Toplam 24 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 24 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Bir wat hikayesi (2010, Lake George...)

Konulanmış Görüntüleme

önceki Mesaj önceki Mesaj   sonraki Mesaj sonraki Mesaj
  1. #1
    Efsane Watçı
    Üyelik tarihi
    Dec 2008
    Yaş
    35
    Mesajlar
    1.300
    Tecrübe Puanı
    17

    Standart Bir wat hikayesi (2010, Lake George...)

    Öncelikle böyle bir yazı yazmak aklımda yoktu ama düşündüm ki ilerde okuyup geçmişi hatırlamak, wat hakkında fikir sahibi olmak isteyen arkadaşlara yardımcı olmak güzel olur. Uçuştan başlayayım…


    Yanlış hatırlamıyorsam 15 Haziran sabahıydı uçuşum. Önceki gece Bursa’dan otobüse binip uçuştan 3-4 saat önce varmıştım havaalanına. (Buraları hızlı geçiyorum sıkıcı kısım) Sağ salim Newark’a ulaştıktan sonra 2 yıldır beni New York’ta ağırlayan tanıdıklarımız karşılamaya geldiler. Newark’tan, Staten Island’a evlerine geçip 1 gece orda kaldım. Ertesi gün Greyhound’a binip Lake George’a doğru yola koyuldum. Lake George’a vardığımda ufak bir sıkıntı yaşadım. Evlerinde kalacağım Bob – Donna ikilisi telefonlara cevap vermiyordu. Otobüste tanıştığım bir arkadaşla beraber milyonlarca Türk’ün kaldığı meşhur (otelin ismi aklıma gelmiyor) yerde 1 gece kaldım. Ertesi gün çalışacağım Holiday Inn’e gittim, Michael (GM) iş seçimimi yaptırdı ve mutfakta çalışmak üzere drug test gibi formaliteleri halletmek üzere beni 6 yazdır orda çalışan Slovak bir arkadaşla yolladı. Konaklama sıkıntım olduğu için bu Slovak arkadaş beni kendi kaldığı motele götürdü. Arkadaş aynı zamanda Slovak şirketlerde danışmandı zaten, ordan gelen öğrencilerle ilgileniyordu.


    Gel zaman git zaman derken ben açık büfede omletçi oldum. Sabah 7, öğlen 1-2 civarına kadar çalışıyordum. Yaklaşık 10 gün sonra sitemizin adminlerinden Fiorex’le tanışma şerefine nail oldum. Meğer kendisi şirketin beni yönlendirdiği motelde kalıyormuş. Ondan gerekli bilgileri alıp, motelle görüştükten sonra 1 temmuzda (doğum günümde) Westbrook Inn’e taşındım. İlk kaldığım yerde de güzel arkadaşlar vardı ama orası towna hakikaten uzaktı, yaklaşık 2 mil… Bundan sonra daha renkli olmaya başladı hayat... Motelde kalan arkadaşlar genellikle güzel insanlardı. Motelde bir de havuzumuz vardı ki ormanın, ağaçların arasında havuza girmek ayrı bir keyif. Zaten Fiorex de hep orda zaman geçiriyordu. Lake George küçük ama sevimli bir yer, gece hayatı da fena sayılmaz. Hemen hemen her akşam F&I’a takılıyorduk. Çok para gitti barlar yüzünden...

    Tabi zaman ilerledikçe travel olayına yavaştan girmek lazım diye düşünmeye başladık. Nereye gidelim derken ilk durak New Jersey 6 flags’i belirledik. Bir araba kiralayıp, 5 arkadaş sabah 6 civarı yola çıkarak 1 günü 6 flags’te geçirdik. Herkese kesinlikle gitmelerini öneririm. İnanılmaz keyifli bir gün geçireceğinizin garantisini verebilirim. Ha şunu söylemem lazım, güzel bir günde giderseniz bir alete binmek için çok uzun süre sırada bekleyebilirsiniz. Neyse ki biz gittiğimizde hava biraz bozuktu da park durgundu. Benim favorim Nitro’ydu, ama Kingda Ka’nın da en önünde oturup, en hızlı roller coaster deneyimini yaşamalısınız. O akşam 1 saatliğine gezmeye Atlantic City’e uğradık. Yolu biraz uzattık ama bu kadar gelmişken gidelim dedik. 1-2 otelin kumarhanesine baktıktan sonra dönüş yoluna koyulduk. Biraz yorucu oldu ama yine de güzel bir geziydi, ben sabah 7de Lake George’a gelince direk iş başı yapmasaydım daha da güzel olabilirdi. Ondan sonra günler yine sıradanlaşmaya başladı, gündüz çalış, gece bara çık, içki iç vs…


