Caution: Bu yazı yazım hataları içerebilir. türkçe gramer pek aşina olduğum birşey değil. affınıza sığınırak paylaşıyorum anımı
Öncelikle bu yazıyı paylaşma nedenim geçen Fubar nickli arkadaşın ukrayna öğrenci vizesinde yazdığı şey. Bende paylaşiyim anımı belki birilerinin işine yarar. zira ben Amerika'ya gitmeden önce vaktimin çoğunu heyecanla wat hikayeleri okuyarak geçiriyordum. o heyecan akşamları öyle bir basardı ki sigara üstüne sigara içerdim sabahlar olmazdı. bu yazda wat yapmaya karar vermemle içimdeki heyecan gene alevlendi. bakıyorum forum pek canlı değil biraz canlandıralım o zaman. hem anılarımı hemde tecrübelerimi paylaşmaya çalışacağım umarım işinize yarar.benim için wat tuhaflıklarla dolu bir maceraydı. başlangıcından sonuna kadar

WAT YAPMA FİKRİ

wat hikayesine nasıl wata katılmaya karar verdiğiniz andan başlamadan olmaz tabi. genelde en zor kısım aileyi ikna etmek heralde ki bende en kolay kısım bu oldu. bi gün ailecek yemek yerken babamın sen niye amerikaya gitmiyon sende git demesiyle başladı benim hikayem. abiminde iki defa gitmesi, ailemin beni teşvik etmesine yol açtı heralde. bende neymiş lan bu wat dedikleri gidelim hem amerika görmüş oluruz dedim kendi kendime. neyse 2 şirketle görüştüm toplamda, sonra abimin gittiği şirkete yazıldım. işte şirket mülakatı pasaport çıkarma ciee mülakatı derken işler gelmeye başladı ama nasip ilk iki iş olmadı nedendir bilinmez. şimdi diyorumki iyiki olmamışlar.

İŞ KABUL


bir pazartesi günü danışmanım aradı yarın burda ol bi iş var çok güzel diye. neyse gittim ertesi günü( bir gün öncesinde de Ankara deplasmanındayım puan almışız keyifler yerinde ama bi o kadar da yorgunum). işveren mülakatı şirkette yapıyomuş neyse girdik odaya bekliyorum müstakbel işverenemi( onada derya diyelim) derya aslında gerçek patron değil, bizim patronun 6 yıllık çalışanı, patron deryaya demiş ki türk öğrencileri sen seç ben uğraşmak istemiyorum, oda işe alımı yapıyor. derya girdi odaya ama nasıl ciddi nasıl soğuk nasıl kaprisli dedim bu kadınla işimiz var çektirir baya bu bize. ama öyle olmadı işte amerikada yeri geldi annem oldu yeri geldi ablam oldu yeri geldi en samimi arkadaşım oldu önyargının ne kadar salakça bişey olduğunu bir kez daha anladım. neyse tanışma faslından sonra derya sordu işi iyi inceledin mi sorun var mı? bende dedim iş hakkında hiçbir fikrim yok. derya bi şok oldu dedim bu beni işe almaz. derya nasıl olur ya falan diyo. bende işi inceleme fırsatım olmadı ama danışmanım benim kriterlerimi biliyo ona güveniyorum dedim. sonra kadın oturdu işi anlattı bana bende arada soru soruyorum falan en son derya tamam dedi çıktım ben.o bana mülakat yapacağına ben ona mülakat yapmış gibi oldum danışmanım soruyor aldı mı seni işe diye. bende bilmiyorum birşey demedi dedim. danışmanım işverenimle görüştü, odadan bir çıkışı var çak çak işe almış seni diye sanki onu işe aldılar yaptığı heyecana bak danışmanımın bende hayırlısı dedim tabi, oda olum başına konan talih kuşundan haberin yok senin dedi. bende içimden lan çalışcaz işte ne olcak diyorum ki öyle değilmiş amerika ayrı bir yer.