Work and Travel
Toplam 8 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 8 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: 2015 Work and Travel Maceram. Eastward Ho Country Club, Chatham, Cape Cod

Konulanmış Görüntüleme

önceki Mesaj önceki Mesaj   sonraki Mesaj sonraki Mesaj
  1. #1
    Acemi Watçı
    Üyelik tarihi
    Dec 2014
    Yaş
    31
    Mesajlar
    40
    Tecrübe Puanı
    0

    Smile 2015 Work and Travel Maceram. Eastward Ho Country Club, Chatham, Cape Cod

    WAT ÖNCESİ

    Merhaba arkadaşlar, uzun zamandır Work and Travel deneyimimi yazmak istiyordum ama okulumun yoğunluğundan dolayı ancak dönem bitince yazma fırsatım oldu. 2015 yazında Chatham, Cape Cod, Massachussetts de çalıştım. Bu konuda önerilerimi, tecrübelerimi, bölge ve çalıştığım yerler hakkında edindiğim izlenimleri anlatacağım. Belki WaT öncesi dönemi merak etmeyen olabilir, o yüzden konuları başlıklarla da ayıracağım. Gitmeden önce Chatham hakkında çok araştırma yaptım, bölge hakkında soru soracak birilerini aradım ama yazık ki bulamadım. Dolayısıyla hiç bilmediğim tamamen yabancı bir yere gidiyordum ve daha gitmeden bu yazıyı yazmayı kafama koymuştum. Çünkü insanların benim durumumda olmamasını ve bölge hakkında bilgi sahibi olmasını istemiştim.

    Öncelikle şunu belirtmeliyim, henüz WAT a katılmayanlar çok heyecanlı biliyorum zaman geçmeyecek gibi geliyor ama gerçekte öyle değil. Okul, fuar, mülakat, pasaport ve vize derken zaman su gibi akıp geçiyor ve kendinizi bir anda uçuş gününde buluyorsunuz. Benim hikayem biraz farklı, macera daha gitmeden başladı. Uçağım 3deydi ve ilk kez yurtdışına çıkacağım için heyecanlıydım bu yüzden ailem ve ben erken gitmek istedik ve saat 12 gibi evden çıktık. Valizimi arabamıza yerleştirirken telefonum çaldı; arayan İzmir emniyet müdürlüğünden bir komiserdi ve benimle görüşmek istiyorlardı.

    Uçuş günümden 3 gün önce okuduğum şehir İzmir’ den yaşadığım yere, İstanbul’a gidiyordum. Havaalanındayken ve uçarken her şey normaldi, anormallik eve gelince başladı. Valizimi ve sırt çantamı boşaltacaktım. Bu amaçla sırt çantamı elime aldım ve fermuarını açtım. Ama o da ne? İçindekiler benim değildi. Üstte bir çift ayakkabı altında da bir kadın çantası. Bizim çantalar karışmış, oysa ki kendi çantamda Sefiller kitabının 2. Cildi vardı ve bitmesine sadece 150 sayfa kalmıştı. Amerika’ya gitmeden önce bu kitabı bitirmek istiyordum ama çantamı alan kişi her şeyi berbat etmişti. Bu düşüncelerle, kendi çantamın birebir aynısı olan çantada kimlik bulma umuduyla arama yaptım. Kadın çantasını açtım ve çok şaşırdım. Hiç beklemediğim bir şey çıkmıştı; onlarca altın ve takı.

    Ne yapacağımı bilemiyordum, çünkü çantada herhangi bir numara yoktu. Neyseki çantanın sahibi olduğunu düşündüğüm kişinin bir kuruluşa ait üye kimliği çıkmıştı. Hemen 118 80 i aradım ve telefon numarasını istedim, adamın kayıtlı bir cep telefonuna ulaşamadılar. Babam karakola gitti ve bir çanta bulduğumuzu söyledi. Karakola teslim etmedik çünkü içinde değerli eşyalar vardı ve ordan bir parçanın kaybolması başımızı belaya sokabilirdi. Bunun dışında havayolu şirketini aradım ve çanta karışma veya kayıp ihbarı olup olmadığını sordum. Sonuç negatifti, öyle bir durum olursa bana telefon etmelerini söyledim ama 3 gün geçti ve telefonum çalmadı. Ben de bu konu üzerinde düşünmeyi bıraktım ve onlar bizi bulur nasılsa diyerek Amerika yolculuğuma odaklandım. İşte uçuş günü telefonumun çalması bu yüzdendi. Hakkımda şikayet vardı ve savcılık, adıma arama kararı çıkarmıştı. Alelacele havaalanına gitmeye karar verdik, çünkü oradaki şubeye davet edilmiştim. Yola çıktık ve daha 5 dakika geçmeden muazzam bir İstanbul trafiğiyle karşılaştık. Babam ara sokaklardan geçip bizi hızla havaalanına götürmek istiyordu ancak aksilik bu ya daha kötüsü başımıza geldi. Arabanın lastiği patlamıştı ve ne yapacağımızı bilmez bir haldeydik. Annemle doğruca metrobüse koştuk ve daha sonra Şirinevler durağında inip taksiye atladık. Uçuşa 1.5 saat kalmıştı ve ben karakola yeni gelmiştim.

