Toplam 1 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 1 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: amerika hikayesi - özet

  1. #1
    Uzman Watçı
    Üyelik tarihi
    Mar 2011
    Yaş
    34
    Mesajlar
    345
    Tecrübe Puanı
    14

    Exclamation amerika hikayesi - özet

    hershey's çikolata fabrikasında grev yapan öğrenciler:
    http://www.youtube.com/watch?v=8-h8E...&feature=share
    hershey's-in sergilediği tavır:
    http://www.youtube.com/watch?v=zHX__...&feature=share

    özet geçiyorum: work and travel programı ile amerika birleşik devletlerine gitmek isteyen öğrencilerin dikkatine:
    bu yazacaklarım her bir birey için veya her bir iş dalı için geçerli olmayabilir. ama pastanın en büyük dilimini neyin oluşturduğunu aşağıdaki tanımlamamdan görebilirsin.

    sevgili öğrenci;
    work and travel programı; amerika birleşik devletleri hükümetinin kontrolünde geliştirilmiş, yaz mevsimlerinde amerika birleşik devletleri'nin ucuz işçi açığını kapatmak üzere planlanmış, 3. dünya ülkelerinden kendi ülkelerine geri dönüş garantisi olan üniversite öğrencilerinin seçilmesi suretiyle gerçekleştirilen bir çalışma programıdır, gezme programı değildir. yani çoğunlukla.

    üniversite öğrencileri seçilmiştir. çünkü üniversite öğrencileri kendi ülkelerine döneceklerdir. bunu gayet iyi biliyorlar. dönmeyenler ise çok küçük bir yüzdeyi kaplıyor. aynı şekilde çalışma programının ardından veya çalışmaktan vakit bulabildikçe gezebilenler de küçük bir yüzdeyi kaplar.

    biliyorum ki sevgili öğrenci amerika'ya gitmek istiyorsun. amerika diyince dizlerinin bağı çözülüyor. şu filmlerdeki amerika neymiş görmek istiyorsun. ve tek şansın work and travel programı. haklısın. bu anlattıklarıma kulak asmamakta da haklısın, çünkü ben de öyle yapıyordum. ama gittim, gittim gördüm. attım hafızaya.

    work and travel programı amerika'ya gitmek için doğru bir seçenek değil. biliyorum ki ulan gencim bu yaşımda gitmeyeceğim de ne zaman gideceğim diyorsun. işte o yüzden gitme de demeyeceğim. git ve deneyimle. gör amerika'da kölelik nasıl yürüyor. çok düşük bir ihtimalle memnun kalacaksın. memnun kalma ihtimalinin işinin güzel ve eğlenceli olmasına ve etrafındaki insanlara bağlı olduğunu da unutma. ki bu tür işlerin çok azınlıkta olduğunu bil.

    work and travel öğrencileri için yani 3. dünya ülkesi vatandaşları için ayrılan işler vasıfsız işlerdir. bulaşıkhaneden bisiklet taksiciliğe, paketçilikten garsonluğa, balık fabrikalarından çikolata fabrikalarına, fastfood işlerinden otel işlerine.

    ilk anda her şey çok tatlı gelir. amerika'ya gidiyorsundur. sonra yavaş yavaş hayallerin yıkılmaya, hevesin kaçmaya başlar. günler sonra bakmışsın ki köle gibi çalışıyorsundur. ne etrafında ingilizceni geliştirmeni sağlayacak amerikalılar vardır ne de bir sosyal hayatın. evden işe, işten eve. geri dönmek için gün saymaya başlarsın. günler de geçmez. bin bir umutla geldiğin amerika zindan olmaya başlar. ulan bileti değiştirip geri dönsem dersin, yapamazsın. ailen sana bin bir zorlukla bulup buluşturmuştur o parayı. veyahut arkadaşlarından çekinirsin. ulan niye erkenden döndün derler diye.
    ekonomik olarak rahat geldiysen bile yaptığın iş koyar sana. türkiye'de, memleketinde yıllardır okuyorsundur. emek sarf etmişsindir. sonra da kalkıp binlerce dolar verip amerika'ya gelirsin. ne için? köle gibi çalışmak için. ulan verdiğim parayı çıkarayım da onla elektronik alayım, alışveriş yapayım. bu mu yani amerika? hani bunun dili, hani gezmesi, hani sosyalliği? yok.

