Belki de suç Amerika'nın... Her ne kadar göreceli de olsa günümüzde hayal edebileceğimiz bir çok şeyin en fazlası en iyisi en güzeli Amerikada.. Örneğin en yüksek binalar, en iyi araçlar, en iyi yollar, evler, okullar... Dediğim gibi bazı istisnalar olabilir ama günümüzde Amerika'yı çok kişi en üst noktaya koyar. Belki biz farklı kültürleri tanımaya direk en üstünden başladığımız için bir nevi o konuda tatmin olmuş görüyoruz kendimizi.. Şöyle örnek vereyim. Misal benim de bir çok kişi gibi ilk ciddi yurt dışı deneyimim Amerika oldu. Tamam hepimiz ülkemizi seviyoruz ama maalesef herkesin bir tane hayatı var ve onu en güzel şekilde yaşamak istiyor. Dolayısıyla çoğumuzun düzenini kurma planlarını Amerika için yaptığı olmuştur. Bende geçen sene ordayken yoğun bir şekilde istedim bunu.. Özellikle New York da.. Hala böyle planlarım var ama o anki gibi yoğun değil. Nedense arada böyle bir şeyler oluyor, bir çok şeyi sorguluyor insan.. Her ne kadar Avrupa Birliği vatandaşlığım olsa da en başta dediğim gibi beklentilerin zirve noktası Amerika'yla başladığım için Avrupa'da yaşama fikri Amerika kadar cazip gelmiyor. Tabi muhtemelen oraları görünce fikrim değişebilir. En azından yüksek lisans için Avrupa'ya bir şans verdikten sonra tekrar aklımdaki şeyi gerçekleştirmek adına Amerika yollarına düşebilirim.

Aslında bu satırları yazarken aklıma geldi de bunları belirleyecek şeylerden en önemlisi muhtemelen hayatımızı paylaşacağımız insan olacak. Çünkü şehirleri bizim için anlamlı kılan, orda yaşayan insanlardır. Gerçekten birini sevip, düzenli bir hayat kurarsak, bunun nerde olduğunun çok da önemli olmayacağı kanaatine vardım...