    Çantayı yanımda getirmiştim ve polislere gösterdim. Onlara şimdi ayrılıp ayrılamayacağımı sordum. 1.5 saat sonra Amerika’ ya uçuşum vardı ve yıllardır bu anı bekliyordum. Polisler sert bir şekilde o uçuşu unut yetişemezsin, burda işimiz uzun diyorlardı. Ne yapacağımı bilemez haldeydim. Kendini bilmez bir herifin yüzünden yıllardır hayalini kurduğum Amerika’ ya gidememe tehlikesiyle karşı karşıyaydım. Babam ve ben polisleri ikna etmeye çalışıyorduk. Babam ben kalıyım onun uçuşu var o gitsin diyordu ama polisler beni bırakmıyordu. Sonuçta hakkımda şikayet vardı ve teslim olmuşken beni serbest bırakamazlardı. Savcılık işlem başlatmıştı, bürokrasi yavaş ilerliyordu ve şimdiki kurban bendim.

    Zaman akıp gidiyordu, uçuşa 1 saatten az kalmıştı ve ben hala karakoldaydım. Arabamız yoktu ve dış hatlara da uzaktım. Sonra ordan bir komiserin telefonu çaldı ve çantamı karıştıran hıyarın İstanbul ‘a indiğini çantasını almaya geldiğini duydum. İçimden hızlıca gelmesi için dua ediyordum ve uçuşa 45 dakika kala kapıda görünmüşlerdi. Polisler hızlıca ifademi aldılar ve adam çantayı kontrol ettikten sonra beni serbest bıraktılar. Uçuşa 40 dakika kalmıştı artık son çağrılar yapılıyordu. Etrafta hiçbir taksi yoktu, herkes bana kaçırdın yetişemezsin diyordu. Ama ben hayalimden bu kadar kolay vazgeçecek değildim. Karakoldan çıkıp depar atmaya başladım, yolun kenarından koşa koşa dış hatlara gidiyordum. Annem dış hatlarda benim için yer tutmuştu. Görevli kadın sağolsun bana öncelikli müşteri kartı verdi ve pasaport kontrolde ön sıraya geçtim. Yetişmiştim, kabus sona ermişti, terli vücudum huzura kavuşmuştu. Yalnız bu telaşe içinde ailemle vedalaşmayı da unutmuştum onlara son kez sarılamadan Amerika’ya gidiyordum.

    Uçağım Paris aktarmalıydı ve Cape Cod a gideceğim için Boston Logan Airport’ ta inecektim. Amerika’da ne yiyeceğim telaşından uçakta hiç uyuyamamıştım. Hostesler sürekli servis yapıyorlardı ve ben de hiçbir yemeği kaçırmak istemiyordum. Sürekli gözümü açıp kapamak gerçekten huzursuz ediciydi. Yorucu bir yolculuktan sonra Amerika saatiyle 9 pm de havalimanına inmiştim. Arada 7 saat fark olduğundan ve ben Türkiye’de de geç yatmadığımdan uykusuzluktan bayılacak durumdaydım. Jetlag beni fena halde vurmuştu.
    Pasaport sırası beklerken birçok Türk’le karşılaştım. İnsan Boston’a bile bu kadar Türk geldiğini görünce gerçekten hayret ediyor. Hem de 20 Haziran gibi geç bir tarihte. Çoğunuz bilirsiniz WaT işleri genelde haziran ortasında başlar ama benimkisi geç bir tarihte 22sinde başlıyordu ve şaşkınlığımın sebebi de böylesine geç bir tarihte dahi onca Türk ün orada olmasıydı.

    Arkadaşlar laptopum baya bi göz ağrıtıyor, o yüzden burada mola veriyorum yarın devamını yazacağım.
    Konu mrm34 tarafından (27-01-2016 Saat 01:53 AM ) değiştirilmiştir.
    EASTWARD HO COUNTY CLUB. MASSACHUSSETTS-CAPE COD-CHATHAM 2015
    LAZY LOBSTER. MASSACHUSSETTS-CAPE COD-CHATHAM 2015

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Benzer Konular

  1. Massachusetts,Cape Cod 2015
    Konu Sahibi qevende Forum Diğer Eyaletler
    Cevap: 17
    Son Mesaj : 03-04-2016, 09:30 PM
  2. 2015 Work and Travel 2015
    Konu Sahibi salih0016 Forum Work and Travel Genel Bilgi Alanı
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 08-08-2014, 05:54 PM
  3. cape cod
    Konu Sahibi burakasdasd Forum Konaklama Şeçenekleri
    Cevap: 12
    Son Mesaj : 01-06-2012, 05:10 PM
  4. Wequassett Resort and Golf Club CHATHAM,MA
    Konu Sahibi makukula Forum Otel, Motel ve Hostel İşleri
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 03-01-2012, 02:57 AM
  5. Resort & Country Club - 4 Değişik iş - Jackson, WY (Wyoming)
    Konu Sahibi shinoda Forum Diğer İş Seçenekleri
    Cevap: 16
    Son Mesaj : 18-12-2009, 08:02 AM

Bookmarks

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •