Bir çok arkadaşımızın kafasında bu soru işareti var biliyorum. Nerden mi? Benim de en çok korktuğum şeylerden biriydi ingilizce, ordan biliyorum. Her yerde yazıyor, orta yada ileri dercede ingilizce bilmek gerekir. Tamam orasını anlıyoruz da nedir bunun ortası, ilerisi?
Benim izlenimlerim ve deneyimlerimden çıkardığım sonuç şu ki: wasyorneym, havaryu --> faytenksentyu, ha bide wassap bilen adam amerikaya gidebilir. Gördüm mü? evet gördüm beterini de gördüm. Ama tabi böyle bir ingilizceyle ne kadar zorluk çekeceğinizi kimse tahmin bile edemez. Bu tamamen şansınıza kalmış. Çalıştığınız yer ve konumunuz hiç ingilizce gerektirmeyebilir, yada çatır çatır konuşmanız da gerekebilir.
Ben eğitim hayatım boyunca, ne lisede, ne üniversitede nede özel bir kursta ingilizce eğitim almadım ama eskilerden beri ingilizceye sempatim vardı. Zaman zaman oturur yabancı bir filmi anlamaya takip etmeye çalışır, internette bi şey okurken karşıma çıkan ufak tefek ingilizce şeyleri x lemez de sözlükle şunna bunna anlamaya çalışırdım. Ha bir de çok nadir ingilizce dergi gazete falan okumaya çalışırdım. İngilizce ile ilgili tüm geçmişim buydu. Ve bu yüzden de çok korkuyordum. (*Gezgin bilir)
İlk gittiğinizde ister istemez adres falan sormak zorunda kalacaksınız, otobustü, duraktı, biletti. ama emin olun orada kimse sizden bir amerikalı gibi konuşmanızı beklemiyecek. ve orada hiç ama hiç ingilizce bilmeyen o kadar çok insan varki siz çok az bile biliyorsanız insanlar sizin bildiğiniz kadarıyla sizinle anlaşmaya çalışacaklar. ve anlamadığınızda tekrar tekrar soracaksınız. onlar o kadar alışıklar ki kendi ülkelerinde insanların kendi dillerini anlamamalarına. 3 kere tekrar ettirmek bizde 1 kere sormaya eş değer desem abartmış olmam. hatta bizde 1 kere somaktan daha kolay orda 3 kere tekrar ettirmek. Dediğim gibi orda insanların sizinle konuşurken tek amaçları sizi anlamaya çalışmak olacak. Bir örnekle açıklayacak olursak. Trene binecek ve New York'a gideceksiniz. Sadece tren ve new york deseniz olay bitmiştir.
Yani anlatmaya çalıştığım ingilizcenizin çok iyi olmasına gerek yok 100-200 kelimeyle işin içinden çıkarsınız ve çok kısa sürede artık aşina olur ve hiç bir güçlük çekmeden rahat bir şekilde konuşmaya başlarsınız. Hatta ilk ay sadece mecbur kaldığınızda konuşursunuz, ikinci ay konuşmak gereken ortamlarda mecburiyetten bir kaç şey söylersiniz ama üçüncü ay artık yoldan geçenlere yo, my man, whats up, whats goin on olaylarına girersiniz.
İlk etapta size en çok lazım olacaklar:
Excuse me? l couldnt understand?
What?
What did u say?
What is it mean?
Please, say again/ask again?
Arkadaşlar tabi ki anlamayacak ve tabi ki soracaksınız. Anlamadınız bir daha soracaksınız.
Ve son olarak özetle: Korkacak bir şey yok, rahat olun.
Bookmarks