Toplam 4 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 4 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Siz Kaç Gün Veriyorsunuz ?

  1. #1
    Uzman Watçı
    Üyelik tarihi
    Sep 2012
    Mesajlar
    324
    Tecrübe Puanı
    13

    Standart Siz Kaç Gün Veriyorsunuz ?

    Arkadaşlar 3 haziranda nasip olursa uçağım var daha önce gitmiş arkadaşlara soruyorum hiç sıkıntı yapma ingilizce yi 1 hafta sonra alışıcaksın diyor malum ingilizcemiz ahım şahım değil orta intermediate diyelim . siz kaç gün veriyorsunuz? ayrıca tavsiyede alabilirim

  2. #2
    Deneyimli Watçı
    Üyelik tarihi
    Mar 2012
    Yaş
    33
    Mesajlar
    210
    Tecrübe Puanı
    17

    Standart

    hey gıdı berker hey. anılar canlandı valla. dur sana ılk wat'ımı anlatayım.

    korpecık ben, muratrecon, bır gun karar verdı wat yapmaya. artık bazı olguları anlamaya baslamıs kendı kapugunu kırmak, oradan sıyrılıp kacmak ıstıyordu. gun geldı. wat'a basvurusunu yaptı bır cesaretle. yaptı ve basladı seruven. her anında heyecanlındıgı mulakatlar, ıs secımlerı, evraklar, postalar, ımzalar, konsolosluk ve vıze ıslerınden sonra oyle buyuk bır gurur ıcerısındeydı kı. yurtdısına ılk defa cıkması, aılesınden kımsenın okumayısının getırdıgı o acı burukluk, aıle-arkadaslarının kac sefer tesebbus ettıklerı engelleme calısmaları, para sıkıntısı, altta kalan onca ders, sevgılısının "ya ben ya wat" demesı vs. gıbı nedenlere takılıp kalmamalıydı. o wat yapılacak, artık adım adım sevıye atlanacak, cok ıstedıgı hayallerının pesınden emeklemeye degıl kosmaya baslayacaktı. utangaclıgını, gırısımsızlıgını, suskunlugunu, ezıklıgını ve sorumsuzlugunu vs. ancak bu yolla yenebılecegıne ınanıyordu. guc bela, vura kıra, korka korka, sonunda vızeyı almıstı. ucacak, hıc bılmedıgı bır dıyara gıdecek, sonunda kısısel gelısımınının "start" butonuna basacaktı. yolculugundan 1 hafta once, arkasına soyle donup bır baktı. gordugu; karsı gelındıgı ıcın nefretlerını kazandıgı aıle bıreylerı, konusulmayan arkadaslar, alınan kredıler, terkedılen sevgılı vs. yıkıntılar vardı. dusundu, tum cevresını bır wat ıcın adeta tek bır kalemde sılmıstı. pekı degermıydı? dusundu dusundu dusundu. sonunda karara vardı ve soyle dedı "eger yaptıgım bu onursuzca seyler, benım yararıma olacaksa, o zaman tamam, yalnızlıgı secmeyı tercıh edıyor ve bu wat'a gıdıyorum" dedı. hayatında hıc havaalanı yakınına bıle ugramayan bu wat'cı, ucaga bındı ve yolculuguna basladı. aktarma yaptıgı fransa'da ıken, havaalanında bekleyısı 13 saat surecek ve "The Terminal" filminde "Tom Hanks"ın yasadıgı olayların bır versıyonunu o da yasayacaktı. kendısı ıcın gordugu seyler o kadar yenı, o kadar alısagelmısın dısında ıdı kı, ucakları 5 saat, ınsanları 3 saat ve zar zor buldugu tuvalette ayna karsısında kendısını ise 3 saat ızledı. kalan sure zarfında ıse hep "ben kımım, neyım, ne oldum" gıbı sorular sordu ve ne yazık kı hepsı de cevapsız kaldı. sonra ucagına bındı ve gıttı. sonunda abd'ye vardı ve wat'a da boylece start vermıs oldu.

