Arkadaşlar ben bu forumdan çok faydalandım, böyle bir konuyu açıyorum ki gelecek nesillerde faydalansın. çünkü bu konuda bilgiler en son 2008 yılında girilmiş. aslında yeni çok şey eklemeyeceğim sadece güncellemiş olacağım.
--- öncelikle yüksek lisans öğrencisi wat yapabilir mi?
evet arkadaşlar yapabilir fakat tez dönemine geçmemiş ve 1. sınıfa dönem içinde değil dönem başında yani eylül ekim ayında başlamış olması gerekiyor. bu şekilde başlayan kişiler ikinci sınıfa geçmeden önce yaz döneminde wat yapabilir ve bu köprüden önce son çıkıştır yani son şanstır arkadaşlar. bu yüzden elinizi çabuk tutup iyi, köklü bir şirkete kaydolmak işinizi ocak ayından önce ayarlamak ve vize randevunuzu en yakın zamanda (konsolosluk açarsa ocak-şubat aylarında) almış olmanız gerekiyor. çünkü red yeme olasılığınız lisans öğrencilerine göre daha yüksek (bu adam gider abd de kalır imajı yaratmış olabilirsiniz)
--- iyi şirketi nasıl seçeceğim?
daha önce gitmiş olan arkadaşlarınızdan ve forumlardan araştıracaksınız ve sakın ha sakın en ucuzu en iyisidir mantığıyla hareket etmeyin. ben isim vermeden söyleyeyim en ucuz şirkete kaydoldum ve çok büyük sıkıntılar yaşadım, benden daha büyük sıkıntı yaşayanları da ayrıca gördüm. ama şunu da belirteyim bu seneye has bir durum mu onu bilmiyorum ama piyasada ismi duyulmuş farklı bir şirkette çalıştıkları sponsordan dolayı sorun yaşadılar. (umarım şanslısınızdır böyle bir şeyle karşılaşmazsınız)
edit: sorunlar bir şekilde çözülüyor ama size aylarca sıkıntı yaşatıyor ve istemediğiniz işlere-şehirlere dayatılabiliyorsunuz)
--- vize görüşmesi için ne yapmalıyım?
arkadaşlar bu konuda kesinlikle tereddüt etmenize gerek yok! tabi dediklerimi yaparsanız ben wat yapmayı yüksek lisansa başlarken kafama koymuştum ve sistemi az çok biliyordum vize görüşmesi için elinizde kanıtlar olmalı (bazen işe yarar bazen gereksizdir) bu yüzden okul başlayınca erasmus sınavına girdim ve kazandım. vize görüşmesi sırasında da bunu belirttim. ayrıca biletimi görüşmeye gitmeden önce gidiş dönüş almıştım. ülkeme dönüp erasmus için farklı bir ülkeye gideceğim dönüş biletimi de aldım falan dedim. çok güzel dedi. bunun dışında genelde sorulmaz ama sizin son şansınız olduğu için tedbirli olabilmek adına bankada bir miktar para (3000-5000 dolar arası) ve eğer varsa bir iş yerinden referans yazısı alabilirsiniz. ben aldım bunların hepsini ama hiçbirine bakmadılar sadece söylediklerine bakıyorlar eğer söylediklerinden tedirgin olurlarsa belge istiyorlar.
--- ingilizce seviyesi ne olmalı?
hocam bi kere sen amerikaya gidiyorsun ve orada dil öğrenecek kadar uzun kalmayacaksın en fazla olanı geliştirirsin bu aklından sakın çıkmasın o yüzden kesinlikle az buçuk derdini anlatacak kadar en azından karşındakini anlayıp olumlu olumsuz cevap verecek kadar ingilizcen olmalı. bu da kelime hazinenin zengin olması gerektiği demek. ha çok kötü olup giden yok mu elbette var ama sen bu yazıyı okuyorsan son şansını iyi değerlendirmelisin hatta şansa bırakmamalısın. bu yüzden ben hayatım boyunca ingilizce öğrenmemiş biri olarak 1 senedir ingilizce çalıştım. çok şükür belirli bir seviyeye geldiğimi hissediyorum ve hem iş görüşmesinde hem de vize ve bir görüşmesinde işime yaradı. çünkü vizede herkese sorulan klasik sorular yerine ben farklı bir muhabbetin içinde buldum kendimi. hazırlı olmak ve kısa bir cümleyle bile olsa cevap vermek gerek.
