30 nisan vize görüşmesi

[tolgahan]

Öncelikle anlatmışken '' Kocaeli'den Amerikan konsolosluğuna nasıl gidilir?'' le başlamak istiyorum. İnternetten bu sorunun tam cevabını alamamıştım. :-D

Kocaeli - Harem otobüslerine biniyorsunuz. Harem' e gelince hemen üsküdar vapur iskelesine gider servisler var. sonra Beşiktaş iskelesine gidiyorsunuz eğer akbil iniz yoksa büfelerden 4 basımlık kartlardan alın geliş için de lazım, konsolosluğun oralarda kart satmıyorlar. vapurla beşiktaş a indikten sonra otobüs duraklarından T40 istinye otobüsüne biniyorsunuz.(manzara stresinizi alacaktır.) Kaplıcalar da inecesiniz. solunuzda bir bayır olacak :-D biraz yürüdükten sonra konsolosluk gözükecek..

Saat 10:30 randevumdu. 1 saat erken gittim ne olur ne olmaz diye: Güvenlik, randevu saatinden 1 saat önce olanların girişine izin veriyordu. 9:50 gibi içeri girmeye başladım. Öncelikle kesinlikle telefonla giriş yok. Bu konuda çok katılar. kaldı ki güvenlik bile saat kullanmıyor, sürekli uzaktan haberleşiyorlar. Değerli eşyalarınızı nereye koyacaksınız diye endişelenmeyin. Konsolosluğun sadece 10 adım ötesinde birçok cafe var , emanet alıyorlar 5 TL. Ayrıca fotokopi, Biyometrik fotoğraf gibi ihtiyaçlarınızı temin edebilirsiniz.
İlk güvenlik sizin randevu saatinizi ve isminizi kontrol ediyor.içerideki sıraya yönlendiriyor. Burada ayak üstü belgelerinizi sıralıyorlar, eksik veya fazla olanları ayıklıyorlar iç kapıya yaklaşıyorsunuz, içerisi müsait olunca elektronik kale kapısı açılıyor ve tekrar güvenlik aşaması hava alanlarından hiçbir farkı yok.bir kız çantasında fotoğraf makinesini unutmuştu dışarıdaki cafelere emanet için gitti. güvenlikten de geçtikten sonra asansöre doğru yol aldım. VA katına çıktım. zaten bizi yönlendiriyorlar. içerinin %80 i Work and Travel öğrencisi olduğunu anlıyorsunuz. 13-14 tane vezne var. 1-9 arası veznelerden birine numaranız gelince belgelerinizi vermek için gidiyorsunuz. ingilizce konuşuyor,parmak izi alıyorlar. hangi parmaklar olduğunu göstererek anlatıyor zaten. yan tarafa geçmemi ve numaramı beklememi söylüyor. meşhur 11 numaradaki hintli bayanı görüp dinlemek için yakınlara oturuyorum. Gerçekten de anlamakta çok güçlük çekiyordum. millet anlamakta güçlük çekiyordu nedeni hoparlöründen gelen sesin az olması... 10 numaranın sesi 11 i bastırıyordu. Eğer 11 e denk gelirseniz sesli konuşmasını, sesini iyi alamadığınızı söyleyebilirsiniz bu sayede biraz daha yavaş konuşabilir :-D ben başka bir aksilik bir zorlama göremedim peynir ekmek gibi onay veriyorlardı. Anlamadığınızı anladıkları zaman tekrar tane tane soruyorlar. ' beni anlıyor musun? ' , ' anladın mı?' gibi soruyorlar birine ' haklarını biliyormusun ?' diye 4 defa sordu. oda yes yes yes yes dedi herkes gülmeye başladı :-D bu arada benim sıra numaram atladı ve bir türlü gelmedi. bir vezneye bir sorun mu var diye sordum. 'Hayır bekleyin gelecektir' dedi. toplamda 1 saat falan beklemiş bulundum artık dayanamadım benim geldiğim gruptan kimse kalmamıştı. bu sefer güvenliğe gittim bana en sağdaki vezneye direkt gitmemi söyledi( numarasını hatırlamıyorum 13 yada 14- olması gerekli) madem geç kaldık direk gitmeyeyim dedim.veznedeki yaşlı ,gözlüklü bir ablamızdı. konuşmalara biraz kulak misafiri oldum. bir kız mülakat oluyordu, sonuna yetiştim. ' ingilizcen çok yetersiz. çok yavaş, seneye daha iyi hazırlanıp tekrar denemelisiniz.' dedi. Kız birden akıcı bir ingilizce konuşmaya başladı ama kabul edilmedi. sonra kocaeli'den bir kız mülakat oldu vizesini kaptı. başka bir erkek gazetecilik okuyormuş hoşuna gitti ona da vizeyi verdi. Artık dedim sıra bende hemen ' Excuse me ' diyerek numaramın geçtiğini söyledim. Sıram epey geçmişti, hemen belgelerimi çeke çeke aldı(belgeleri yırtacak diye çok korktum.) Transcripti açmaya çalışırken sorguya başladı.GPA 2,14

-Gerginmisin?
-Evet gerginim, bekliyorum.
-nereye gideceksin?
-Wisconsin Dells
-Ne iş yapacaksın?
-Park görevli olarak çalışacağım, temizlik gibi işler...
-dışarıda mı?
-Evet, dışarıda.
-Yazın dışarısı çok sıcak olur gibi bir şeyler söyledi.
-Biliyorum.
-nerede okuyorsun?
-Kocaeli Üniversitesinde.
-Yönetmen mi olacaksın?
-Hayır, Gazeteci.
-(Türkiye'de gazeteciliğin önemiyle alakalı uzun uzun bir şeyler söyledi.)
-Evet, evet dedim. ( anlamadığımı oda farketmiştir. :-D)
-Camda insan kaçakçılığıyla alakalı kağıdı gösterdi. Birşeyler söyledi.
-Evet yaptım. dedim.
- Vize bilgilendirme kağıdı ve belgelerimi verdi.
-Have fun. dedi. güldü.
-Teşekkürler, iyi günler dedim
Arkama bakmadan oradan uzaklaştım. :-D

Biliyorum biraz şanslı günümdeydim. Artık Amerika için gün sayacağım. Uzun uzadıya detaylarıyla anlatmaya çalıştım arkadaşlar umarım sıkmamışımdır. Umarım her şey istediğiniz gibi olur, Bol şans...