2013 Santa Monica Pacific Park

[moonlight93]

Herkese merhabalar,

Yakın bır arkadasımla work and travel yapmak ıstıyordum ve california eyaletine gıtmek ıstıyorduk bu dogrultuda sirketleri arastırmaya basladık.fiyat karsılastırması yaptık cok buyuk farklar yoktu ve californiada guzel bir iş istedıgımızden ıcımıze sinen ve bize bunu sunabilecegini vaad eden bir sirketle anlastik.
Pacific park mulakatina girdik ve bizi işe aldilar.parayi yatirdik vize pasaport derken işte gelmiştik amerikadaydik.
Oncelikle sunu belirteyim lutfen madur olmamak icin butun belgelerınızı ve fotokopilerini ve kalicaginiz yerin telefon numaralarini iş yeri telefon numaralari sponsorunjzun iletsim bilgilerini aklınıza ne geliyorsa eksiksiz alin.biz sırketimizden hic memnun kalmadik.iş ile evin 20 dakikalık mesefade oldugunu soylediler fakat biz 2 otobus degistirmek zorundaydik ve genelde yol 2 saat suruyordu ustelik bu konuyu sponsorumuz aspire ile de gorusmemize ragmen bize sadece en iyi yeri ayarladiklarini yardimci olamicaklarini soylediler.ve yine sirketimizin bizi magdur ettigi diger konu gidisimizden bir iki gun sonra ise baslayacagmızı hatta gec bile gittigimizi soylemelerine ragmen biz tam 2 hafta sonra basladik.kira parasi yeme içme temizlik ulasim paralari derken zaten harclıhımızın yarisi boylece gitmiş oldu ustelik okullamızın butunleme sinavlarinida kacirmis olduk.tabi bu magduriyetlerizin sadece baslangici oldu.iş oryantasyonuna katildigimizda bizim gibi international calisicak diger kisilerin UCLA in yurdunda hep birlikte kalicagini ogrendik ustelik yemek temizlik gibi sorunlarida yoktu.işe beraber gidip beraber donebiliyorlar UCLA in butun aktivitelerinden faydalanabiliyorlardı.ve neredeyse aynı kirayı oduyorduk.biz ise 2 saatlik mesafede coğu kez otobüs gecmedigi için taksiye binmek zorunda kaldigimiz genelde zencilerin kaldigi ev sahibimizin bile bizi uyardigi bolgede yasiyorduk.pacific parkta games departmanındaydik. Orda calismak Tek kelimeyle bir fiyaskoydu.saatligine 8 dolar aliyorduk ve hicbirşekilde bahsis kabul edemiyorduk.ikinci bir is bulmak oturdugumuz yer ve devamli degisen calısma saatlerimiz yuzunden neredeysr imkansizdi.los angeles gibi pahali bir yerdeydik extra lüks harcamalari geciyorum normal gunluk yasayabilmek icin bile aldigimiz para yetmiyordu.ailemiz para gondermese resmen ac kalicaktik. Ev arkadaslarimiz santa monicada third street de bir restoranda calisiyorlardi ve tip aldiklarindan bizden cok daha iyi durumdalardi size tavsiyem gidiceksenizde mutlaka ama mutlaka bahsis veren bir ise girmeniz.araba kiralamayi dusunduk ıkımızdr 20 yasındaydık fox ve hertz in kiralayabilcegini ogrendik ama de extra ucret odemek gerekiyordu.extra ucret odemesek bile kazandigimiz parayla araba kiralamak imkansizdı 2 saatte bir gelen ve her defasında bir homeless in les gibi kokuttugu bagırdıgı cagırdıgı otobuslere binmek zorundaydik.ise gelince sakin ola pacific parkta calismayin benden soylemesi sadece international ogrenciler degil normal amerikalilardan bile gelen gelen işi 1 ay sonra bırakıyordu.tabiki kurallari vardi ve buna cok özen gösteriliyordu diger yerler gibi fakat biz soyle birseyle karsilastik işlerine bu kadar özen gösteren insanlar işcilerinin artik kazaylami yoksa bilerek mi bilmiyorum saatlerini kesiyorlardi ve boylece eksik para almis oluyordunuz.bunu saatlerimizi cok siki takip ederek kesfettik.mudure gittigimizde saatlerin cıktısını istedik ve yanlislik ortaya cikti.eger biz bunu soylemeseydik paramizi alamicaktik.sadece bu kadarda degil.okul takvimime baktigimda okulumun daha erken bir tarihte acilicagini ogrendim.normaldr 13 eylule kadar calismam gerekiyordu ama kayıt olabilmek icin en gec 10 eylulde donmus olmam gerekiyordu.ve haliyle travel da yapmak istiyorduk.once aspire a bir mail attim ardindan sevgili mudurumuz gerald la konustum daha dogrusu konusmaya calistim.cunku bagirip cagirarak bunun mumkun olmayacagini zaten bizi 4th of july ve isci bayramı tatili olan 30 31 1 2 si icin tuttuklarini soyledi.tavrı ve konusmalari inanilmaz asalayici ve igrencti.sanki biz orda onların kulturlerini ogrenmeye gelmis ustelik bunun icin para vermis ogrenciler degilde kolelerdik...bunu turkiyedeki sirketimle gostugumde bana soyledikleri sey resmen gulunctu kaydımı arkadasımın yapmasını ve 15 eylule kadar calismami soyluyordu.iste bu kadar yardimci oldular.neysrki aspire in bir hayrini gorduk ve 2 eylulde isi birakabilecegimi ogrendım fakat bu seferde arkadasima izin vermiyorlardi...yalvar yakar onada izin verdiler.fakat is yerinde supervisor dahil olmak uzere bize karsi bir tavir takinildi.bizi sozde performans dusuklugunden erken cikariyorlar en agir oyunlari devamli bize veriyolardi.ucretlerimizi belli periyotlarda aliyorduk ve son 1 haftamizi alamayacagimizi bize posta olarak atabileceklerini soylediler.sonra insan kaynaklarindan ki sirketin en insan gibi insanlarindan olan monique ve carmele sprdugumuzda oyle birsey olmadigini paramizi tabiki alabilecegimizi soylediler..iste bu kadar dusunceli iyi mudurlerimiz vardiki bize bunu soylemediler belkide parayi hic gondermeyip cebe atıcaklardi...
Bunlarin disinda vermiş oldugumuz en mantikli karar californiaya gelmekti cunku gercekten muthisti tek moral kaynagimizdi...
Work and travel hersey dahil bana neredeyse 10bin tl ye patladi..dedigi mi asla degmedi keske o patayı alip aileminde soylediği gibi gezip gelseydim.cok istiyorsaniz siz de gidin gorun fakat ben kendi yasadigim deneyimlere bakarak asla onermiyotum.bu program genclerin gozunu boyayarak onlarin ustunden para kazananlarin ve amerikanın kole ihtiyacini gidermenin bir yolu.
Yinede giderseniz sansiniz sizinle olsun..

[moony]

Arkadaşlar merhaba,

Yukarıda bahsi geçen yakın arkadaş benim! Her şey arkadaşımın anlattığı gibi gerçekten çok sıkıntı çektik ve biz oradayken bize yardım edebilecek kimse yoktu. Aslında yazıma başlamadan önce şunu özellikle belirtmek istiyorum ki daha önceden WAT ile gidip gelen insanların yazdıkları ve deneyimledikleri olaylara itibar edin. Emin olun bana biri gitmeden önce PACIFIC PARK denen lanet olası iş yerinin çok kötü olduğunu söyleseydi oraya bu kadar hevesli gitmezdim.

ŞİRKET NE KADAR ÖNEMLİ?

Arkadaşımın da anlattığı gibi bu yaz ikimiz de WAT yapmak istiyorduk bunun için çeşitli nedenlerimiz vardı. Ailemiz biraz çekimser yaklaştı, bazı insanlar WAT gerçekten çok kötü dedi fakat biz kulak tıkayıp yolumuza devam ettik. Öncelikle bu olaya ne kadar erken başlarsak o kadar iyi olur diye düşündük 2012 yazında şirket araştırmaya başladık. Bu gerçekten ciddi bir araştırmaydı, not ettik hepsini tek tek dolaştık. Bu kadar dolaşmaya araştırmaya rağmen şunu öğrendik; gerçekten iş yelpazesi dışında bütün şirketlerin birbirinden hiç bir farkı yok hepsi aldıkları para peşinde ve sponsorlarla olan ilişkileri dışında değil kültürel faaliyeti sizin orada ne durumda olduğunuzu bile önemsemiyor. En sonunda birinde karar kıldık. Bu da bizim gitmek istediğimiz CALIFORNIA eyaletinde iş bulabildikleri içindi. Ekim ayında yazıldık şirkete size taksitle ödeyebileceğinizi söylüyorlar fakat iş için sözleşmeyi imzalayana kadar şirketin sizden alacağı tüm parayı ödemeniz gerekiyor. Biz taksitle ödüyorduk fakat sözleşmeyi imzaladığımız tarihte bize tüm parayı ödememiz gerektiğini söylemişlerdi ve toplu bir para yatırıp sıkıntıya girmiştik bunu da belirteyim. Şirketin adını vermek istemiyorum ama Beşiktaş'ta bir şirket(!) Gel gelelim yaşananlara, arkadaşlar biz EKİM ayında yazılmamıza rağmen istediğimiz bölgede istediğimiz bir işi ancak NİSAN MAYIS ayı gibi bulduk. Burada şunu belirtmek istiyorum ki geç de yazılsan erken de yazılsan bir şey değişmiyor o yüzden erken yazılıcam diye kendinizi zorlamayın. SIX FLAGS için mülakatlara girdik, çıktık. Şirket bize kesin alırsınız bu işi diyordu fakat sonu fiyaskoydu. Bu mülakat öncesinde de PACICIF PARK'ın mülakatı vardı ama şirket bizi bundan haberdar bile etmemişti hep biz arıyoruz soruyoruz onların bize haber verdiği bile yok şu işler bu işler geldi diye. Bütün işlerin peşinden siz koşuyorsunuz onların bir şey yaptığı yok. En sonunda Pacific Park'ın yedek mülakatı vardı onu yakalayabildik. 10 kişi mülakata girdi ve sadece iki kişi kazandı onlar da bizdik. Kazandığımız için gerçekten mutluyduk. Şirket bize herkesi almadıklarını özellikle seçtiklerini söylüyordu. Biz de seviniyorduk işte Hayal dünyası... Ardından KONAKLAMAya geçiyorum. Bize ilk önce UCLA (University of California Los Angeles) 'ın yurdunda kalabileceğimiz söylendi. 1000$ depozito karşılığında ve aylık 500$ gibi bir kirası vardı. Bu parayı kabul etmek bizim için zordu fakat yemek ve temizlik bedava diye kabul ettik bir de yurttan çıkarken yatırdığımız 1000$ ı alacaktık travel kısmında iyi olabileceğini düşündük. Sözleşmeyi yaptık falan derken pat şirketten telefon geldi ve bize yurt işinin iptal olduğunu ve evde kalacağımızı söylediler kira ise 400$ dı aylık. Biz neden diye sorduğumuzda belli bir neden söylemediler, geçiştirdiler. Biz de kabul etmek zorunda kaldık tamam dedik sözleşmeyi imzaladık. Sözleşmede ne kadar ödeyeceğiniz, kimlerle kalacağınız, evin özellikleri falan yazıyor okuyabilirsiniz. Diğer adım PASAPORT idi. Bu olayı biz çoktan halletmiştik. Bu konuda da şunu söyleyeyim. Pasaport için HARÇ bedelini cebinizden vermek yerine kendi okulunuza ödetebiliyorsunuz. Öğrenci işlerine bir dilekçe verip eğitim ve kültürel bir faaliyet için yurtdışına gideceğinizi ve harç muafiyeti istediğinizi söylüyorsunuz ardından onlar size bir kağıt veriyor bu kağıdı vergi dairesine götürüp imza aldıktan sonra emniyete götüyorsunuz evet biraz zahmetli bir iş ben o zaman bunu kara kışta yapmıştım ama 100 lirayı aşkın bir bedeli ödemekten iyidir... Vakıf Üniversitelerinde bu muafiyeti almak biraz zor, eğer WAT ı kabul etmiyorlarsa siz de şirketinize gidip bir kağıt alın yaz için dil okuluna gideceğinize dair bunu okula sunun dilekçenizle beraber, bunu mutlaka gideceğiniz şirlet ile konuşun!!! Sonrasında UÇAK BİLETİ ve VİZE konularına geliyorum.. Uçak biletini şirket halletti, bu konuda iyiydiler haklarını yiyemem. Bize 700$ lık giderken İstanbul- Los Angeles dönerken de New York- İstanbul seferli uçak bileti buldular. Giderken ALITALIA (DELTA) ile dönerken AIR FRANCE ile uçtuk. SAKIN SAKIN SAKIN ALITALIA DELTA ile uçmayın 13 saat aralıksız uçtuk ve kesinlikle cehennemdi resmen aç kaldık ve donduk. Uçağa binmeden önce de üstümüze alabildiğiniz en kalın kazağınızı alın hatta mont bile giyebilirsiniz gerçekten çok soğuk oluyor. VİZE ye gelelim. Bize uçak biletini vizeyi aldıktan sonra alın dediler. Biz öncesinde almak istedik çünkü zaman geçtikçe biletler giderek pahalılanıyor. Benim size tavsiyem; eğer okulda ortalamanız ve ingilizceniz gayet iyiyse vizeyi kesin alırsınız o yüzden uçak bileti almak için vizeyi beklemeyin. Ama eğer ortalamanız kötüyse ve ingilizceniz de kötüyse sakın bileti vizeden önce almayın. Çünkü vizede ingilizceleri ve ya ortalamaları yüzünden vize alamayan çok kişi gördüm. Her şey tamamdı artık her şeyi tamamladık. Bu arada arkadaşımın da dediği gibi aldığınız bütün ama bütün belgeleri bir dosyanın içine koyun onu sakın kaybetmeyin hep yanınızda bulunsun! Gelelim BAVUL kısmına.. Ben bir bayan olarak bunu çok düşündüm. Emin olun sabun şampuanıma kadar aldım hahah fakat hiç gerek yokmuş orda her şey var emin olun ama bizi çok idare etti Türkiye'den oraya götürdüklerimizi söyleyeyim. Kaşar peynir ve konserve falan götürmüştük baya bir yedik. Eğer bavulunuzda yer varsa götürün. Bir de yanınıza bir bavulun yanında kabin bavulu alın mutlakaa! 23 kg normal bavul ve yanında 12 kg kabin bavulu götürebilirsiniz. Sırf çantası da alın içine doldurabildiğiniz kadar ona da doldurun. Kabin bavulu ve sırf çantansına pek bakmıyorlar açıkcası ama bakabilirler dikkatli olun, biz şanslıydık açıkcası. Bu arada biletimizi 'flexible' olarak aldık, flexible almanızı öneririm ama yine de bilet değişimin de para ödüyorsunuz, flexible olması demek sadece değişimde cezayı ödemekten muaf olduğunuz anlamına geliyor, yoksa değişim parasını ödüyorsunuz biz bunu acı bir şekilde deneyimledik.. CEP HARÇLIĞI yanımıza yalvar yakat 1500$ almayı başardık fakat doğru düzgün idare etmedi söyleyelim ama yine de iyi bir para.

[moony]

AMERIKA'YA GITTIGIMIZDE NELER OLDU?

Çok kötü bir uçak yolculuğundan sonra LAX (Los Angeles International Airport) a vardık. Saat farkından dolayı biraz afallaşmıştık açıkcası. Gitmeden önce mutlaka SHUTTLE ayarlayın. Arkadaşım sağolsun gitmeden önce bunu düşündü ve ayarladı. Vardığımızda hemen wi-fi bulmak için koşmuştuk hatırlıyorum hemen ailemize haber verdik ve check-in yaptık haha. Neyse ardından shuttle'ı bulduk adresi falan söyledik eve kadar bıraktılar. Kişi başı 15 dolar verdik sanıyorum. SUPER SHUTTLE ile gitmiştik. Fakat hiç gerek yokmuş evimiz LAX'e çok yakınmış taksiye binsek daha az para ödermişiz kişi başı 10 dolar fakat pek fark yok yine de siz bilirsiniz. GİTMEDEN ÖNCE MUTLAKA TELEFONUNUZA GOOGLE MAPS UYGULAMASINI YUKLEYIN! Orada sürekli bu uygulamayı kullanıyorsunuz. Bir de orada kullacağınız otobüslerin seferlerini yükleyin. Los Angeles'a gidecekseniz mutlaka Big Blue Bus, Culver City Bus ve Metro Bus şiketlerinin otobüslerini kullanırsınız söyleyeyim. Halk otobüsü denen bir şey yok bütün otobüsler özel şirketlere ait ve taksi de gerçekten pahalı! Ardından evimize geldik. Ev sahibinin anahtarı getirmesini bekledik bu sırada alt komşularımızla tanıştık onlar da Moldovyalı ve bizim çalışacağımız yerde çalışıyorlardı. Onlarla konuştuk ve kelimenin anlamıyla yıkıldık.. Çok az para kazandıklarını ve işten hiç memnun olmadıklarını, ev ile iş arasının iki otobüs değişimi ve 2 saat sürdüğünü ayrıca otobüslerin de o kadar ucuz olmadığınız söylediler. Her otobüsün fiyatı değişiyor fakat genelde 1.50$ falan.. Transfer yapacaksanız ona göre bilet alıyorsunuz o da değişiyor, transfer farkı 50 cent falan.. Her gün işe giderken bu ücreti ödediğinizi düşündüğünüzde gerçekten pahalı.. Araba kiralamak falan yalan zaten, almak da öyle.. 20 yaşındaysanız sadece FOX ve HERTZ adlı iki şirket arabayı size kiralıyor diğerleri 21 yaş üstü. Arabayı en ucuz 28 ve üstü yaşındakiler kiralar. Neyse arkadaşlar biz gittiğimize pişman olduk dönüş yolları aramaya o zaman başladık. Bir de ben kredi kartımı ve bilgisayarımı falan almamıştım resmen eziyet şansıma arkadaşlarım geliyormuş getirmişti, cidden büyük şanstı. İlk gittiğimizde etrafa baktığımızda o kadar şaşırmadık daha sonra her şeyi çözdük. Zaten ilk bir ayınız orayı tanımakla geçiyor ve kesinlikle zamanın nasıl geçtiğini anlamıyosunuz. Ailemizle neredeyse her gün görüşebiliyorduk. Tango, Viber ve Whatsapp uygulamaları gerçekten işe yarıyor. İş kısmına gelirsek arkadaşımın da dediği gibi şirket bize 12 haziranda orda olmamız gerektiğini söyledi ısrarla, biz de bütünlemelere falan kalmadan finaller biter bitmez hemen bavulumuzu hazırlayıp Amerika'ya uçtuk fakay geldiğimizde işe başlamak için nerdeyse 15 gün bekledik. Bu 15 gün zarfında hiç para kazanamadığımız için harçlığımızdan harcadık ve iki hafta sonunda elimizde gerçekten az bir para kalmıştı ki biz gerçekten çok hesaplı bir şekilde harcıyoduk. Eminim içinizden oha o kadar parayı nasıl harcamışlar oto b.ka para veriyolardır diyosunuzdur ama öyle değil marketten çikolata almak bile lükstü.. İş oryantasyonuna kadar çalışmadık sonrasında oryantasyon oldu bize bir çok kağır imzalattılar okumuyosunuz bile sıkıcı bir oryantasyondu iyi yanı oryantasyonda harcadığınız parayı alabiliyosunuz. İş arkadaşlarımızla tanıştık orda biraz başta tatlı insanlar gibi gözüküyolardı sonrasında ne kadar sıkıcı ve soğuk olduklarını anladık ve bunun nedenini kesinlikle bilmiyoruz. Ardından işe başladık. T-shirtlerimiz ve şapkalarımız vardı parka ait. Pantalonu bej rengi ve siyah rengi olmak üzere tanesi 20$'dan siz alıyosunuz. Ayrıca bir polar satıyorlar pacific park'a ait ona da para ödeyip siz alıyorsunuz. Biz pahalı diye almadık, ofiste bir çok polar ve ceket vardı onlardan giyeriz diye düşündük fakat aşırı derecede pistiler ve kokuyolardı ama buna rağmen giymek zorundaydık çünkü soğuktu. Santa Monica, Los Angeles'tan ayrı bir yer. Çok pahalı ve gerçekten çok zenginlerin yaşadığı bir semt. Çok güzel gerçekten yaşanılası bir yer, bir sürü film çekimi, klip çekimi ve reklam çekimleri yapılıyor evet bu havalı gözükebilir ama sizi hiç bir şekilde ilgilendirmiyor. Çünkü siz orda her gün bir çok gereksiz insanla uğraşıp, amele gibi çalışıp çok yoruluyorsunuz ve bunun karşılığında az para alıyorsunuz. 3 shift vardı çalışırken. Sabah, akşam ve gece olmak üzere. Biz hiç bir zaman gece çalışamadık, çünkü belirli bir saatten sonra otobüs yok. hep sabah çalışmaya çalışıyoduk günlük 5 saat çalıştırıyolardı biz fazla çalışmak istiyoduk ama buna hiç bi zaman izin vermiyorlardı. Gerçekten kendilerini çok akıllı sanıyolar. Çok işçi alıp az çalıştırıyolardı ve gelenlerin çoğu 1 ay sonra işi bırakıyodu. Zannediyorum bu yüzden International işçi alıyolardı. Çünkü bizim gibi WAT çıların ben işi beğenmedim bırakıyorum diyebilme şansı yok. Aslında var ama bunun belirli kıstasları var. Bizim sponsorumuz ASPIRE adlı şirketti. Çok zor bir şirket sakın bu şirketle bir iş yapmayın. Size kesinlikle işi erken bıraktırmıyolar, sürekli yağtığınız sözleşmeyi hatırlatıyolar ve konaklama konusunda kesinlikle yardımcı olmuyorlar. Arkadaşımın da dediği gibi biz yurda geçmek istedik fakat yer olmasına rağmen bizi yurda aldırmadılar sanırım işlemleri çok uzun geldi onlara bilmiyorum. Sözleşmeniz olduğu için ve sözleşmeyi ptal edemediğiniz için o işte ne kadara kadar çalışacağınıza dair söz verdiyseniz çalışmak zorundaydınız ve bu yüzden PACIFIC PARK'ta çalışan bir kaç enayi international işçi dışında işi seven bir kişi bile bulamazsınız. Yemek konusunda iş yerinden yiyorsunuz fakat paralı, içecekler vs. ve tatları gerçekten kötüydü biz evden götürmeyi tercih ediyoduk. İş yerinde dolalarınız oluyor fakat kilidi para verip siz alıyosunuz. Çok absürd gerçekten. Sen bir şirketsen işçinin şirkete dair olan her şeyini karşılamak zorundasın fakat orda amele olduğun için onu pek önemsemiyolar. Internationallar dışında orada çalışan yerli arkadaşlarımızın hiç biri de memnun değildi bunu da belirteyim. Biz parkta Games Departmanında çalışıyorduk. Hani bu 3 ördeği vurana oyuncak verenlerdendik diyeyim bir de ride operator bölümü var, bunlar da gondolun trenin başında duran insanlardı. Ride Operator olmak emin olun daha kolay, eğer gidicekseniz onu tercih edin ki gitmeyin zaten. Park içinde 13 tane oyun vardı bizim çalıştığımız ve bir kaç oyun gerçekten çok berbattı. Güneşin altında kaldığınız oyunlar da vardı benim ilk işim güneşin altında basketbol oynatmaktı ve ilk gün kollarım fena oldu.. Bir oyunda da bacak kaslarımı zedeledim eğilip kalkmaktan dolayı ve üç gün boyunca oturamamıştım.. Oyunlar dışarıdan çok eğlenceli gözükmesine rağmen gerçekten berbattı. Her gün böyle geçiyodu. OFF günleri dışında... Orada haftasonu kavramı yok bu tür işlerde. OFF günleriniz süreli değişiyor. Bizim 2 hafta da bir yenileniyordu ve biz arkadaşımla sürekli beraber gidip gelmek zorundaydık çünkü yaşadığımız bölge biraz tehlikeli oluyordu akşamları ve OFF günlerinde gezmeye çalışıyoduk. Fakat şöyle bir sorun vardı hiç ama hiç bir zaman OFF günlerimiz aynı zamana denk gelmiyodu. Programdan sürekli başkalarıyla OFF günlerimizi değiştirmeye çalışıyoduk emin olun 2.5 ayımız bunu yapmakla geçti ve artık iş arkadaşlarımız bizden bıkmıştı fakat biz zorundaydık. Bir de izin almak istediğiniz zaman bir izin defteri vardı ona yazıyordunuz hangi günlerde çalışmak istemediğinizi onlar genelde onaylanıyordu fakat para kazanamıyordunuz tabii ki. Bizim bir arkadaşımız 23 Ağustosta gelecek diye biz 25inden 30 Ağustos'a kadar izin aldık. Ardından günler böyle berbat geçmeye devam edip, paramızın yetmeyeceğini - ailemizden para almamıza rağmen- anladık ve işi erken bırakıo eve erken dönmek istedik. Arkadaşlar emin olun para gerçekten büyük bir sıkıntı ve stress bizim hemen hemen her günümüz hesap yapmakla geçiyordu ve inanın gerçekten bir cent'in bile hesabını yapıyorduk. Çamaşıra para ödüyorduk, market alışverişi, ev temizliği, diğer oda arkadaşlarınızla geçiminiz, travel kısmı, gezdiğiniz zamanlar, hiç bir yeri bilmiyosunuz ve göyle gidiyosunuz bunların hepsii çok stressliydi ve biz sürekli ailemizden para alamıyorduk gerçekten çok çekiniyoduk travel kısmına kadar diken üstündeydik yani ve biz çok iyi anlaşmamıza rağmen sırf bu stress kaynakları yüzünden arada ciddi tartışıyorduk, bu yüzden sizinle beraber gelen arkadaşlarınız da çok önemli. Biz gerçekten çok iyi arkadaş olduğumuzu orada anladık. Sınanıyorsunuz ve kendinizi de tanıyorsunuz yani.. Biz tüm bunlar yüzünden ve özelllikle para yüzünden işi erken bırakmak istediğimizi iş verenlere patronlara söyledik onlar da bizim bi üstümüzün yani suoervisor'ların bir üstü oluyor yani gidip CEO'yla bu işi konuşmuyorsunuz, onlar