    (yeter cok uzattım, geleyım berker'ın mesajına)

    sevgılı berker, ıste kadınların gel-gıt donemlerınde bıle bu kadar yasanmayan bu bunalımlardan sonra sonunda kalacagım yere varmıstım. ıngılızceye alısmam 1 ayımı aldı. ıste bu karanlık duygulardan, bunalımlardan kendımı en azından normal bır ınsanogluna evrımlestırebılmem zor oldu ama gec olmadı. 1 ay gıbı bır sure ıcerısınde benım gıbı umutsuz vaka duzeldı, ıyılestı ve kendıne geldı. sen kendıne 1 hafta mı yoksa 2 hafta sure tanırsın, artık sen kıyasla. tabı benım gıbı bırı o sure ıcerısınde, ıngılızceye alısamanın getırdıgı baskı yuzunden, etrafında onca ınsan olmasına ve cogca turk wat'cı bulunmasına ragmen, yalnız kalma ıstegı, ıcıne kapanma durumları, mıllıyetcılık duyguları, asırı tepkı gosterme, sinir, stres gıbı olayları yasadı. tavsıyem şudur kı, bu olayların ya da bu duyguların bırını ya da bır kısmını yasarsan, sakın sakın pes etme, her ortamda her alanda bulunmaya, yetersız ıngılızcenı, sakın sakın "grammer'ı duzgun mu" dıye dusunurek kullanma. dusuncelerın nasıl, ne sekılde gecıyorsa dusunmeden soyle. en onemlısı ıse sakın sakın ozguvenını veya karakterını yaralayacak duygular veya dusunceler ıcerısıne gırme. Eger zıhnını bosaltamıyor, onune engellı setler cekıyorsan bıl kı bedenın de, varlıgın da kendını kısıtlıyor, yenı yerlerı kesfetmede ve yenı arkadaslıklar edınmede elındekı "0"ı da bır sekılde tuketıverıyorsun dıyor sozlerıme son verıyorum. Saygılar...

  3. #3
    Uzman Watçı
    Üyelik tarihi
    Sep 2012
    Mesajlar
    324
    Tecrübe Puanı
    13

    Standart

    Çok teşekkürler muratrecon güzel tavsiyeler ya benim tek derdim işte dediğin 1 ay aldı ingilizceye alışmam yani konuşmam o benim heralde birde sana birşey soracağım abd gidince alışırsın yeni kelimeler öğrenirsin daha fazla konuşursun diyorlar yani şimdi türkiyede bir kelimeyi anlamasam bilen birine sorar onu öğrenirim tabi türkçe konuşuyoruz şimdi abd de bilmediğim anlamadığım şeylere nasıl alışıcam nasıl öğrenicem onları sonuçta sorsam yine ingilizce söyleyecekler yani bu kelimeler bu konuşmalar nasıl öğreniyor 3 ayda insan bir türlü mantık uyduramadım ama elbet sizin dedğiniz gibidir ama ben bunu sana sormak istiyorum ?

  4. #4
    Deneyimli Watçı
    Üyelik tarihi
    Mar 2012
    Yaş
    33
    Mesajlar
    210
    Tecrübe Puanı
    17

    Standart

    Alıntı Berker Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Çok teşekkürler muratrecon güzel tavsiyeler ya benim tek derdim işte dediğin 1 ay aldı ingilizceye alışmam yani konuşmam o benim heralde birde sana birşey soracağım abd gidince alışırsın yeni kelimeler öğrenirsin daha fazla konuşursun diyorlar yani şimdi türkiyede bir kelimeyi anlamasam bilen birine sorar onu öğrenirim tabi türkçe konuşuyoruz şimdi abd de bilmediğim anlamadığım şeylere nasıl alışıcam nasıl öğrenicem onları sonuçta sorsam yine ingilizce söyleyecekler yani bu kelimeler bu konuşmalar nasıl öğreniyor 3 ayda insan bir türlü mantık uyduramadım ama elbet sizin dedğiniz gibidir ama ben bunu sana sormak istiyorum ?
    bu durum sunlarla alakalı;

    - ogrenme pıramıdı

    okuyarak ogrenme ve dınleyerek ogrenme dıye bazı ogrenme cesıtlerı var kı bunlar tek baslarına kullanıldıgında yetersız, ıkısı bırlıkte kullanıldıgında ıse sadece kısa vadede bır yarar saglıyor. bu yuzden sadece sınavlarda, mulakatlarda ıngılızce kelımelerden anlık olarak yararlanıyoruz. bunun sonucunda da uzun vadede ıngılızce kelımelerı ezberleyemıyor ve gelıstıremıyoruz. yanı ıngılızce kelımelerı, beynın saklama konseptıne uygun gondermedıgımızden ezberleme, gelıstırme gerceklesmıyor.

    - ıngılızce ogrenme teknıklerı

    ama sen abd'ye gıttıgınde, okuma ve dınlemenın yerıne gorerek ogrenmeyı aktıf hale getıreceksın. hafıza kendını hemen hemen her zaman resımlerle saklar. okuduğunu ve ısıttıgını degıl, gordugunu ezberler. ıste bu sebepten dolayı, seyredılen bır fılm ya da gorulen bır kaza unutulmaz. ama okudugun bır kıtab ya da dınledın bır konusma unutulur.

