Arkadaşlar öncelikle sizlere yani forumdaki arkadaşlara teşekkürlerimi iletmek istedim. Çünkü bu stresli süreçte kafamdaki sorulara cevap veren arkadaşların hepsine teşekkür ederim tekrar. Şuan UPSden baktığıma göre bugün elime geçecek pasaportum da. Ve bu pazartesi ABD'ye giden yolun son aşaması olan uçuşum kaldı

Ama öncelikle vize görüşmesindeki yaşadıklarımı anlatmak istedim, borç bilerek

Dün sabah yani 13 haziran 09:45de randevum olmasına rağmen 7:30 gibi İstanbul İstinye'deki ABD konsolosluğuna vardık arkadaşımla birlikte. Ordaki güvenlikteki arkadaşlara sorarak sıraya geçip geçemeyeceğimi sordum ve öğleden önce görüşmesi olan herkesin geçebileceğini söyledi ve bende üzerimdeki telefonu arkadaşıma bırakarak girdim...

5 dakika içeri girmek için bekledikten sonra güvenlik ve evrakların kontrolünden sonra asansörle görüşmelerin yapıldığı yere geldim. Önce parmak izi numarasını alıp ve parmak izini vermek için beklerken yolculuk nedeniyle uykusuzluktan neredeyse bana 3. seslenişlerinde duyduğumu fark ettim. Sonra parmak izini verdiğim kadının önüne uzun atlamacı gibi atladım ve biraz şaşırdı, güldü falan filan ve parmak izi verdikten sonra da dışarıya çıkıp mülakat için beklemeye koyuldum bu arada etrafla sohbet ettim benim gibi ds formu gecikmiş ve bir şekilde işleri iptal olmuş insanların çokluğunu görünce bu olayın şirketle falan alakasının olmadığını görmüş oldum. Çünkü gördüğüm kadarıyla yaklaşık 10 çeşit değişik firmanın bir kalabalığı vardı ve aralarında da en güvenilir şirket diye tabir edilen şirketler de vardı...

Sonra içeri alındık tekrar ve mülakata giren arkadaşları izlemeye başladım. Genç sarışın bayan ve 2 erkek vardı 4.sü arada gidip geliyorduk sanırım ama onu pek göremedim. Sarışın bayanın sesi çok net anlaşılır ve yüksek sesle konuştuğu için en çok onu net duyabiliyordum. Kadın bildiğiniz telefon operatörlerindeki sesin aynısı ve aynı ciddiyet. Kadından 2 kişi red yedi. Biri New Jersey'e gidecekti ve NJ nerede olduğunu anlatamadı, 2.si housekeeping yapıcam dedi ama ds forumunda başka bir iş çeşidi yapacağı yazıyormuş.

Sonra erkeklerin gerçekten kolay verdiğini fark ettim ama sarışın kadının gerçekçi sorular sorduğunu da es geçmeyeceğim çünkü daha nereye gideceğini ve ne iş yapacağını bilmiyorlardı... Ve numaram yani 98 numara Novak Djokovic'e benzeyen hatta o mu diye baktığım oldu görüşme sırasında yüzüne

Novak Djokovic = ND
Ben= B

ND: Hoşgeldin! (Tam kendimi İngilizce nasıl merhaba desem derken adam bana hoşgeldin diyince biraz şaşırdım )
B : Hi!
ND: Where do you study?
B: Eskişehir Osmangazi University.
ND : Where were you born?
B: Eskişehir
ND: Can you open and give me your transkirpt?
B: Yes, sure.
ND : What will you do in USA?
B: Im gonna work at kitchen for help in MovieTavern.
ND: Movietavern?
B: It is a place where I work.
ND: Okay. Your vise's approved. Please give this ticket to UPS.
B: Thanks (İçimden "That's it?" diye geçirmedim değil çünkü en kısa benim olmuştu diğerlerine göre )

Sonra kargoya fişi verirken de bu pazartesi uçak biletimin olduğunu ortalama varış süresi hakkında bilgi istedim. Bilgi veremeyeceğini söyledi bende teşekkür ettim ve çıktım.

Baya uzun bir yazı oldu ama benim forumdan tecrübelerinden yararlandığım çok kişi oldu, benimde birkaç kişiye katkısı olması için bu kadar uzattım...