biraz uzun oldu sanırım ama o günü paylaşmak istedim.çünkü gitmeden önce burda okuduklarım benim için çok faydalı oldu.belki benim yazdıklarımda başkalarına faydalı olur

arkadaşlar normalde 20mayısta olan görüşmem doğum tarihimin sisteme yanlış girilmesi ve dolayısıyla yanlış gelen DS yüzünden 26 mayısa alınmıştı zaten heyecanlıydım ama bu olay tuz biber oldu.otobüsle izmirden istanbula giderken 9saat boyunca resmen uyuyamadım bi de ben vizeyi almadan ucuz diye uçak biletini de almıştım yani heyecanım 5735742e katlandı ama gidince şunu anladım ki konsolosluktaki mantık çok basit,konuşurken rahat ve güler yüzlü olunca her şey yolunda gidiyor.benm görüşmem sabah 7bucuktaydı ama ben izmirden gittiğim için sabah 6da konsolosluğun önündeyim sabah ayazı vize heyecanı uykuzuluk derken tam karşıdaki cafelerden birine oturdum.saat 7yi çeyrek geçe konsolosluk önünde sıraya girdim ve bir kaç güvenlik noktasından sonra adeta bir kaleyi andıran binanın üst katına çıktım evrak kontrolünden sonra sıra numaramı alıp beklemeye başladım.numaralar 600den başlıyordu ve benm numaram 616ydı.bu numara ile 3kez çağırılıyorsunuz ancak buraya dikkat; ilk çağırılma dışında numaratörde numaralar sırayla yanmıyor! mesela 619,624,627 benden önce çağırıldı.numaramın 2. yanışında şirin japon ablamız ismimi elinden geldiğince düzgün söylemeye çalışarak ve kendine gülerek parmak izimi aldı sonra tekrar sıra beklemeye başladım. buarada etrafımda benm gibi bir çok wat öğrencisi olduğu için ben sıkılmadan muhabbet ederek bekledim sıramı 616numarası 3 numaralı pencerede yandı ve george clooney'in gençliğini andıran tatlı abimizin olduğu pencereye gittim.(buarada söylemeden geçemiycem flimlerdeki hapishane ortamı gibi bir pencere arkasından konuşuyorsunuz bu benm hiiç beklemediğim bişeydi ve çok şaşırdım.) kendine türk özellikleri edinmiş sevimli abimiz kullandığı kalemi kulağının arkasına koyup sorularını sormaya başladı kısa bi naber nasılsından sonra dokuz eylülde okuyorsun di mi dedi.evet dedim ordan bölümümü,sınıfımı sordu.sonra annemle babamın mesleğine sıra geldi.yalnız burda dikkat!sadace emekli demenizi istemiyorlar kesinlikle detay bilgi bekliyorlar.sonra amerikada nereye gidicen ne iş yapıcan derken ve daha 2-3 dakika bile dolmamışken güler yüzü ile bana döndü ve 'have a nice holiday in the usa' dedi tabii o an ki mutluluk ne be buna mı heyecanlanmıştım ben dedirtiyor insana ama neyse :P sonuçta 1-2 güne vize basılmış pasaportum ups ile elimde olacak buarada iyi ki kendime güvenip bileti ucuzken almışım onun heyecanı da bi başka oldu çünkü