Ben de Alitalia ile gittim geldim, kilo sınırı 50 pound, yani 23 kg. Ben de dönüşte uçağa bir spor çanta, laptop çantası ve sırt çantasıyla girdim, bişey demediler. Hatta uçağa da son anda yetiştiğimiz için, apar topar valizleri verdiğimiz için kiloya da bakmadılar, büyük ihtimal geçmişti benim sınırı. Ama valizler aktarma sırasında Roma'da kalmış, arkadaşınki de benimki de gelmedi. Bi form doldurduk, 3 gün sonra adrese gönderdiler. Sorduk soruşturduk, Alitalia'da çok oluyormuş bu valiz kaybolma durumu. Bir de Roma'daki havaalanı bu konuda sabıkalıymış, valizleri açıp içinden bişeyler çalıyolarmış. Şükür ki bizde öyle bi çalıntı durumu yoktu.
Kısacası, Alitalia'dan alacağınıza THY'den alın diyorum ben, şimdiki aklım olsa 100 euro fazla verip THY'den bilet alırdım, o derece yani. Bunu dememdeki sebepler:
- Aktarmalı uçmak işkence, binlerce kez x-ray'den geçiyosunuz. Hele bir de uçuşlar arası saat farkı çoksa tam bir işkence.
-Host ve hostesler hep italyanca konuşuyorlar. İngilizce bile sormuyorlar "ne alırdınız" diye. "Excuse me" derseniz ingilizce soruyorlar tekrar. Ama ingilizcelerinden de bişey anlaşılmıyor. Bazı anonsları bile sadece italyanca yapıyorlar.
-Verdikleri yemekler sadece mideniz sağlamsa aç kalmamak için yenir, o derece. THY'nin türk yemekleri varken Alitalia'yı seçmek akıl karı değil.
-Bir de orada Türkiye'yle ilgili herşeye acayip özlem duyuyosunuz, dönüş yolculuğunda herşeyinizi Türkçe halletmenin vereceği hazzı inanın tahmin bile edemezsiniz. Ben ilk Türkçe kelimeyi pasaport memurundan duymuştum, giriş basınca "hoşgeldiniz" dedi, yaşamayanlara çok basit gelebilir ama gerçekten çok duygulanmıştım.
Alıntı
Bookmarks