merhabalar, icinizi rahatlatmak icin detayli bir sekilde anlatmaya calisacagim gercekten kaygıya gerek yok.
randevum 11.30daydi saat 12de otobusum vardi iste izmir-istanbul 8-8.30 saat falan sürüyor yol boyunca izmirden amerikan konsoloslugunu kaldıran zihniyete saydirdim uyudum uyandim rüyalar falan gecti bi sekilde yok pek bi sıkıntı olmadi 8.30 gibi otobusumden indim ve sirketin istinye servisine bindim. istinyede indim saat 9-9.30 falandi o an tek derdim kahvalti oldugu icin inceden etrafi kestim biraz dolastim boyle konsolosluk yolundan yukarıya cıkmadan kösede bi cafe & unlu mamulleri var guzel mekandi evlere balik servisi yapan yerin karsısında iki boyoz bi cay söyledim izmirin boyozunun yanından bile gecemedi ama her neyse karnim doydu. basladim yukarıya dogru cıkmaya solda migros vardi sanırım onun yaninda kahve dunyasi gördüm oraya da oturdum saat 10.45 gibi kalktim 10.50 gibi konsolosluktaydim bu emanet esya alan yerler varmis onceden duymustum namını girdim bi tanesine verdim parasini falan adama diyorum ki geldigimde kimlikle mi alcam senden bunları yok diyo ben senin simanı attım hafızaya harbi cok sakat yani forumda boyle isler pesinde kosan varsa iyi bir kazanc saglayabilir burdan kisinin sadece ismini soyadini bilmeniz yeterli neyse girdim iceri o montunu falan gecirdigin bir yer var ordaki eleman cok saglamdı boylu poslu bir seylere sinirine dokunmuslar herhalde bir seylere küfrediyordu yürüdüm karsiya ciktim asansorle girdim iceri falan numara alıyorsun direk karsıdan hafif bi heyecan kapliyo icini hatta numarayi daha almadan orda benim numaram yanmıstı yani öyle söyleyeyim kosa kosa gittim ilk yere iste o bir sey yapmıyo zaten seninle türkçe konusuyor onlar evraklarını, dosyalarini falan aliyor ikinci numaran yandiginda da parmak izi veriyorsun o da türkçe konusuyor benim numaram 323tü iste ben girdigimde 240 falan cagiriliyordu neyse pustum bi yere basladim beklemeye salaktan da dinliyorum o ilk kadin iyiydi baya yavas ve net konusuyordu dedim bu kadin bana gelirse kesin aldim vizeyi neyse sonra kayiyorum hafiften diger elemanlara dogru o kel adam geldi o da yüksek sesle anlasılır bi tonla konusuyor ama digerlerinden farklı isi sohbet havasında götürüyor klasik sorular sormuyor yani sohbet nereye giderse onu konusuyorsun o adamla neyse dedim o da sorun degil digerlerini de dinledim herkese sordukları iki siradan soru vardi hani sormadiklarini duymadim gibi bir sey onlar da sunlar
Where will you go in the USA?
digeri de What will you do there ya da bunun benzeri ordaki isini soran sorular iste, iki tane daha cogu kisiye sorulan soru Where do you study? What do you study? gibi basit iki soru. Do you live in a dormitory sorusu da kel adamin klişe sorusuydu o kelimeyi bilmeyenler zorlandi adam aciklamak zorunda kaldi iste ailen yaninda mi falan diye neyse kel adam hakkında bi kac bilgi daha vereyim size soruyor nasilsin, nereye gideceksin amerikada, ne olarak calisacaksin bunlar ilk üç klasik sorusu ondan sonra ne olarak calisacagina bagli olarak sohbet havasinda sorular sormaya basliyor. mesela birisi bilgisayar ögretmeni olcam mi ne dedi ona iste pc mi var sizde laptop mu, bilgisayar oyunlarıyla aran nasil gibisinden sorular sordu. diger konuda da bi arkadas yazmis ben onu duymustum zaten ordayken en sevdigin tv show-programi falan sormustu neyse
Ben sira beklerken bi cocuk vardi muhabbetim falan yok, tanımam etmem cocuk almıs herhalde vizeyi mutluluk gözünden okunuyordu bana giderken kolay gelsin falan dedi sag olasin dedim tuvalette karsilastigim cocuk olabilir tam emin degilim. neyse ben orda yaklasık 80 kisi dinledim vizeyi alamayan sadece bir kisi oldu benim gördügüm hatta soyle bi olay oldu heyacanlı bir arkadasımız vardi sanırım hani hata yaparsanız korkmayin diye örnek verecegim
Amerikada nerde calisacaksin diye bir soruydu sanırım i'm studying x university gibi bir cevap verdi hani burda o arkadasi kötülemek amacıyla soylemiyorum adam onu karsilayacak farklı bir soru yöneltti cevapladi iste sonra adam ingilizce konusurken ona cevap olarak evet falan dedi aha dedim gitti bu sefer ama sonra heyecanini yendi bi kac soruya düzgün bir sekilde yanit verdi o bile aldi vizeyi.(tekrar söylüyorum burda o arkadasi kücültmek amaciyla yazdigim bir sey yok amacim sizi rahatlatmak kimsenin de ingilizce bilme zorunlulugu yok)
Unutmusken sunu söyleyeyim bazi arkadaslar hani karsinizdaki insan size gülümseyerek how are you? gibi bi soru yöneltiyor sadece i'm fine diyenler oldu hani uzaktan bir gozlemci olarak cok odunca karsiladim karsi tarafında hâlini, hatrini sormayi unutmayın derim.
Neyse sira geldi gittim en kösedeki adamla konuscaktim hello, hello, nasilsin iyiyim siz nasilsiniz(ingilizce) ayaklarından sonra elimde tuttugum seyleri verdim alttan
-could you open your transcript for me, please? gibisinden bir soru yöneltti
-yes of course dedim. ben mektubu acarken o bilgisayara bir sey yazip bakti neyse transkripti verdim, hani oraya gitmeden once korkutugum sey boyle baslarda bi soruyu anlamamakti neyse adam bir sey söyledi bir ya da iki kelime civarında hiçbir sey anlamadım, dedim hass.kt.r korktugum basima geldi. adama böm böm bakmaktan baska bir carem yoktu neyse bu sürec fazla uzun sürmedi 2 saniye sonra söyledigi seyi tekrarladi ''HAZIRLIKTA MISIN?'' diyormus megersem lan kendimi orda o kadar ingilizceye sartlandirmisim ki nasil anlayayayım yani bende haksiz degilim.
Sonra -Yes, i am in prep class dedim.
Adam diger kagıtlara bakti gözlerini burusturup nereye gidiyon ya dedi
Gaelvıstın Texas yaptim ya adam benle türkçe konusuyor ben hala telafuz icin kasıyorum kendimi de cok ayıpladım ama ne bileyim yani sonucta on defa vize almadik ilk deneyisimiz kimseden duymamısım böyle bir sey.
-Haa tamam dedi. Sağ baş parmağını koyar mısın dedi koydum iste parmak izi cihazina. bunu okudun mu diye sordu anti traffickingi göstererek yes, i read it dedim neyse sonra vizen onaylandı su kagıdı suraya götürürsün dedi ups kargo kagıdını verdi. sağ olun dedim gittim. Görüsmemde orda ne yapacaksın diye sormus olabilir onu gercekten hatırlamıyorum hani cünkü herkese soruldugu icin sıra bana gelmeden baya tekrar etmistim icimden söyleyecegim cümleyi.
Gözlemledigim kadariyla -ki bu isi saglam yaptıgıma inanıyorum- ordaki insanlar vize vermek icin ugrasıyor ve hani yapılan heyecan, strese hic degmiyor. Hele izmirden istanbula gidilen yola hic mi hic degmiyor herkese basalarilar dilerim umarım o kadar ugrastan sonra vize konusunda sıkıntı cekmezsiniz.
Bookmarks