Taharet musluğu ile ilgili olarak yukarıdaki fotoğrafın alındığı sitede bulunan güzel bir kompozisyonu!sizlerle paylaşmak istiyorum..
Telih hakkı için;
Bu yazı "http://blog.milliyet.com.tr/Print.aspx?BlogNo=124897 sitesinden alınmıştır..
Misafirliğe gitmişsiniz ve bağırsaklarınız gıda tüketimlerinizi daha fazla içerde
tutamayacaklarının sinyalini karın gurultusu ile size bildiriyor. Gurultudan bir
sonraki sinyale gerek kalmaması için “Lavabo müsait mi?” diye soruyorsunuz
ve esas hedefinizin lavabo değil de klozet olduğunu ev sahibine çaktırmadan
kendinizi banyoya atıyorsunuz. Klozet ile buluştuğunuz ve ilk teslimatınızı
yaptığınız an “oh be, hayat varmış” diyorsunuz. Elinizi şifona attığınızda
şifonu çekmenizle beraber beklediğiniz floş sesinin gelmemesi ile beraber bir
tedirginlik tüm bedeninizi kaplıyor. Acil durumda yapılması gerekenler listesi
aklınıza geliyor ve ilk olarak çok sık arızalandığı için genelde kapalı tutulan
rezervuar vanasını yokluyorsunuz.
Daha önce klozet arızaları ile o kadar uğraşmıştınız ki, artık klozet arızalarının kendi çapında uzmanı sayılırdınız.
Kaldığınız evlerde metreküplerce su bu tarz arızalar yüzünden klozetlerde israf olmuştu. Özellikle klozet
bölgesinde meydana gelen arızalar sayesinde birçok tesisatçının çatalını görme talihsizliğini de yaşamıştınız.
Rezervuar vanasının açık konumda olduğunu anlamanız ile hayal kırıklığınız 2 kat artıyor. Misafirliğe gittiğiniz
evin sahibinin elinizi yıkamak için girdiğinizi sandığı banyoya doğru “Hay Allah, sular kesilmiş, istersen demlik ile
su getireyim” seslenişi ile hayal kırkılığınız tavan yapıyor ve az önce sarf ettiğiniz “hayat varmış” sözü aklınıza
geliyor.
Evde hanımın klozet kapağını kaldırmanız için defalarca yaptığı uyarılara uymamanızın hayat tarafından verilen
bir cezasını yaşıyor gibi hissediyorsunuz. Kaldırmadığınız klozet kapağı için karınız size lanette bulunmuştu ve
böyle bir konuda ancak böyle lanetlenebilirdiniz.
Daha önce birkaç kere restoranda veya alış veriş merkezinde su var zannederek hoyratça avucunuza sıktığınız
sıvı sabun ile şap gibi kalmışlığınız vardı ama bu durum sıvı sabunlu el ile şap gibi kalma vakasından çok daha
vahim bir durumdu.
Gözünüz hemen teslimatı bölge kanalizasyonuna gönderebilecek bir su birikintisi arıyor. Büyük bir ümit ile
baktığınız vileda kovasının boş olması yaşadığınız talihsizliğe tuz biber ekiyor. Banyo penceresinden kendinizi
apartman boşluğuna atarak kaçma veya intihar etme fikrinden kısa sürede vazgeçiyorsunuz. Demlik ile elinizi
yıkamanız için su getirmeyi öneren ev sahibinden cesaretinizi toplayarak bir kova su istemeye karar
veriyorsunuz. Daha birkaç dakika önce ev sahibi ile memleketi kurtaran bir insan olarak düştüğünüz durumu
kabullenemiyorsunuz. Kendinizi resmen muhabbetin içine etmiş gibi hissediyorsunuz.
İngiltere’ye bir iş için gittiğinizde İngiliz kanalizasyonuna yaptığınız ilk teslimattan sonra elinizi klozetin yanına
attığınızda taharet musluğu vanasını bulamamış ve bir anda ayağa kalkıp klozetin taharet musluğu olan
bölgesinin dümdüz olduğunu görmeniz ile kendinizi İngiltere’de taharet musluğu olmayan tek defolu klozete
oturan talihsiz Türk ilan etmiştiniz. Ziyaretiniz sırasında utana sakına sorduğunuz arkadaşlarınız oturduğunuz
klozette herhangi bir defo olmadığını, taharet musluğunun İslami ülkelere has bir uygulama olduğunu size
nazikçe izah etmişlerdi. O andan itibaren İngiltere gözünüzde taharet musluksuz bir ülke olarak belirmişti ve
sokakta gördüğünüz İngilizlerin taharet musluğu olmadan yaptıkları temizliğin sizin temizlik anlayışınız ile
bağdaşmasının mümkün olmadığına karar vermiştiniz. Sizin için taharetsiz bir hijyen asla tam sağlanmış bir
hijyen olamazdı.
Bu arada mimar bir arkadaşınızın hararet musluğu diye telaffuz ettiği nesnenin gerçek adının taharet musluğu
olduğunu Üniversitedeki malzeme bilgisi dersinde öğrendiğini söylediğinde de ne çok gülmüştünüz.
Aynı arkadaşınızın başka bir arkadaşı (anlatıcı olayı anlatırken arkadaşımın arkadaşının arkadaşı diyerek olayı
kendinden uzak tutuyorsa, olayı kendisinin yaşamış olma ihtimali çok yüksektir) sevgilisi tarafından terk edildiği
gün alkol tüketen her talihsiz genç gibi, günü klozetin yanında mideyi ağızdan boşaltma nöbeti ile bitirmişti.
Talihsiz genç alkolün etkisi ile tüm hijyen kurallarını ihlal ederek ağzını taharet musluğundan gelen su ile
temizlemişti. Arkadaşınız bu olayı anlattığında çok gülmüştünüz. (terk eden sevgili adama taharet musluğundan
gelen su ile ağzını bile temizletebilir)
Taharet ile ilgili anılarınız aklınızdan bir film şeridi gibi geçtikten sonra kova ile teslimatın gönderilmesi, az sulu
ortamda hijyen sağlanması ve banyonun terk edilmesi yaklaşık 20 dakika sürüyor. Demlik ile su getirmeyi
öneren ve kova ile su getirmek durumunda bıraktığınız ev sahibi ile tüm bu yaşanmışlıkların ardından “ee canım
ne diyorduk, evet Ergenekon…” diye cümleye başlamak hiç içinizden gelmiyor. Müsaade istiyorsunuz ve kısa süre
önce apartman boşluğundan terk etmeyi düşÃ¼ndüğünüz evi normal insanlar gibi giriş kapısından terk
ediyorsunuz. Refleks olarak ayrılırken ev sahibinin elini sıkmak istiyorsunuz ama ev sahibi “hayatım ellerim yağlı”
diyerek elinizi hava boşluğunda asılı bırakıyor.
Akşam eve döndüğünüzde ilk olarak karınızdan klozetin kapağını kaldırmadan küçük tuvaletinizi yaptığınız anlar
için özür diliyorsunuz. Karınız ne olduğunu öğrenmek istiyor ama siz kesinlikle yaşadıklarınızdan
bahsetmiyorsunuz. Akşam yemeğinde uzun uzadıya memleketin su politikası ve barajlardaki su seviyesi
konusunda ahkam kesiyorsunuz. Her zamanki gibi memleketi kurtarmaya devam ediyorsunuz.
Bookmarks