ben amerikaya gittikten ve ortamı gördükten sonra avrupa'dan pek talep olmadığı ve daha çok geri kalmış ülke gözüyle bakılan ülkelerin öğrencilerinin olduğunu gördüm. Açıkçası her iletişim kurduğum amerikalı'nın bana o gözle bakabileceği hissiyatına kapılmam son zamanlarda hiç hoşuma gitmedi. Zaten biraz da bu yüzden, hem topu topu 100- 120 saat arası çalıştım hem de erken döndüm. Bu sadece erken dönüşümün nedenlerinden biri. Bundan sonra gider miyim? Evet giderim ama bu sefer tecrübe sahibi olarak ve herhangi bir şirketle kesin 3 aylık çalışma sözleşmesi imzalamadan giderim. Tabi ki gene davetiye gelecektir ama zorunlu çalışmak diye birşey olmayacak. Roadshow, recruit gibi organizasynlarda işiniz garanti oluyor ama çıkmak istedediğinizde bu durum iş verenin insiyatifine kalıyor. Eğer siz hayır ben ayrılmak istiyorum derseniz, işten ayrıldıktan sonraki 30 gün içinde Amerika'yı terketmek zorunda kalırsınız. Bunu işveren bize söylediğinde tokat gibi gelmişti. bir de işten ayrıldıktan sonraki 30 gün içinde ülkeyi terketmezsek 10 yıl bir daha kolay kolay amerikan vizesi alamazmışız. İşte bu insanı alçatmak değil de nedir? Dünya Amerika'dan ibaret değil ki. Ama böyle insanlar Amerika'nın imajına leke veriyor. Zaten imajlarıpek iyi değil. Herneyse, biz çıktık ve 1 ay içinde de döndük. Dediğim gibi bundan sonra gidersem öyle zorunlu çalışmak gerekmiş falanmış filanmış onları ayarlarım da giderim. İngilizcesi güzel olanın, amerikalıdan pek farklı konuşmayanın saatlik ücreti de fazladır. SSN (Social Security Number) varsa, hiç dert değil daha kolay iş bulursunuz ve kaçak çalışıyor muamelesi görmez bu yüzden saatlik ücretiniz artar.
Bookmarks