veriş yapmamak olmaz
Benim şahsi fikrim, California'dan giyim ve elektronik alanında bir alış-verişe hiç girişmemeniz yönünde.Çünkü bulunduğunuz eyalet Amerika'nın en yüksek vergilerine sahip eyaleti.Hemen yanınızda bulunan Nevada eyaletine 2-3 gün ayırarak hem Las Vegas'ı görüp hem de California'ya göre daha ucuza alış-veriş yapmanız çok büyük bir artı olur.
Mutlaka görmem gereken bir yer var mıdır diye soracak olursanız, Los Angeles'ın merkezi dışında Newport Beach'i şiddetle tavsiye ederim.Birçok yabancı dizinin burada geçmesi turistik açıdan güzel bir merkeze dönüştürmüş bu sahili.
Genel olarak anlatmak istediklerim bunlardır, oraya gidecek arkadaşların soruları varsa elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım.
Ben bu yaz da orada olacağım için, orada da görüşürüz diyebilirim.
Herkese iyi eğlenceler, hayatınızın en güzel günlerini orada geçirmeniz dileğiyle.
Alıntı
eline sağlık,üşenmeyip döktürmüşsün maşallah 
Bookmarks