    şu amerika'da köle gibi çalışmak için harcadığın binlerce dolara kalkıp turist vizesi alsan öğrenci halinle çok daha eğlenir, gezip tozar güzel anılarla dönersin ülkene. 1 hafta bilemedin 2 hafta. ama gerçekten görmek istediğin amerika'yı görürsün.

    en çok da ne koyuyor biliyor musun; onlarca süreçten, dosya karmaşası, vize pasaport sürecinden geçiyorsun. konsoloslukta vize görüşmesine giriyorsun. resmen köle ayıklayıp seçiyor adamlar. sen de heyt be kazandım köleliği diye seviniyorsun. seviniyorsun da aslında o anda farkında olmuyorsun. onca süreçten sonra çalışacağın şehire, iş yerine gittiğinde ulan bunun için miydi? diye kendine sorduğun anda herşeyin farkına varıyorsun.

    türkiye'deki danışman şirketlerden bahsetmek bile istemiyorum. pastanın en büyük payı onlarda. yaptıkları hiç bir şey yok. yemin ederim. ds2019 belgenizi getirmekten başka hiç bir şey yapabildikleri yok. onun da değeri, sponsor ücreti falan 450 - 500 dolar civarında. sponsor diyince aklıma geldi, onların da senden yana olacaklarını sanma amerika'da. ha işte kazayla işten çıkarılırsın falan belki iş bulurlar. çoğunlukla bulamadıklarından burada da kendi işini kendin görmen gerekiyor. sonuç olarak şirketler ve tüm bu organizasyon, çete, şebeke ne derseniz artık binlerce doları cebe gönül rahatlığıyla indiriyorlar. work and travel yapanlar bilirler, şirket size bir mektup verir konsolosluğa gösteresiniz diye. hani arkadaşa yardımcı olun gibisinden. konsolos o kağıt parçasına bakmaz bile. işte sonradan "ulan" diyip anlıyorsun herşeyi güzel arkadaşım.

    çalışacağın yer, pasaport ve ds2019 tamamsa, köleliğe kabul edilirsin.

    ben mi? ben 8 haziran'da amerika'ya ayak bastım. 14 haziran'da işe başladım. sözleşmede bahsedilen çoğu şey yoktu. misal yürüme mesafesinde kütüphane, market, ulaşım vs... 30 eylül'e kadar çalışıp 13 ekim'de türkiye'ye dönecektim.
    ama ben ne yaptım? koyun olmadım. köle olamadım. kişiliğime ters geldi. en sonunda hakkımı aradım. yapılan cinsel ayrımcılığı, hakaret dolu konuşmaları, köleliği amerikalı işverenin yüzüne vurdum.

    ne oldu? haftasında beni işten çıkarmaya karar verdiler. neden? çünkü insanları greve sürüklerim, eyalet yönetimine bir şeyler çıtlatırım diye korktular. çünkü onlara pahalıya patlayabilirdi. ama bana gönderdikleri işten çıkarma mektubunda ne yazıyor? beklenenin altında çalışma performansı gösterdiğinden işten çıkarılmıştır yazıyor. inandım mı? hayır.
    işten çıkarılınca hemen uçak biletimi erkene aldım. geleceğimden habersiz olan aileme sürpriz yaptım, 1 ay evvelden 14 eylül günü. işte yaz tatilimin en güzel anı buydu. gerisi mi? -amerika hikayesi.

    not: bu hikaye tüm gerçeklerin sadeleştirilmiş bir özetidir.

    gitme demiyorum, yine git. gör, yaşa ve deneyimle. dileğim yaz tatilinin güzel geçmesidir. tabi bu sadece bir dilekten ibaret. ulan amma karamsara bağlamışım. gidin oğlum lan, gezin görün işte. tabi gezmeye vakit bulabilirseniz. hahaha.

    not2: ben demiyorum ki amerika'da yaşanmaz. amerika'da fevkalade yaşanır. ama bir amerikalıysanız.
    ha bu yazdıklarım her öğrenciyi kapsamaz tabi. kimi güzel geçirir yaz tatilini, kimi köle gibi çalışır, kiminin ise köle gibi çalıştığı umurunda değildir. ne denilse yapar. sonra da elektronik alır türkiye'ye döner. peri masalı da burada biter.

    ya oğlum bak gene diyorum, paranızla rezil olmak da var bu işin sonunda. pişman olduğunuzu diyememek de.
    Konu speedygonzalez tarafından (27-09-2011 Saat 01:51 PM ) değiştirilmiştir.

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Benzer Konular

  1. Bir Travel & Work Hikayesi :)
    Konu Sahibi cakmaparker Forum Work and Travel Hikayeleri
    Cevap: 1
    Son Mesaj : 05-07-2010, 09:31 AM
  2. Bir WAT Hikayesi Daha - 2009
    Konu Sahibi cell Forum Work and Travel Hikayeleri
    Cevap: 5
    Son Mesaj : 01-01-2010, 03:34 AM
  3. amerika seyahatnamesi (özet :) )
    Konu Sahibi gokhaNJan Forum Work and Travel Hikayeleri
    Cevap: 18
    Son Mesaj : 22-05-2008, 09:18 PM
  4. Four Turkish Stories (ÖZET)
    Konu Sahibi tamerag Forum English Forum Area - İngilizce Forum Alanı
    Cevap: 16
    Son Mesaj : 18-05-2008, 05:12 PM

Bu Konu için Etiketler

Bookmarks

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •