evet, arkadaşlar dün sabah gittim görüşmeye.
arama taramadan sonra binaya girdim önce bi numara verdi türk görevliler o numaraya göre önce evrakları teslim ettim sonra yine o numaraya göre parmak izi verdim utanmazcasına. will smith benzeri parmak izi alan görevi çok kibardı. tam parmak izini verdim görüşme sırası beklemeye koyuldum ordan sıradaki arkadaşlar seslendi "abi gel seni çağırıyo tekrar". çocuk gibi geri döndüm parmak izi verilen bölmeye.. adam tekrar istedi "be clever!" dedim, bin defa mı parmak izi vericez gibilerinden. sonra bi üzüldüm haline ii dedim al tepe tepe kaydet belki orayı burayı bombalarım orda.. "çok teşekkür ederim" cümlesiyle uğurladı.
neyse çok uzatmadan liverpool'lu sol ayak riise benzeri güleryüzlü görevliyle görüşmeme geçeyim:
G: hi, sir.
B: hi.
G: H u r ?
B: fine thanks and u ?
G: (cevap yok bilgisayara bakar)
G: İstanbul Kultur University ?
B: Yes..
G: what is your department ?
B: communication.
G: What will you make in U.S?
B: i am gonna be a lifeguard.
G: (hayvani kollarıma bakıp hafiften imrenir vaziyette) vauw.. (veya ona benzer bi ifade, bi tepki cümlesi)
G: You went to U.S...
B: Yea in 98.
G: with your family..
B: yes.
G: what for ?
B: tourism..
G: Do you have any relatives in america ?
B: yes.
G: who are they..
B: my fathers aunt and his childs.. (ne diyorum ben aunt his/her, o kadar da mortal kombat oynadık)
G: aunt or uncle ?
B: aunt i am sorry..
G: ok. send me your documents.. (yeşil kağıdı verir)
B: (gülerek ve koşar adım konsolosluktan uzaklaşır)
bankaya para yatırmaktan bile daha rahat geçtiğini söyleyebilirim.. sırada beklerken de fazla terslik yaptıklarını görmedim.. sizin çekinecek bir şeyiniz yoksa (not ort., belgelerde eksiklik fln) orada sıkıntı yaşamazsınız.
şimdi ds bekliorum. umarım, ds'den sonra da vizeyi pasaporta yapıştırırlar..
bilgisini esirgemeyen herkese sonsuz teşekkürlerimle...
not: üzeirnde vize olan eski pasaportunuz varsa götümeyi kesinlikle unutmayın.
Bookmarks