benimde 21 nisan 9:45'de.inşallah hepimiz için olumlu geçer.![]()
benimde 21 nisan 9:45'de.inşallah hepimiz için olumlu geçer.![]()
sabah giren kimse ret almadı istanbulda konsolosluktaydım
herkes vize macerasını anlatıyor bende anlatayım dedim..
20 nisan çarşamba günü hayatımda ilk kez bir uçağa binerek yola çıktım istanbula. Zamanında çeşitli konserler nedeniyle tek başıma gelmişliğim çoktu bu şehre ama bu sefer farklı bir amaç için geliyordum, ayrıca belirtmeliyim ki istanbulu tek başınıza turist ömer misali altını üstüne getirmek gibisi yok. neyse aslında devam ederim bu konuda ama vize görüşmesine geçiyorum uzun olmasın diye..
randevum 8.15teydi ve ben sabah otelde güzelce bir kahvaltı yapıp konsolosluğa doğru 5dklık bi yürüyüşe geçtim.içimde zerre heyecan yoktu kesinlikle.. Konsolosluğa gelir gelmez karşıdaki cafelerde oturan birisine saat sordum, 8e 7 var dedi. "eh" dedim içimden "hadi bakalım". kapıdaki görevli listeden adımı kontrol etti ve sonrasında tek sıra halinde sıralananların en arkasına geçtim sıraya. görevlilerden biri "8.15 randevusu olan kaldı mı" deyince uçtum tabi en öne. neyse, güvenlik görevlisiyle de güzel bir muhabbet ettim sabah sabah iyice açıldım. Bana hemen "sporcu musun" dedi "evet karateciyim" dedim o da kickbox yapıyomuş falan filanneyse belgelerim düzenlendi, üst kata çıktım, numaramı aldım, parmak izimi amerikalı bayana verdim (hızlı geçtim buraları).
en öne oturdum ve numaramı beklemeye başladım. 3 görevli mülakat yapıyordu ve seslerini olduğu gibi dinliyordu genç watcılarDikkat ettiğim bir şey, en soldaki kel adam ortalamalara çok takıyordu. İçimden "nolur bu adam gelmesin" dedim zira benim son dönemim bayağı kötüydü. Onun yanındaki adam ise hani o matrak olan, herkesin bahsettiği güler yüzlü olan.. Bayağı bi muhabbeti ilerletiyordu milletle. O arada Bir baktım numaram yandı "61"
Şeker adam- Ş
Ben- B
Ş:Merhabaaaaa, how are you? (bu arada göz göze gelmeye çalışıyomuş benimle ben hemen belgeleri uzattım bir iki saniyelik gecikme oldu)
B:merhaba, fine, you?
Ş:fine.
dedi ve belgelerimi aldı. Nereden geldiğimi, Nasıl geldiğimi -uçakla dedim ve ilk seyahatim olduğunu ve 1 saat olduğunu ekledim- İyice gülümsedi ve amerikaya giderken böyle olmayacağını, uçağın çok uzun süreceğini, kitaptır filmdir müziktir birsürü şey yapmaya vaktim olacağını söyledi. Ben de "tamam" dedim "göreceğiz".
O arada transkripti açtı şöööyle bir inceledi ne okuduğumu sordu "hukuk" dedim. Nereye gideceğimi, tam olarak nerede ve ne olarak çalışacağımı sordu. Ne olarak çalışacağım kesin olmadığı için "i"ll try to do my best to work as a cashier" dedim.
Bir baktım Ds mi açmış imzalıyor mühür basıyor falan"Peki" dedi "ne yapmayı seversin" (hani boş zamanlarında ne yaparsın nelerden hoşlanırsın gibi bir soru) birden "movies" deyivermişim ben de farkına varmadan (halbuki music deyip müzik muhabbeti yapacaktım kızdım kendime sonradan
)"en sevdiğin film ne" diye sordu ve ben "Gladiator" dedim. "Ben kanlı manlı şeyleri sevmiyorum" dedi. "Öyle mi, Ben Russell Crowe'u çok severim" dedim. "Benimki Pride&Prejudice" dedi. Bunu duyunca aha dedim bildiğim yerden.. "Hangisinden bahsediyosunuz dizi olanından mı film olanından mı" dedim. Şaşaladı bunu duyunca, "BBC dizisi de vardı evet güzeldi" dedi. Bu sefer de Colin Firth'ü çok sevdiğimi söyledim
eh artık daha ne konuşacaktık? Camdaki kağıdı gösterdi "bunu okudun mu?" diye sordu ve ben de "evet" dedim. "Ok, have a nice summer" dedi ben de "Thank you" dedim ve "oalalala!" dedim içimden tabi..