    Yaz içindeki 2. Durağımız Boston’dı. Fiorex’in rehberliğinde 7 arkadaş gitmiştik. Hakikaten çok güzel bir gezi oldu, Boston gerçekten çok güzel bir şehir. New York’un bezdirici trafiği de yok ufak şehirlerin sıkıcılığı da… Yaşamak için ideal bir yer denilebilir. Harvard’ın hakikaten kendine has bir havası var, bizim burdaki üniversitelere pek benzemiyor. O muhitte dikkatimi çeken bir başka şey ise, adamların keşi bile kültürlü arkadaş. Yanıma gözleri kaymış, yeni ot çekmiş bir arkadaş oturdu, çantasından bir makale çıkardı onu okumaya başladı bana... Ha ayrıca 2 dolara 1 dal sigara sattık, o da iyi bir alışverişti. İlginç insanlar var Harvard'ın etrafında. Boston’da kesinlikle gidilmesi gereken yerlerin başında Prudential Tower geliyor. Bütün Boston’ı izleyebilirsiniz. Onun dışında New England akvaryumu, müzeler, şehir merkezi vs… görülesi yerler.

    Yine yaz aynı tempoda devam ederken 2. Bir iş buldum, daha doğrusu iş beni buldu. Restaurantta serverlık yapacaktım. Ara sıra dishwasher, ara sıra server olarak orda da yaklaşık 1 ay kadar çalıştım. İşle ilgili başımdan geçen bir şey var ki onu kesinlikle anlatmalıyım. Bir gece yine sağlam içmişiz, sabah 6 gibi uyuyup, 7 de Holiday Inn’e çalışmaya gittim. Sabah saatleri genelde 9a kadar durgun olur, ben station’ı kurduktan sonra (küçük ocaklar, omlet malzemeleri vs… koyulan masa) alkolün verdiği etkiyle, -otelin restaurantının yanında ufak bir toplantı odası var, orda da yemek yenilebiliyor tabi,- geçmişim yandaki odaya sandalyelerin üstünde uyuya kalmışım. Hala sarhoşum zaten. Ondan sonra otelin managerlerinden biri (bayandı kendileri) beni o şekilde yakaladı. Aramızda geçen dialog hatırladığım kadarıyla şöyleydi:
    M: hey dudee, what are you doing here? You are supposed to be working.
    B: (uykulu ve sarhoş halde) i’m sorry, i couldnt sleep last night vs…
    M: ok, go to home!
    B: sorry?
    M: just go to home!
    B: ok…
    Bu olaydan sonra acaba kovarlar mı dedim ama neyse bir şey olmadı.


