vay anasını ya,epey kötü şeyler yaşayanlar olmuş...
bende naçizane yaşadıklarımı yazayım.ne kadar kötü olduklarına siz karar verin...
öncelikle arkadaşlar kural 1:eğer alkol aldıysanız,kafanız ayık olsa bile,gecenin bir yarısı arabayla gezmeye çıkmayın.hele bir de altınızdaki araba mustang ise...iyi sürün veya sürmeyin,gece ille bir kontrol olacaktır...ondan sonra al başına belayı...ellerinde otomatik silahlarla gelen sherrif memurları,arabadan hışımla çıkarılmanız,donunuza kadar aramaları vs...seyreyleyin komediyi ondan sonra...
ha,kurtululurmusunuz,kurtulursunuz.polisin karşısında iyi tavrınızı takınır,sorularına adam akıllı cevap verir ve "ben watcıyım abey" imajını oluşturursanız kurtuluyorsunuz,ömrünüzden 10 yıl gidiyor ama...bütün bunlar olurken,yanınızda sizi destekleyen,kurtulmanızda pay sahibi olan bir dostunuz olması da paha biçilemez...
ama herkes benim kadar şanslı olur mu bilemem...sonuçta orada alkollü araba kullanmanın cezası hapis ve ehliyet iptali....denemenizi önermem
2.olarak,müşterilerle yaşanan ve dil yetersizliğinden gelen sorunlara bir örnek vermek istiyorum: (bazı yerleri zihninizde daha iyi canlandıracağınızı düşündüğümden ingilizce yazmayı uygun gördüm.)eğlence parkında ilk günlerim.ortama yeni yeni adapte olmaya çalışıyorum.ingilizce de çok iyi değil haliyle.o sıralarda çocuk ridelarında çalışıyordum.müşterilerden birisiyle epey bir sorun yaşamıştım.bu hanım ablamız(meksikalı) obez haliyle çocukların rideına binmek istedi,kızıyla birlikte.bende dedim ki "im sorry this is not good for you"...kadın illede binecem diyor...haliyle lap bar kapanmayınca inmek zorunda kaldı..neyse efenim çocukları bindirip indirdik,kadının arkadaşı geldi ve arkadaşını neden bindirmediğimi söyledi.
bende dedim ki -buraya dikkat- "i think she is not good for it,cuz she is fat (burda kadının suratında bir dumurlara gelme ifadesi ve akabinde devam ettim) hold on pls,i didn't tell to her like that,i told...." demeye kalmadan bu kafadan bacaklı konuşmanın geri kalanını dinlemeden beni topa tutmadı mı? neymiş efendim "you can't behave like that,you are rude,call your supervisor,im gonna tell them and you'll be fired,vıdıvıdıvıdıvıdı..."eh,ben haklı olduğumu biliyorum haliyle,sallamadım.5 dakka geçmedi 2 tane lead beni kolumdan tuttukları gibi götürdüler,şikayet var,durumu bi anlat bize diye. aniattım tabi. bi ara coştum da zaten "how can she judge me? who are she?" falan dedim.leadler benim haklı olduğumu biliyorlar ama özür dilemek zorundasın diyorlar başka birşey demiyorlar...(ha meksikalı ha amerikalı al birini vur ötekine,töbe töbee) neyse yanımda leadler gittim bunların yanlarına. ve özür dileyecem ayağına durumu açıkça anlattım,böyle birşeyi yüzüne karşı diyip demediğimi sordum...bu sefer 2 kadın ağız birliği yapıp "dedin" demezlermi? bir yandan kadınlara laf yetiştirmeye çalışıyorum,bir yandan leadler özür dile özür dile diye baskı yapıyorlar...o anda yaşadıklarımı anlatamam arkadaşlar.özür dilesem haklıyken haksız olacam,dilemesem şikayetçi olacaklar korkusu falan...zaten ingilizce yetmiyor...en sonunda kadınlar leadlerle tartışmaya başladılar,ben onları izliyorum.sonra canıma tak etti ve "size söylemediğim o cümle için üzgünüm,ama bu nedenden beni kovduramazsınız,buyrun deneyin" dedim(gerçi elin meksikalısı ne anlar ironiden ya neyse...) ve arkamı dönüp break rooma gittim.bir postada oradaki amerikalılara dert anlattım sinirli bir halde (artık olayımı anlattım,yoksa sövdümmü siz tahmin edin)...sonrasında leadler beni ara vermeye yolladılar zaten.gün sonunda da leadlerimden birisinin "don't worry,mexicans always do that,they don't deserve to be in our country" diyip ardından bir adet "a good job from good employee" high five ı ile yollaması ise benim için onur verici birşeydi....
kural 2:meksikalıların bu derece uyuz olanlarından uzak durmak lazım.hani akıl sağlığımız açısından...
şunu unutmayın: orada aynı zamanda ülkemizi de temsil ediyoruz ve olabileceğimiz kadar güçlü olmak zorundayız...eminim herkes üç aşağı beş yukarı benzer müşteri münakaşaları yaşar,yaşayacaktır...oradakilerin buradakilerden farkı,kendinizi daha güçlü savunmanız.çünkü dilini öğrenmeye gittiğiniz toplumun dilinde tartışacaksınız onlarla..işin zor kısmı bu işte...sağlam durmak lazım...
bunlardan başka daha kötüleri de var...eklerim uygun bir zamanda...yoruldum yazmaktan
(not:yazarken bile sinirlendim gece gece ya
Alıntı
Bookmarks