bahsetmek istediğim bir başka şey de red alan yaklaşık 5-10 kişi falan gördüm. Birisi vardı ki ona kel adam defalarca, tane tane "where are you going" demesine rağmen alamadı. Bir başkasının da ortalaması çok çok düşüktü ve adamı geri döneceğine inandıramadı, nasıl düzeltebileceğini falan sordu adam inanmayarak. Neyse işte bu da benim yaklaşık 5 dk süren vize maceram, Ş ile B'ye gerek yokmuş...
bende 10:30 da girdim.
bana sol taraftaki adam denk geldi. nasılsın dedi iyiyim,sen? dedim.
sonra nereye gidecen dedi cevapladım.
evraklarımı kontrol etti. transkriptimi sol tarafa koydu :S (ortalamam:3.17)
oraya gidince ne iş yapacan dedi onuda bi güzel cevapladım.
sonra fiş verdi ups masasına gönderdi. doldurdum.
hiç olumlu geçti gibi hissetmiyorum :S
adamı hasta etme onuralmıssın işte hayırlı olsun...
amerika vizesini bugün itibariyle bende almış bulunuyorum en soldaki türk amerikan karışımı beyefendi geldi banada. how are you fln muhabbetinden sonra okulumu bölümümü nereye gideceğimi ve en sevdiğim sebzeyi sordu ve bununla ilgili yapılan salata çeşidini sordu ben afalladım ilk başta ama aklıma o anda sadece patlıcan ve haydari geldi direk türkçe olarak patlattım bunları ve vizemi aldım.bu arada 3-5 kişiye ingilizce yetersizliğinden dolayı red verildiğini gördüm ama onlarda harbiden ingilizcenin i sini bilmeyen adamlardı...
bu arada arkadaşlar vizemiz red olsa bile ups masasına gönderiyomu?
kırmızı kağıt vermesi ne anlama geliyor bazılarına kırmızı kağıt vermesine rağmen ups masasına gönderdi.
bende bugun o matrak adama denk geldm sadece nerde ve ne okudugumu bıde ailemin nerde yasadgnı sordu o kadar sorada ups..
Peki beyler bu 21 Nisandaki görüşme için ne zaman talepte bulunmuştunuz?
benim şirketim vize gününü 30 mart ta söylemişti bana.
bu arada şimdi araştırdım kırmızı kağıt vermesi isim soruşturmasına takıldığı anlamı taşıyomuş sarı kağıdın yerini almış olabilir.ki zaten kırmızı kağıt verilenleri ups ye gönderdi direk...
Merhaba, vize görüşmemde o kel, suratsız adamı A kendimi de B olarak diyalog halinde yazıyorum.
-A: hi
-B: hi
sonra transkripteki gpa'e baktı ( daha önce 2008 de düşük ortalamadan dolayı red almıştım sanırım bunun notunu sistemden gördü )
-A: improved gpa,
-B: yes.
-A: did you read this information
-B: yes.
tam olarak görüşme bu kadardı. 6 ya da 7 sn yi geçmedi. ups ye gönderdi direk. bilseydim hiç gitmezdim görüşmeye telefonda da yapardım ben 6 sn lik görüşmeyiadamla birbirimize bye bile demedik direk sıradakini çağırdı zaten o bende döndüm ve gittim.
