Merhaba arkadaşlar, geçen hafta bu üç yere toplamda bir haftalık bir seyahat yaptım. Size de biraz bahsetmek istedim.

Öncelikle Basel yani İsviçre genel olarak inanılmaz pahalı bir yer. Asgari ücretin yaklaşık 3000 Euro olduğu bir ülke için normal tabi ki... Gezme açısından Basel'e gitmenin çok da mantıklı olduğunu düşünmüyorum. Şehrin ortasından geçen bir nehir, nehrin üzerinde toplamda beş köprü, bir kaç sokaktan oluşan şehir merkezi ve çok sayıda gurbetçi Türkümüzün bulunduğu bir şehir. Dediğim gibi iş için olmadığı sürece gidilmesine gerek bir yer olduğunu düşünmüyorum. Ama Cuma ve Cumartesi gecelerinin hakkını yememek lazım. İlla ki görülmek isteniyorsa bu günlerde gidip bir gece geçirilebilir. Çok kalabalık ve keyifli bir gece olabilir. Sabah 7lere kadar sağda solda eğlenen tipleri görebilirsiniz.

Barcelona hakkında çok şey yazmaya gerek yok. Güzel şehir. Otobüsle şehir turuna katılırsanız görmeniz gereken her yeri görebilirsiniz. Plajları da gayet güzel, plaj voleybolu seviyorsanız tam sizlik bir yer. Biz ordayken yerel seçimleri protesto ediyorlardı. Catalunya meydanında eylemcilerle birlikte, kartonların üzerinde uyuyarak geçirdik bir gecemizi. Yani İspanya Devrimi'nde imzamız var Yalnız Barcelona'yla ilgili en önemli konu gözlerinizi dört değil sekiz açmanız gerektiği. Ben maalesef IPhone4'ü mü çaldırdım. Bir kaç saniyelik bir dalgınlığım yüzünden tamamen. Özellikle Las Ramblas dolaylarında dikkat etmek gerekir, ara sokaklarda falan... Polise ihbarda bulundum, Imei numarasını verdim telefonun ama polis her ne kadar umut var dediyse de ben pek ümitli değilim bulunacağı konusunda... Umarım bulurlar.

Gelelim Ibiza'ya... Şüphesiz Avrupa'nın ve dünyanın eğlence merkezlerinin başında geliyor. Çok küçük bir ada sayılmaz. Çok sayıda otel-motel-apart tarzı konaklama yerleri var, bu da sezon ortasında nasıl bir potansiyele sahip olduğunun göstergesi. Size tek tavsiye edebileceğim şey kesinlikle en erken Haziran ortasından önce gitmeyin. Şu zamanda inanın Kuşadası bile daha canlıdır. Ama sezon ortasında, temmuz-ağustos, dolaylarında gidildiğinde eğlencenin tam anlamıyla dibine vurulabileceği bir yer...