sizi sallamaz bile.. Bu isteğimizi söylediğimizde aldığımız tepki o kadar sert ve gereksizdi ki biz inanamadık. Hayatımızda bu kadar azar yiyip ve aşağılanabilirdik, gerçekten çok sinirlenmiştik. Aslında insanın çok şeyi söylemesi geliyor içinden fakat anadiliniz olmadığı için arada tıkanıyorsunuz bu konularda arkadaşım benden daha iyi olduğu olduğu için ben pek konuşmuyordum. İŞ verene 23 Ağustos'ta işi bırakıp gidelim dedik fakat onlar bize Labors Day günlerinin --yani 30-31 Ağustos 1-2 Eylül-- çok önemli olduğunu ve mutlaka çalışmamız gerektiğini söyledi. Biz de onlara tamam o zaman 25- 30 arası aldığımız izinler sayılsın, 30 Ağustosta işe gelelim 2 Eylül'de bırakalım dedik. Çok şahsınamuhasır olan Gerald Gun adlı işverenizim saçma sapan triplere grip bize 'size nasıl güvenicem peki ya işi bırakıp kaçarsanız?' dedi. Zaten bu cümleden sonra artık biz de ipler koptu... Bu teklifi kabul etmeyen iş veren bize her defasında söyledikleri gibi yine sözleşme gereği 13 Eylül'e kadar çalışmamıza gerektiğini yineledi. Bu konu hakkında ASPIRE adlı sponsorumuzla konuşmamız gerektiğini ve kendisinin de sponsorla iletişime geçeceğini söyledi. Bu işlem devam ederken arkadaşım okulunun takviminin değiştiğini ve 10 Eylül tarihinde mutlaka Türkiye'de olmamız gerektiğini öğrendi. Erken dönemk için bahane arayan bizlere bu olay çok iyi gelmişti. Bunu gidip iş verene söyledik, iş veren yine sponsorla konuşacağınız söyledi. Ardından bir kç gün geçti, iş veren bizimle görüşmek istedi, sponsor arkadaşıma 2 Eylül'de işi bırakabileceğini söyledi fakat ben... Ben 13 Eylül'e kadar çalışacaktım.. Tabii ki böyle bir durum söz konusu olamazdı. İşten kovulmayı ya da 23 Ağustos'ta işi bırakıp kaçmayı kafaya koyduk.. Çünkü başka hiç bir seçenek yoktu. Sponsorla konuşmayı deneğimizde bize iş veren gibi her defasında vizeniz iptal olur ve ülkeyi üç gün içinde terk etmek zorunda kalırsınız diye kaç defa tehdit ettiler. Buna rağmen aman bir şey olmaz diyip işten kovulmayı ya da 23 Ağustos'ta işi bırakmayı kafaya koyduk. Ardından 23 Ağustos'a az bir müddet kala forumları okumaya başladık. Okuduktan sonra asla ve asla işten kovulmak ya da bırakmayı göze alamadık çünkü nbu ciddi bir iş ve ve eğer vizeniz iptal olursa kaçak durumuna düşüyorsunuz ve bir daha ülkeye girmeniz yeniden vize almanız çok zorlaşıyor, aynı şekilde sizinle beraber aynı soy adı taşıyan insanların da.. Bütün bunlar olurken kendimizi gerçekten çok çaresiz hissediyorduk çünkü paramız yok, travel kısmında neler yapacağımız hiç bir şey kesin ve net değil, işi ne zaman bırakacağımız falan belli değil.. Ardından eve gidince oturup gerçekten acıklı bir mail yazdım ASPIRE'a bütün durumu ve paramızın olmadığını anlattım. Insafa geldiler ve izin verdiler. Artık her şey netti ve bir oh çektik! 2 Eylül'de çalışıp işi bırakacak 3 Eylül'de de uçağa binip New York'a gidip 10 Eylül'de de New York'tan Istanbula dönecektik. Fakat onun öncesinde 25 Ağustos'ta gideceğimiz San Francisco ve Vegas travelını planlamak vardı. Daha öncesinde de bütün Los Angeles'ı ve Dısneyland dışında bütün parkalara gezimizi yapmıştık, en sevdiğimiz Venice Beach'ti sahiller arasında gerçekten eğer Los Angeles'a gidiyorsanız, Venice'e muhakkak gidin gerçekten çok güzel, bohem bir havası var ve kendinizi rahat hissediyorsunuz. Orada hemen hemen her kesimden insanı bir arada bulabilirsiniz dünyaca ünlü top modellerden, şarkıcılardan, evsizlere kadar... San Diego gezimizi de yaptık. Bunların hepsini de ayrıntılı olarak başka başlıklar altında sitede anlatacağım. Gerçekten rehberlik çok önemli biz oradayken bize yardım eden rehber olan hiç bir şey yoktu, internette de doğru düzgün yazılar yoktu her şeyi kendimiz halletmeye çalıştık elimizden geldiğince eksiğiyle, fazlasıyla bilemiyorum. Bu arada SF ve LV gezisi için araba kiraladık zaten araba kiralamadan gezmek diye bir şey olamaz, öyle bir dünya yok, oraya gidiyorsanız eğer araba kiralama parasını gözden çıkarın bir kere. Son olarak uçak paralarına değineceğim, uçak biletleri ucuz falan değil sakın kanmayın ben New York için 215 dolar ödedim arkadaşımın şansına 255 dolar ödedi ve erken döneceğimiz için uluslararası olan uçak biletimizi de değiştirdik onun için ise 130 Euro ödedik. Şimdi bile yazarken içimden kocaman bir off çekiyorum. Bunların hepsi siz oradayken ciddi maliyetler arkadaşlar.