    Artık ağustos aylarının ortalarında biz 3 arkadaş araba almaya karar verdik. En yakınımızdaki Fiorex’in arabasıydı, sağolsun ondan aldık arabayı. İşte bundan sonra başladı asıl olaylar zinciri...
    2.kısım
    Arabayı aldıktan sonra servis taşımacılığı yapmaya başladık. Belli bir ücretle arkadaşları çevre şehirlere götürüyorduk. Bu çerçevede gittiğimiz yerler, Boston, Niagara Falls, DC, Nyc, Nj... Arabayı aldıktan sonra, hiç rahat yüzü vermedik. Bir yerden geliyordu, geldiği gibi başka yere gidiyordu. Benim ilk görevim, 6 arkadaşı Niagara'ya götürmek olmuştu. Gece 3 gibi yola çıktık. Aralarından hiç biri Türk değildi ve hepsi de uykucuydu, gidiş yolu çok sıkılmıştım o yüzden. Yol yaklaşık 6-7 saat civarlarında sürüyor. Diğer sıkıntı da benden başka kimsenin ehliyeti yoktu. Uzun yollarda tek şoför olmak nasıldır, bilenler bilir. Her neyse biz 9-10 civarı geldik Niagaraya. Kahvaltıydı, etrafı gezmekti, aktivitelere katılmaktı, casinoya gitmekti, şelaleyi gece de görelim falan derken saati 11 yaptık. Yola koyulduk ama bana nasıl uyku bastırdı. Önceki gece zaten 3-4 saat uyuyup çıkmıştım yola, üstüne 20 saattir uyanığım ve bütün gün gezince, inanılmaz bir yorgunluk bindi tabi üstüme. 1-2 redbullarla falan idare ettikten sonra en sonunda ben dayanamıcam deyip yol kenarında dinlenme yerine çektim arabayı. Orda yaklaşık 45 dakka uyumuşum. Ondan sonra tekrar koyulduk yola. Uykulu uykulu eve kadar geldik. Eve kadar dediğim daha 5 mil falan yolumuz var. Arabada herkes uyuyor, sadece en arkada sağda bir rus kız uyanık. Ben arabayı kullanırken, birden görüntü gitmiş. Hiç bir şey hatırlamıyorum. Ama gözleri hala açık bu sırada. Sonra sanki gözümdeki perde inmişçesine ben kendime bir geldim, en sol şeride gelmişiz, yoldan çıkmak üzereyiz. Hemen arabayı düzelttim, gözler flaan fal taşı gibi açıldı tabi. Dizlerim titremeye başladı, o kadar korktum. 1 saniye daha görüntü gelmese, belki de şu an bu satırları yazamıyor olacaktım. Ondan sonra ben arkadaki kıza "az önce kaza yapıyorduk farkında mısın" dedim, "niye" dedi, "uyumuşum, yoldan çıkacaktım az daha" dedim sonra verdiği cevap da şaşırtmıştı beni, "ben aynadan sana bakıyordum, gözlerin açıktı, nasıl uyumuşsun" dedi, o an anladım ki insan o yorgunlukla kesinlikle araba kullanmamalı. Yanındaki adam uyanık bile olsa, gözler açık uyudun mu, mazallah kaza kaçınılmaz olabilir. Her neyse biz Lg'a geldik ben herkesi evlerine bıraktım, ondan sonra bir baktım ki saat 7. Lanet olsun ki bir de o yorgunlukla işe gittik...

    3.kısım
    Ciddi bir ölüm tehlikesini de atlattıktan sonra hayat yine normale döndü. Yine günler geceler aynı tempoda devam ederken benim yaz boyunca yaşadığım en yoğun iki gün geldi çattı. 5 tane Kazak öğrenciyle uygun fiyata anlaştıktan sonra ilk önce Niagara'ya götürecektik, dönüşte de Washington'a götürüp, orda gezdirdikten sonra Jfk bırakıp Lake George'a dönecektik. Bunları Niagara'ya götürdükten sonra gece 5 civarı Lake George'a geldiler. Benim 2-3 gün off'um olduğundan dolayı bunları Dc'ye ben götürecektim. Sabah 5 gibi LG'dan yola çıktık ve öğlen 2 civarı Dc'ye vardık. Yaklaşık 430 mile (700 km) civarı... 8 saatlik yorucu bir yolculuktu. Bu arada tek şoför benim yine... Burda Kazak arkadaşları önce WV'da bir tanıdıklarına getirdikten sonra Dc mall'a götürüp bıraktım. Saat 4 civarı olduğu için merkezde park edecek yer yoktu. Ben de arabayı hayvanat bahçesinin oraya bir sokağa çektim ve 45 dakka uyudum burda... 7 gibi buluşmak üzere sözleşmiştik arkadaşlarla ki ben buluşma yerine gittiğim de 1 saat gelmelerini bekledim. Telefonları da yok garibanların. Bunlar geldikten sonra hadi Jfk'ye dedim ama "yaaa biz daha Lincoln'ü gezemediiiik" demezler mi... Bende de yufka yürek olduğundan dolayı iyi dedim gelin, oraya da götüreyim. Sonra 9:30 civarı Dc'den yola çıktık Jfk'ye doğru... Orası da yaklaşık 5 saatlik yol. Gece 2, 2:30 civarı bunları Jfk'ye bıraktıktan sonra LG'a dönmek üzere yola çıktım. Yine yaklaşık 4 saatlik yol... Nj'den çıktıktan sonra artık gözümden uyku akmaya başladı benim. Interstate'deyim gece vakti, başka araba da yok denecek kadar az, ucuza redbull aldıktan sonra benzinlikten, ben yola devam ettim. Dönene kadar 2 kutu redbull içtim... Bu arada ben Jfk'ye gelmeden önce arkadaş telefon etti, Niagara'ya yolcu bulmuş. Ben LG'a döner dönmez, Niagara'ya gidecek araba... Eee dedim kim götürecek? Hepsi işte, ihale yine bize kaldı. İyi dedim o zaman...