--- vize görüşmesi nasıl geçti?
gerekli belgeleri yanıma aldıktan sonra sabah 8.30 da olan görüşmeye tam 8.30 da taksiyle gittim ve kapıdaki sıranın en arkasına geçtim. girişte falan öyle anlatılan gibi korkulu bir arama tarama giriş önlemi yok arkadaşlar havaalanı girişinden daha serbest diyebilirim. içeriye girince en son sırayı yine ben aldım. önümde yaklaşık 90 kişi vardı fakat sıra bana yarım saat içinde geldi. bankamatik gibi olan kurşun geçirmez camların önüne en ön sıraya kuruldum ve dinlemeye başladım. ufak bir hoparlörden geliyor ses bu yüzden tam net değil ama anlaşılıyor. 4 konsolosluk görevlisini de analiz ettim ve içlerinden birinin çok sıkıntılı olduğuna kanaat getirdim ona denk gelmemek için dua etmeye başladım çok şükür 3 bayan 1 erkek olan görevlilerden erkek olana denk geldim. yanınızda getirdiğiniz hiçbir belgeyi istemiyor sadece transk. ve pasaportunuzu alıyor. good morning sir diye selamladım gayet samimi o da beni selamladı gününüz nasıl başladı falan dedim gayet güzel şimdiye kadar dedi bende umarım şimdiden sonrada güzel olur dedim. soru ve cevaplar aynen şu yazdıklarımın ingilizce haliydi. çok hızlı bir muhabbet olduğu için normalde zaman olsa uzun uzadıya cevap verebilecek olmama rağmen sadece kısa cevaplar verdim.
1- abd de nereye gideceksin ve ne iş yapacaksın.
maine eyaletinde bar harbor adında bir ada efendim. kahvaltı elemanlığı yapacağım.
2- (transk. bakıyor) hangi üniden mezunsun?
anlamadım efendim
3- tekrar
mezun değilim henüz yüksek lisans yapıyorum
4- hayır hayır onu sormuyorum lisansını soruyum
a pardon marmara üni işletme efendim. ( okulları biliyorlar)
5- çok güzel marmara iyi bir üniversite
evet iyiydi
6- şuan neler yapıyorsun çalışıyor musun?
hayır sadece yüksek lisans yapıyorum ve hayatın tadını çıkarmaya çalışıyorum
7- gezmeyi sever misin?
evet severim hatta döndükten sonra erasmus ile italya'ya gideceğim. uçak biletimi gidiş dönüş aldım.
8- italya güzel ülkedir. derslerin de iyi görünüyor.
evet çok zor ama çalışıyorum . ben hala erasmusla ilgili bir şeyler söylemeye çalışırken çok ilgilenmediğini belirtti ve geçiştirdi
9- amerikada nereleri gezeceğini planladın mı? (bunu sorarken vizen onaylandı kağıdını uzattı)
maime ye gideceğim bu benim hayalim belki new york city falan ama çok zamanım olmayacak en iyi şekilde değerlendirmeye çalışacağım.
10- san francisco ya benim için gider misin ben orada bir müddet yaşadım güzel yerdir eğlenirsin.
vizeyi almanın heyecanıyla neler söylediğimi tam hatırlamıyorum , kesinlikle gideceğim falan dedim planlarıma dahil ettim dedim
bundan sonra vize onay kağıdı elimde bir iki dakika daha muhabbet ettik bir ara yaşımı sordu cevaplayamadım 2 kere tekrar ettirdim o an adını sorsa bocalayabilirsiniz arkadaşlar bunlar gayet normal. ama kendinize güvenin temiz ve şık giyinin. ingilizce ye biraz diliniz dönsün.
benim önümde 90 kişi arasında 10 kişi falan red aldı. bunlardan birisinin hiç ingilizcesi yoktu birisinin 3. gidişiymiş. diğeri saçma sapan bir tipti. birinin bir tane alttan dersi varmış son sınıfmış. bir tanesinin not ortalaması çok düşüktü. bunlar kesin eleneceğiniz anlamına gelmez çünkü 1.20 ile vize alan vardı. tabi bu söylediklerimin hepsi lisans öğrencisiydi. yüksek lisans olup alamayan kişileri sadece forumlarda gördüm. onların da bir çoğuna sebep belirtmemişler. soracak sorunuz olursa cevap veririm. bol şans
Bookmarks