[moony]

EĞLENCELİ KISIM ALIŞVERİŞ, TRAVEL, OTELLER VE PARTİLER

Gece hayatı gayet güzel ne kadar çok deneyimleyemesek de.. Çünkü biz 20 yaşındaydık ve eğer 21 ve üstü değilseniz kesinlikle hiç bir bara giremiyorsunuz. Fake ID çıkarabilirsiniz fakat bunu her bar kabul etmiyor ve riskli bir iş sonuçta siz oarada turist değilsiniz bir çalışansınız eğer anlaşılırsa bütün planlarınız alt üst olabilir bunu baştan söylemek gerekir.

Alışveriş kısmı benim için en güzel kısmıydı. Ne kadar çok şey alamasak da yine de istediğimiz şeyleri aldık. Ailenize ve arkadaşlarınıza çok bir şey alamıyorsunuz, gitmeden önce bu anlaşmayı hepsiyle yapın bence ve şunu söylemeliyim ki eğer kendinize çok çok güzel bir şey aldığınız bu güzel şeylerden bir iki tanesini mutlaka kardeşinize alın. O ve ya onlar ne kadar aman istemiyorum yok gelsen yeter dese de siz alın, çünkü istiyorlar ki herkes ister. Çantalar, ayakkbılar ve parfümler gerçekten ucuz. Kıayfet almanıza gerek yok bence çünkü bavul da boiu boşuna yer ediyor ama illaki alacağım diyorsanız Forever 21 mağazası baya iyi bir mağaza. Bize gitmeden önce herkes ama herkes AMERİKA'da alışveriş inanılmaz ucuz demişti. İlk gittiğimizde onların hepsinin yalancı olduğunu düşündük çünkü normal mağazalar gerçekten çok ama çok pahalı. Los Angeles ya da tüm California'da diyeyim söyleceğim şu mağazalar da gerçekten burada pahalı ve orada inanılmaz ucuz markaları bulabilirsiniz. Oralarda bulabileceğiniz markalar; DKNY, Michael Kors, Calvin Klein, Tommy Hilfiger, Nine West, Guess, Coach, Kate Spade ve orada ünlü ama bilmediğim diğer markalar.. Parfümden tutun, ayakkabı, kıyafet, çanta ve cüzdan her şey.. Ayrıca bu mağazalarda diğer her şeyi bulabilirsiniz tablodan halıya kadar bavuldan ev eşyasına kadar her şey ucuz oluyor genelde. İşte bu mağazalar;

- ROSS
- TJMAXX
- TARGET
- MARSHALL

daha bir çok ucuz mağaza vardır fakat bizim alışveriş yaptığımız ve gerçekten memnun kaldığımız mağazalar bunlar.

Oteller gerçekten ucuz ve internetten rezarvasyonu kolay. Sadece iyice araştırmanız yeterli. Eğer San Francisco'ya gidiyorsanız ve arabanız varsa mutlaka Marın Suites Otel'de kalın. Biz gerçekten çok memnun kaldık, otel odası değil adeta bir daire idi, aşaıda havuz ve jakuzimiz vardı, yaşlı oranı yüksekti fakat zaten akşam 9'dan sonra otele gidiyorduk. Gerçekten San Francisco'da gezmeyi bırakıp otele dönüp jakuzide kalmak istiyorduk haha. Otele 2 gece için kişi başı 30 dolar vermiştik. Las Vegas'da Marriott'a bağlı Springhills Otel'de kaldık, fena değildi. 1 gece için 30 dolar vermiştik. San Diego'da Hostelling International'da kaldık. 10 kişiyle beraber bir odada uyuduk aynı banyoyu kullandık. Emin olun dışarıdan ıyy ne kadar kötü diyebileceğiniz bir durum ama o kadar kötü değil, abartmaya gerek yok. Orada kalabileceğiniz en en iyi hostel bu hosteldir ve kişi başı 30 dolar ödemiştik diğer hostel ve oteller gerçekten pahalı San Diego'da. New York'da oteller çok pahalıydı, hosteller de öyle. Şansımıza bir arkadaşımız vardı ve biz onda kalmıştık. Travel kısmında araba dışında hiç bir şeye çok fazla para ödemiyorsunuz ve yemeğe de dikkat edersiniz çok rahatlıkla altından kalkarsınız. Benzinde ucuzdu arabayı biz baya kullanmıştık, arkadaşımızın şöforlüğü sağolsun yine de ucuza kapattık, Türkiye'de olsa o kadar kullanmaya milyar gitmişti.. California'da benzin galon fiyatı 4 dolar falandı, siz hesap edin.

TOPLAMDAKİ HESAP

Arkadaşlar totalde bizim harcağımız para 10-13 milyar arasındadır belki de daha fazladır ama emin olun bu minimumdur çünkü biz gerçekten lüks hiç bir şey yapmadık. Zaten bu paranın yarısından biraz fazlası siz burdan gitmeden önce ödüyorsunuz.

- 1600$ şirkete verdiğiniz para,
- 1500$ yanınıza aldığınız para,
- Vize ve pasaport toplamı dolar cinsinden 200$ civarındadır,
- 700$ uçak bileti (en ucuzlarından biriydi),
Zaten 4000 dolar buradan tuttu. WAT uğruna yaptığınız küçüklü büyüklü alışveriş ve harcamalar ordan oraya gidişler vs derken bu rakamı 4500- 5000'e kadar çıkarabilirim.

Aldığımız maaşı eklemedim bile total fiyatına. Ben dil okulu pahalı diye WAT ı tercih etmiştim fakat yine de bana pahalıya patladı. Keşke WAT'a değil 1-1.5 aylığına oraya gezmeye gitseymişim diyorum eminim paşalar gibi yaşardım. Sakın kimseye inanmayın. Bu iş gerçekten şans işi. Gidenler arasından tabii ki memnun kalanlar olacaktır onların da memnun kalmasının tek sebebi eminim iş arkadaşlarıdır ve aldıkları maaştır. Mağduriyet oranı çok yüksek olan bu programı sakın tercih etmeyin.. Tebrübe açısından iyi bir tecrübe oluyor fakat o kadar paraya, emeğe ve aşağılanmaya değer mi değmez mi bunları bilmiyorum. Karar sizin, yine de siz bilirsiniz. Eğer illaki gidicem diyorsanız, yolunuz açık şansınız bol olsun

[moony]

Unuttuklarımdan;

Telefon hattımızı değiştirdik tabii ki. Bildiğimiz iki tane telefon hattı şirketi vardı. Biri AT&T diğeri T-Mobile. T-Mobile ucuz diye onu tercih ettik ki aylık 60$ 2GB internet+sınırsız konuşma+sınırsız mesajlaşma için ödüyorduk zaten mesajla ve konuşmayı pek kullanmıyorsunuz. Ayrıca orada whatsapp kullanan insan yok denecek kadar az buna şaşırmayın.. Telefoni tablet fiyatları ülkemizden farklı değil taş çatlasa 200-300 lıra oynar. Telefon için zaten ülkeye giriş yaptıktan sonra telefonu açtırmaktan için ödediğiniz para 145 TL arayı kapatıyorsunuz yani. İkinci el telefonlar var ama ne kadar güvenebilirsiniz meçhul... Ayrıca T-Mobile'ın interneti çok kötüydü, çekmiyodu..

[break]

Basarili yazi olmus gercekten. Keske ise kayit olmadan once buraya baksaydiniz. Forumda S. Monica'nin pahali olmasindan ve isin haftalik saat suresinin az olmasindan arkadaslar bahsetmisti. Her ne olursa olsun farkli bir deneyim yasamissiniz. Gezip gordugunuz sizin en azindan...