5 Şubat 2008 Vize Görüşmemde Yaşadıklarım

[canned]

Öncelikle şunu söyleyeyim, bittiği için çooook memnunum. Gerekli gereksiz en ufak ayrıntısına kadar anlatacağım.
Bu sabah saat 5'te kalkıp anca hazırlandım ve arkadaşımla taksimde buluşup İstinye yolunu tuttum. Arkadaşımın görüşmesi 7:30, benimki 7:45'teydi. Oraya gidince anladık ki bunun pek bir önemi yokmuş. Yoğun bir sisle kaplı tepeye kurulmuş konsolosluk binasına yaklaşınca görevli isimlerimizi listeden işaretledi. Sonra kapının önündeki kuyruğun sonuna geçtik ve oradaki görevliler DS formları, transkript, öğrenci belgesi, 1 adet resim, pasaport ve fortis banka dekontu dışında kalan bütün kağıtları dosyadan ayırmamızı sanırım en az 4 kez söylediler. Burada listeden isimlerimiz ikinci kez kontrol edildi ve içeri girdik. Kontrolde didik didik arandık, telefonlar alındı, arkadaşım öttüğü için kemerini çıkarmak zorunda kaldı, benden çantamdaki su şişesinden bir yudum almam istendi, arkamızdaki kızın çantasındaki şarj aleti yan dönmüş, çıkarıp göstermesi söylendi
Yukarı çıkıp numara aldık(arkadaşım benden bir numara gerideydi). Oturup beklemeye başladık. Burası aynen banka gişesi gibiydi. "Burada, herkesin önünde mi görüşme olacak acaba?" derken yan yana gişelerde arkadaşımla bana sıra geldi. Bütün evrakları teslim ettik ve görevli bayan "iki kez daha çağırılacağımızı, numaralarımızı takip etmeye devam etmemiz gerektiğini" söyledi(Türkçe olarak).
Oturup sohbet ederek ve sırası gelenlerin yaşadıkları komik diyaloglarla eğlenerek hoşça vakit geçirdik. Derken arkadaşımın numarasının ikinci kez anons edildiğini gördüm ve hemen onu uyardım. Ben bu sohbet sırasında numaramın geçişini görmemişim
Neyse en baştaki görevliye gidip(kendisi yabancıydı) "excuse me, is this number...(kağıdı gösterdim)" derken anladı ve "I'm going to see you right after this lady" dedi. Ben de "OK" dedim. İkinci çağırılışımızda parmaklarımızı önümüzdeki cihaza bastırıyoruz ve parmak izlerimiz alınıyor.
Sıra geldi 3. bekleyişe. İlk üç gişedeki görevliler vize görüşmelerini yapıyordu(sorumuzun yanıtını da aldık, evet burada herkesin önünde vize görüşmesi yapılıyormuş) ve bu kez dört gözle numaraları takip etmeye koyuldum Bu sırada az önce sıramı geçirdiğim için arkadaşımın önündeyken onun yaklaşık 6 kişi gerisine düştüm. O görüşmesini tamamladığında ben hala sıra bekliyordum. Nihayet sıra bana geldi. Görevli adam belgelerimi ve özellikle transkriptimi dikkatle inceledi. Ve işte görevliyle aramızda geçen diyalog:

Görevli:Hello!
Ben:Hello
G: Ok ***, which university do you go to?
B: I'm going to İstanbul University.
G: What are you studying?
B: I'm studying Public Relations.
G:Really?
B:Yes.
G:And what year are you in?
B: I'm in second year.
G:Have you ever been in another country?
B: No, I haven't.
G:What will you do in the USA?
B: I'm going to be a waiter.
G:What kind of a restaurant are you going to work at?
B:I don't know exactly.(hakikaten ya nasıl bir yer acaba)
G: Do you have any pets?
B Yes, I have two turtles.
G:Turtles? Are turtles so popular in Turkey?
B: I think so.
G: Do you have any sisters or brothers?
B:Yes, I have a sister.
G: And what is she doing?
B:Umm... She is studying, too...
G:Which school does she go, I mean what year is she in?
B: (Biraz bekledikten sonra) I think she is in eighth year.
G:What do your parents do?
B: They are both retired.
G:What were they doing before?
B:They were working in a factory.
G: And what were they doing there?
B: I don't remember, it was quite a long time ago(Hakkaten küçüktüm).
G: (Israrla) What were they doing?
B: (Bütün gün ailemden mi bahsedicez acaba?) I think their company were making wheels.
G: Wheels?
B: Yes.
G: You said you were studying Public Relations, right?
B:Yes.
G: Interesting. OK.
dedi ve ds formlarımla sevis ödendi belgesinin UPS'le geleceğini söyleyerek pasaportumu ve yeşil bir kağıdı teslim etti.
Görüşmem beklediğimden iyi geçti diyebilirim. Tavsiyem şu olabilir, transkriptinizi dikkatle inceliyorlar ve notlarınızın durumuyla İngilizce yeterliliğiniz kıstas oluyor. Birinden biri eksikse vize görüşmesi öncesi diğerini güçlendirmeye bakın. Ben transkriptimi bir hafta önce almıştım, sadece 3 not açıklanmıştı. Dün yeniden gidip tüm ders notlarımın yer aldığı yeni bir transkript aldım, iyi ki de almışım. Arkadaşımınkinde bu dönemden tek bir ders notu vardı ve ondan da F almış. Görevli "Why are your grades lower and lower?" diye hoparlörden çıkan sesiyle salonu inletirken pek hoş olmadı yani.
Şimdi 3 saat uyuduğum için güzel ve rahat bir uykunun özlemiyle yaşıyorum...Darısı sizin başınıza...