başlıkta da belirttiğim gibi Hacettepe Fizik Müh. 2004 girişliyim. Yaş 25. ortalamam hiç 2 nin üzerine çıkmadı.

İstanbul'da görüşmeye gittim. Çok detaylı olarak anlatıyorum ki gözünüzde büyütmeyin.

8.15 ti randevu.
Gece İTÜ lü olan kuzenimin yurdunda kaçak olarak konakladım
İTÜ nün maslak kampüsünün istinye park tarafındaki kapısından çıkıp taksiyle 5 dakikada gittik.
Sabah 8 de konsolosluktaydım. girişte bi adam adımı sordu, listeye tik attı. sıra vardı biraz, 8 de randevusu olanları çağırdı, ardından 8.15. gittim, o da listeye ve pasaportuma baktı. ardından ilk kapıdan teker teker içeri alındık. güvenlik kontrolü, cüzdan saat kemer herşeyi x ray e koyup geçtim. oradan çıkıp ileride asansörlü yere gidip masadaki adama tüm belgeleri verdim, pasaport, ds 2019, ds 160 ve sevis belgesini ayırıp hepsini geri veriyo. ardından asansöre binip kata çıktım. koridoru yürüyüp içeri girdim ve masadaki adama o ayrılan belgeleri (pasaport vs) verdim ve adam sıra numarasını pasaporta zımbalıyıp geri verdi. sonra o sıra numarasını bekledim, yanınca bankoya o belgeleri verdim ve kadın sıra numarasının bir koçanını koparıp geri verdi. ardından parmak izi için aynı sıra numarasını takip ettim, parmak izini verdim, ordaki kadın hoşsohbetti, onunla muhabbet ettik biraz. ardından pasaportu falan verdi. bu sefer 3. ve en önemli adım vize görüşmesi için sıra bekliyodum. 3 kişi bu görüşmeleri yapıyodu. İkisi çok iyiydi, biri hafif şişman, diğeri kel. bu ikisi şeker gibi adam, gelene geçene vizeyi basıyodu bunlar. bi de diğer kelden zayıf olan başka bi kel var. işte bu adam sıkıntılı biraz. neyse ben bu tespitleri yaparken sıra ilerliyo tabi, benim numaraya yaklaşıyo, adrenalin bi çıkıyo bi düşüyo. ardından bu sıkıntılı olan kel, biri WAT olmak üzere 3 kişiye red cevabı verdi. WAT olan ingilizce konuşamadı, nerde çalışacaksın, peki ingilizce bilmeden o işi nasıl yapacaksın dedi ve eleman adamı ikna edemedi.bi kadına turist vizesi vermedi, diğerine de turist vizesi vermedi.(amerikada üniversite okuyan son sınıf arkadaşının yanına gidecekmiş, gezeceklermiş, 20000 TL para hesabında göstermiş, adam nerden geldi diye sordu 2-3 kez, adam önce ayda 5000lira kazanıyorum dedi, sonra babam verdi dedi ve reddi aldı.) Ben de bunları izliyorum ve inş bu adama denk gelmem diyorum durmadan. ama tabi ki bu adama denk geldim. gülümseyerek bankoya doğru gittim ve pasaport vs o belgeleri verdim. Adam: A Ben: B

A: nasılsın
B: iyiyim siz
A: teşekkürler (evraklara bakar)
B: transkripti açayım mı?
A: ha, WAT ile mi gideceksin
B: evet. (zarfı açıp adama verir)
A: nerede çalışacaksın
B: new york ta xxxxx pizzeria da garson olarak çalışıcam.
sessizlik, adamın 3 sayfalık transkripti incelemesi.
B: danışman hocamdan referans mektubum var, veriyim mi?
A: gerek yok.
sessizlik. sıkıntıdayım tabi o arada.
A: bunu okudun mu (o meşhur broşür)
B: evet. haklarımızla ilgili.
A: kesinlikle.
gerginlik biter.
A: vizen tamam. bunu ups masasına götür. iyi eğlenceler.
B: iyi günler.

ardından adamın verdiği kağıttaki barkodun hemen üst kısmına isim soyisim yazdım, adres bilgilerimi ve ben hariç paketi alabilecek ikinci kişiyi söyleyip 12 lira parayı verip çıktım.

Bu kadar.