2008,2009,2011 wat katılımcısı
2008-NY-Thendara City-Van Aukens Inn-Dish Washer
2009-VA-Doswell City-Kings Dominion-Ride Host
2011-VA-Doswell City-Kings Dominion-Ride Host
bende dun gırfım gorusmeye ortada oturuan kel gozluklu adama denk geldım. gayet samımıydık özel hayatımı falan sordusonra ups
![]()
bana salata çeşitlerini sormasında ne sorarsa sorsun))) geçmiş olsun tüm alan arkadaşlara
bende vizemi aldım dün.güleryüzlü adama denk geldim,önce transkripte baktı sonra nereye gidiyosun fln diyip verdi vizemi
benm okulum osmaniye korkut ata üniversitesi adam bana ne sorsa beğenirsiniz korkut ata kim bende heycandan ne dediğimi bilmiyorum tabi yarı ingilizce yarı türkçe he is a man who legend in turkish cultür![]()
çok iyi yaane geLdi akLıma.. gecen sene bi volkan patlamış ucak seferleri iptal edilmişti bu yüzden bi cok kişinin ds i geLmemişti.. şirket söylemişti ds i gelmeyenlere, onlar biliyorlar zaten ucak seferlerini ama sorabilirler sizde volkan patladığı için ds yok dersiniz demişti.. muhtemelen btn şirketler bunu söyledi öğrenciLerine.. neyse vizeye girdik o sırada ilk giren vizeye bi kızdı, belliki ingilizcesi pek iyi değiLdi
memur soru soruyor kız baska bişey söylüor adam bikackez tekrarlıyor falan.. sürekli konusma bu sekilde hersoruyu adam 3 kez falan sordu.. neyse malum soru geldi.. Ds in neden yok? Kızın cevabı aynen yazıorum: Because voLkanik patLama..
herkes yıkıldı konsoloslukta bütün öğrencilerin heyecanı gitti..
adam ısrarla soruyor kız ısrarla because volkanik patLama diyordu
![]()
Ben de dün girdim hatta 17'ydim), sıramı bekliyorum filan neyse matrak adam geldi sevindim. ilkte odaya girince camın arkasından nasılkonuşucam filan diye düşünürken sonrasında çok sıcak geldi, neyse aramızdaki geçen muhabbeti anlatayım; Matrak Adam: M, Ben: B
M: hi, how are you?
B: hii, i'm fine but i've seen better days,
(bu sırada belgelerime filan bakıyor işte, 1 snlik süre geçti)
B: I'm reallyyy(uzata uzata) tired because I came from Izmır last night
M: by bus ?
B: yep, it was 8 hours
M: It must be exhausting falan filan, sonra klasik sorular, nerde okuyosun dedi sonra bölümün ne dedi, transkripime bakınca hazırlıktamı okuyosun dedi, sonra lisemi sordu ne alaka anlamadım cevapladım filan, sonra ailemin nerede yaşadığını sordu, izmir deyince izmirlisin ozaman filan dedi, evet dedim.
B: Have you ever been to Izmir?
M: no
B: What a pitty!you should visit Izmir.
M: evet istiyorum filan gibi bişiler dedi
B: If you visit izmir, you'll call me(elle işaret ediyorum burda)
M: En güze yeri neresi, nereyi gezmeliyim dedi
B: konak, alsancak.. işte denizin kenarında, güneşin batışını seyrederken içkini, kahveni içebilirsin falan filan.
M: izmirin kızları güzelmiş, doğrumu dedi
B: they are amazinggg(uzata uzata), you knowww..(gözümü kırptım, koptuk burda) (burda birkaç cümle daha vardı ama hatırlamıyorum)
M: Kaçakçılıkla ilgili kitapçığı okudun mu dedi, evet dedim
M: Have a nice holiday(ups'e git filan dedimi hatırlamıyorum)
B: Thank you, bb.
Baya eğlenceliydi, bu arada ben daha izmire dönmedim ama pasaport'um ofisime gelmiş. Bu arada alamayan 1 kişi gördüm o da hiç cevap veremedi, where are you goin?(kelimeleri 1 sn arayla sordu nerdeyse anlasın diye ama olmadı)
Herkese bol şans.
Konu orcns tarafından (22-04-2011 Saat 06:36 PM ) değiştirilmiştir.
Arkadaşlar ben de bugün ankarada vize görüşmesine gittim, vizeyi de aldık hayırlısıyla, ancak aklıma bir şey takıldı, ups 'sin bize vermiş olduğu kağıttaki takip numarasına upsin internet sitesinden ama hiçbir şey görünmüyor.
Buunun nedeni nedir acaba, sistemde neden göz,kmüyor, ya da ne zaman gözükür.
Takip numarasını doğru yere girdiğine emin ol. Pasaport hazırsa kargolanmıştır. Vize görüşmesine geç girdiysen yeni iş gününe sarkabilir diye tahmin ediyorum. Ama yine de emin olmak için UPS müşteri hizmetlerini arayarak konsoloslukta görüşmeye girdiğini belirtip isminle sorgu yaptırabilirsin. Sonuç itibariyle vizen onaylanmış. 2 gün gecikmesi bir şey kaybettirmezHayırlı olsun.
Şu anda 2 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 2 misafir)
Bookmarks