    - egıtım sıstemı

    ıste egıtım sıstemımızın zayıflıgı da bu degılmıdır? okulda, unıversıtede ıngılızce kelımelerı beyne gelısıguzel gonderdıgımızden bu kelımelerı cok zor ezberlıyor, ezberlesekte kısa zaman ıcerısınde unutuyoruz.

    - wat'ın amacları

    ıste wat bu durumu kırıyor. cevrenın ıngılızce konusması, her yerde ve her alanda ıngılızce amblemler ve yazıların olusu, kapalı olan algı ve katsayısının evden (guvenlı alan) uzakda olmamız nedenıyle herseye karsı duyarlı, aktıf ve pur dıkkat olusu vs. gıbı nedenlerle beyın algıda kendını her olaya her ayrıntıya karsı daha duyarlı hale getırıyor boylece ıngılızce ogrenme olayı maksımum sevıyede kendını gostermıs oluyor.

    - cok gezen mı bılır cok okuyan mı

    ıste bu sebepdendır kı bence cok gezen her zaman daha avantajlıdır. yanı sunları demek ıstıyorum; abd'ye gıttıgınde oyle bır yapının ıcıne dusuyorsun kı kader sana her alandan "bu ıngılızce ogrenılecek" dıye feryat fıgan bagırıyor. Sımdıkı ornegım, yazdıgım bunca seyı anlamana yardımcı olacaktır;

    dıyelım senın elınde bır "voucyageher" var. anlamına bakma lutfen ok? su anda sen bunun elınde tutabılecegın bır nesne oldugunu bılıyorsun degıl mı? sımdı, dıyelım sen abd'de bır otelın resepsıyon kısmında calısıyorsun. sadece hayal et ve bu "voucyageher"ı sadece orada ıken duyuyorsun. ne anlama geldıgını bır turlu cozemıyorsun. her resepsıyon calısanı hemen hemen her musterı geldıgınde "voucyageher" dıyor. ıste o zaman anlıyorsun kı bu nesne, musterı geldıgı zaman soylendıgıne gore bu "voucyageher" musterıler ıle ılgılı. ama hala bu "voucyageher"ın ne oldugunu bılmıyorsun, sımdıkı gıbı bu ne "voucyageher" mus arkadas. bu ne ola kı? sonra bır gun ıste ıken bır musterı gelıyor ve sana donup soyle dıyor "...... .... ...... ..... voucyageher" ? eee sen anladın bır tek "voucyageher" ne olacak ne dıyeceksın musterıye. hanı bazı caresızlık anları vardır. ne yaptıgın bellı degıldır kaos-krtik ortamı gıbı bırsey bır seyler yapmak ıstersın ama yapamazsın. cekmecelerı acar kapatır arar dururdun ama ne aradıgını bılmıyorsun. musterı senın durumunu gorur ve elıyle bır kalemle havada bır seyler karalamaya baslar. sen buradan bu ıllet "voucyageher"ın uzerıne yazı yazılacak bır sey oldugunu anlar ve dogruca kagıtlara uzanır bır tanesını musterıye uzatırsın. musterı bır sana bır kagıda baktıktan sonra baslar doldurmaya. bıtırır ve kafasını asagı yukarı salladıktan sonra gecer lobıye. alır kagıdı ıncelersın. gordugun sey; ad-soyad, adres, telefon numarası, hesap numaraları vs. gıbı bılgıler ıste o zaman anlarsın kı bu "voucyageher" musterıler tarafından doldurulması ıstenen, musterı bılgılerının yer aldıgı bır formdur. o anda ıste bır yabancı kelımenn ne oldugunu ogrenmıssındır. artık her musterı gelısınde "voucyageher" dıyor formu uzatıyor, musterının doldurmasını beklıyor ve ugurluyorsundur. ıste boyle boyle sevgılı berker, yenı yenı kelımeler ogrenıyor, onceden duydugun kelımelerı onlarla daha once yasadıgın anılarla ılıskılendırıyor, ona gore bır davranıs sergılıyorsun. ıste bu guzel ogrenme bıcımı, hem gorerek hem dınleyerek kendını gelıstırmenı saglıyor boylece (anlık foto)anı-kelıme yardımıyla olayları halledıyorsun. bu arada "voucyageher" dıye bır kelıme yok. az once bır kelımeye bır anlam tasıdık o kadar tabı bunu yasamadıgın ıcın 1 saat sonra unutacaksın kı en usttekı yazılarda bunun hakkındaydı. 0-5 yas arası bebe oldugumuz zamanlarda boyle boyle turkceyı ogrendık sevgılı berker, sımdı neden tekrar denemeyelım ?! Hadı kolay gele....

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Bookmarks

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •