Tabiki en baştan ayrıntılı bir şekilde anlatıyorum.
Öncelikle 10 da olan randevuma 9 da gittik. wat ile amerikaya çok yakın bir arkadaşımla gidiyorum ikimizinde randevu saati 10 daydı zaten orada saat 10 da randevusu olan bir sürü insan vardı. Öncelikle içeri girmeden kapıdaki görevliler elektronik cihaz var mı yanımda diye kontrol etti daha binaya girmeden çünkü hepsini bırakman gerek telefonla bile içeri giremiyosun o yüzden seni beklicek birisiyle gitmeni tavsiye ederim. Güvenlil görevlileri beni kontrol ettikten sonra başka bir görevli adımı soyadımı ve randevumu saatimi sorduktan sonra içeri girmek üzere ilerledim. Bu sırada da asıl kapının önünde de biraz sıra bekledikten sonra içeri girdim tekrar güvenlik görevlileri vardı burdan x-ray cihazından geçip asansörlerin olduğu koridora ilerledim. Burda da bir görevli gerekli olan tüm evraklarımı söyleyip bunları ona vermemi söyledi hazırladım,bunlar kapalı mühürlü transkriptim,pasaportum, sevis ve ds2019 formumdu, görevliye verdim ve bana düzenleyip geri verdi,dosyamın içinde de tapu senedi gibi önemli olmayan evraklar kaldı. Sonra asansöre bindik ve asıl vize görüşmesi olucak kata çıktık.Burda hemen güvenlik görevlilerin yönlendirmesiyle numara alıyosun ve ilk numaran yandığında aşağıdaki görevlinin düzenlemiş olduğu evrakları veriyosun. Vize görevlileri tekrar kontrol ediyo bu sırada senden mühürlü transkriptini açmanı istiyo ve böylece bitiyo. Numaran ekranda 2. sefer yandığında parmak izini veriyosun bu da böyle bitiyo ve 3. sefer yandığında asıl vize görüşmen için konsolosluk görevlilerin yanına gidiyosun tıpkı banka sistemi gibi.
Gerçekten heyecanımı anlatmaya kelimeler yetmez o an ama sonra sen bunu yapabilirsin dedim kendime ve olabilicek en güleryüzlü şekilde konsolosluk görevlisiyle konuşmaya başladım. O sormadan ben önce davrandım ve hemen merhaba nasılsın dedim böyle sohbet havasında konuşmamız başladı (tabiki ingilizce) bu sırada da benden diğer konsolosluk görevlisin kontrol edip bana geri verdiği önemli belgelerimi istedi(içinde transkriptim de vardı) , daha sonra amerikaya ne için gittiğimi,nereye gittiğimi,hangi okulda ve bölümde okuduğumu, ne zaman mezun olucağımı gibi klasik sorular sordu.Bunları cevapladıktan sonra sana bir kaç rastgele soru sorucam dedi ve Türk kültürü hakkında bana neler söylebilirsin, sence araba seyahat için gerekli mi ve şimdiye kadar aldığın en anlamlı hediye nedir diye sordu. Hepsi şuan düşününce çok kolay sorular gibi görülse de o an afalladım,saçmaladım ve doğru düzgün yanıtlayamadım. En son olarakta olmazsa olmazları tabi ki insan kaçakçılığıyla alakalı belgeye gösterdi okudun mu ve ne anlatıyo dedi.Bunları da cevapladıktan sonra bir şeyler imzalamaya başladı ve açıkcası reddi yedim sandım dayanamadım sordum her şey yolunda mı diye evet dedi vize onay kağıdını ve diğer dosyalarımla birlikte hiç bakmadığı transkriptimi geri verdi. Transkript kısımlarını özellikle vurguladım çünkü bu konudaki şüphelerini çok çok iyi anlıyorum ama inan panik yapılacak hiç bir şey yokmuş Benim vize maceram da böyleydi başka sorun olursa sor lütfen seve seve yanıtlarım
Bookmarks