    Sabah 7 gibi LG'a geldim ve direk 4 Türk arkadaşı alıp yola çıktık yine. Orası da 6 saatlik yol. Ben yolun yarısında arkadaşa verdim arabayı, yeter dedim artık, halisülasyonlar görmeye başlamıştım.. 1 saat falan uyuyabildim giderken. Arkadaşların muhabbeti iyiydi... Öğleden sonra Niagara'ya gelip bütün günü burda harcadıktan sonra gece 11 civarı LG'a dönmek üzere yola çıktık. Yorucu b,r yolculuktan sonra nihayet sabaha doğru vardık ve ben direk yatağa attım kendimi... Bu 2 günde yaptığım yaklaşık 1500 mile (2400) kmlik yolculuktan kalan en komik anı, arkadaşın yaklaşık 10 kez telefonla aramasında sorduğu "nerdesin" sorusuna, "yoldayım" cevabı olmuştur...

    Bu ilginç ve bir o kadar da yorucu yolculuktan sonra artık yavaş yavaş sezon sonuna geliyorduk. Arkadaşlarımız bir bir evlerine döner oldular. Bu arada LG'da 10 Eylül dolaylarında düzenlenen, 3 gün süren "Car Show" festivali, belki de LG'un en yoğun olduğu dönemdir. Ben garsonluk yaptığım restaurantta, 5 saatlik shiftimde 170 dolar yapmıştım 1 gün... Kasabaya çok fazla sayıda klasik araçlar geliyor ve millet arabalarını sergiliyorlar birbirlerine... Tüm Amerikada görülebilecek her çeşit arabayı görebilirsiniz bu festivalde...

    Ve hemen hemen çevremizdeki bütün arkadaşları da yolladıktan sonra bizim de gitme vaktimiz gelmişti. 4 kişi travela başlayacaktık. Seyahat planımız, LG'dan yola çıkıp bir gece VA'da benim geçen yıl çalıştığım yerden arkadaşlarımda 1 gece konaklamak, ertesi gün yola çıkıp non-stop Miami'ye devam etmek. Va'da kalacağımız gün için arkadaşlarla sözlenmiştik, kimiyle akşam yemeği yemek, James'te de gece konaklamak üzere... Ama evdeki hesap çarşıya uymadı, çoook sıkıntılı bir yolculuk yaşadık... Onu da bir sonraki sefere tek seferde anlatacağım...
    Konu ayhn tarafından (25-04-2011 Saat 12:16 AM ) değiştirilmiştir.
    2009 Work and Travel (Virginia-North Carolina)
    2010 Work and Travel (Lake George, New York)
    2011 Internship (Germany)
    2012 Internship (???Bratislava)

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Benzer Konular

  1. Lake George, NY
    Konu Sahibi miniq Forum Work and Travel'da Sosyal Yasam ve Travel
    Cevap: 49
    Son Mesaj : 05-01-2015, 09:47 PM
  2. lake george gidenler aranıyor.WAT 2011 (six flags)!!!
    Konu Sahibi golgi Forum Tanışalım-WAT Arkadaşı arıyorum!
    Cevap: 87
    Son Mesaj : 08-05-2012, 09:59 PM
  3. Acısıyla tatlısıyla bir WAT hikayesi (WAT 2009)
    Konu Sahibi Fiorex Forum Work and Travel Hikayeleri
    Cevap: 19
    Son Mesaj : 07-04-2012, 04:21 PM
  4. 2010 Lake George , NJ ta olacak olanlar kimlerrrr ??? :)
    Konu Sahibi Chuwambara Forum Tanışalım-WAT Arkadaşı arıyorum!
    Cevap: 1
    Son Mesaj : 03-05-2010, 12:44 AM
  5. Bir WAT Hikayesi Daha - 2009
    Konu Sahibi cell Forum Work and Travel Hikayeleri
    Cevap: 5
    Son Mesaj : 01-01-2010, 03:34 AM

Bookmarks

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •